"سياسي" - Traduction Arabe en Turc

• politikacının
• politik
• politika
• siyasetçi
• politikacıyım
• siyaset
• siyasi
• politikacıyı
• politikacısın
• siyasal
• politikacıya
• politikacılar
• politikacıyla
• politikada
• politikaya

Bu bir politikacının elindeki askeri bir operasyon, fazlası değil.
هذهْ , عملية عسكرية في أيدي سياسي لا شئ أكثر

Birincisi, Çinliler için en önemli politik değer birliktir, Çin uygarlığının devamlılığıdır.
الاول هو ان اهم مفهوم سياسي للصينين هو الوحدة البقاء للحضارة الصينية

Bir sürtük yüzünden parlak bir politika kariyerini heba ettiğini düşünüyordu.
كان يعتقد أنكِ ستتخلين عن مستقبل سياسي لامع بسبب فتاة فاسقة

Acımasız, işgüzar bir siyasetçi olmuşsun! Lanet olsun! Eğer bunlara inanıyorsan..
لقد أصبحت قاسي القلب و سياسي متواطئ إذا كان هذا ماتعتقدين..

Dinle, Ben bir politikacıyım, bu demektir ki ben bir üçkağıtçıyım ve yalancıyım, bebekleri öpmediğim zamanlar, lolipoplarını çalıyorum,
اسمعني, أنا سياسي مما يعنى بأنني غشاش و كاذب و عندما لا أُقبل الأطفال أقوم بسرقة مصاصاتهم

"Bakınca anlamazsın ama Avrupa'nın en büyük siyaset dehasıdır."
أتعرفِ , لاينبغى أن تعتقدى إنهُ يمكنكِ النظر إليه ولكن كانوا يقصدون أفضل عقل سياسي فى أوربا

Sadece bir ülkede tek bir siyasi parti kurmak yeterli değil.
ليس هذا كافيًا لتأسيس حزب سياسي واحد للمساواة في دولة واحدة.

Vatandaşların işlerini hâlletmenin, bir politikacının yükümlülüğü olduğuna inanırdı. Adaylık sürecinde bile...
لقد آمن أنّه كان إلتزام سياسي لإنهاء أعمال الناس حتى أثناء الترشّح.

Söyleyebileceğim şey bir politikacının en az yanındaki kadar kötü olduğudur.
بقدر ما استطيع ان اقول سياسي واحد فقط هو السوء القادم

Ama bildiğiniz gibi, bir toplumdaki politik çalkantı... bol miktarda enerjiyi açığa çıkarır.
لكن تعلمون، حين يحدث حراك سياسي في المجتمع، فإنه يطلق الكثير من الطاقة.

Şehirler biziz. Aristo eski dünyada demişti ki, "İnsan, politik bir havandır".
المدن هي نحن. قال أرسطو في العصر القديم: الإنسان هو حيوان سياسي.

Oldukça uç fikirleri olan muhalif blog yazarı ve politika aktivisti.
مدون إلكتروني متطرف و ناشط سياسي مع بعض الأفكار المتطرف للغاية

Ulusal bir olay oldu. Bu konuyla ilgili deneyimli politika yazarlarına ihtiyacımız var.
نحن نحتاج إلى كاتب سياسي كبير ليتابع الموضوع

kurbanlardan birisi siyasetçi ve aynı zamanda Halk Güvenliği'nden emekli.
والثاني هو أن من بين الضحايا هو سياسي وكذلك مسؤول الأمن العام المتقاعدين.

Düşünsene, bir siyasetçi canlı yayında politikasını değiştirdi.
تخيل معي، سياسي يغير توجهاته على الهواء مباشرة

Sadece sert bir duvara rastlayana dek yuvarlanıp, gelmiş bir politikacıyım.
انني سياسي استمر في طريقه حتي تحطم بالحائط

Bu ülkede siyaset, başkalarından yardım almadan yapılmaz.
وبصراحة لا سياسي ينجح في هذه البلاد دون مساعدة منا

Bu adam 15 Ekim 1938'de bir siyasi sürgünü öldürdü!
لقد قتل رجل , مُنفى سياسي في 15 أكتوبر 1938

Biliyorum, biliyorum ama imkansız olduğunu duymak istemiyorum çünkü az önce cumhuriyetçi bir politikacıyı mümkün olduğuna ikna ettim.
يومان؟ , أعرف , أعرف , لكني لا أريد أن أسمع أن هذا مستحيل لأنني أقنعت للتو سياسي جمهوري أن هذا ليس مستحيلاً

Usta bir politikacısın ama lider değilsin.
انت سياسي متمرس ولكنك لست بقائد لهذه الامة

Belli bir siyasal eğilimi olmayan tek siyasi parti olmak istiyorduk.
أردنا أن نكون الحزب السياسي الوحيد دون ميل سياسي معين.

Asla kızlarımdan birini bir politikacıya sunmadım ya da yolsuzluk için kullanmadım.
فأنا لم أرسل فتاة أبداً الى سياسي أو استخدمت أحداهن في الفساد

- Wade tek savunmamız senin de bu Allahın belası şehirdeki bütün politikacılar kadar ahlaksız olduğun.
لا ويد ، دفاعنا الوحيد انك سياسي فاسد شأنك مثل شأن اي سياسي بهذه المنطقة اللعينة

Malezyalı bir politikacıyla iki korumasını öldürmesi nasıl bir iş?
هل كان عمله هو قتل ماليزي سياسي وإثنين من حرّاسه؟

Bu para politikada on katı daha değerlidir.
هذا المبلغ يساوي 10مرات قيمته كرأسمال سياسي ماذا؟

General'i arkamıza alırsak politikaya atılmaktan daha fazlasını yapabilirm.
دعم الليغاتوس، سيكون أكثر من كافٍ للحصول على منصب سياسي