Hadi, bayan Martha. O da erkek kardeşiniz gibi erkek. | Open Subtitles | هيا سيده مارتا , انه لا يفرق شيئا عن اخيك |
İçeri girin bayan Hallet, ben de babama oğlunuzdan bahsedeyim. | Open Subtitles | ادخلى هذا الأستديو سيده هيلت وسوف أخبر أبى عن أبنك |
Onunla sohbet etmeye çalıştım ama daha genç bir kadın dikkatini dağıttı. | Open Subtitles | لقد حاولت اجراء محادثه معه ولكنه قد تم الهائه بواسطه سيده شابه |
Tek isteğim, benim kötü ünümü duymamış yardımcıya ihtiyacı olan bir Leydi bulmak. | Open Subtitles | كل ماعلي فعله هو ايجاد سيده نبيله بحاجتي والتي لن تكون عليمه بسمعتي |
Evet hanımefendi. O meseleyi hallettim. | Open Subtitles | نعم يا سيدتي لقد قرأتها كل شيء تم الاعتناء به يا سيده .د |
Kayıp Güç Yüzüğü'nün yeniden uyanışıyla, yüzüğün karanlık efendisi Sauron, onu arar oldu. | Open Subtitles | كَانَ يوقظ فكرة إعادة حلقةِ القوَّةِ المفقودةِ سيده الشريّر سورون كَانَ يبحث عنها |
Bir kadının bızırının, tırtıla dönüşmesi bir cümle ile başlayıp tüm paragrafa yaymış. | Open Subtitles | لديها جمله تستمر لصفحه كامله عن مهبل سيده ما وهو يتحول إلى يرسوع |
ama bayan Anjali o kadar iyi değil, çok kötü. | Open Subtitles | ولكن سيده انجلى ليست بهذا القدر من حسن المظهر.سيئ جدا |
Zannedersem şu anda komşularıma eğlence kaynağı oluyorum. bayan Newman, eğer dinliyorsanız, defolun. | Open Subtitles | سيده نيومان ، اذا كنت تستمعين ، ليس هذا من شأنك أيها التافه |
Dengesiz bir bayan. Parmağımı kesti, sonra da onu kızarmış ekmeğe çevirdi. | Open Subtitles | سيده واحده غير متزنه ، تقطع اصبعى ثم تحوله الى خبز مقلى |
Senin gibi hoş bir bayan burada tek başına olmamalı. | Open Subtitles | سيده جميلة مثلك لا يجب أن تتواجد فى الخارج بمفردها. |
Söyleyin bayan Lockhart, kadın avukata tecavüz etsem beni kurtarabilir miydiniz? | Open Subtitles | اخبريني يا سيده لوكهارت هل يمكنكِ ان تخرجيني اذا اغتصبت محاميه؟ |
Sendeleyip duran bir kadın gördük. Ona doğru, "buraya gelin" diye seslendik. | Open Subtitles | عقب أحدى الغارات شاهدت سيده عجوز تجلس بمفردها فقلت لها أن تأتى معنا |
Yaşlı bir kadın onlara hatıra olarak vermiş. | Open Subtitles | اعطته لهم سيده عجوز لحفر اسم عليه وهى فى الثمانين وتحتضر |
Ama sana güvenebilirim değil mi, Leydi Blount? | Open Subtitles | ولكن استطيع ان اثق بك اليس كذلك,سيده بلونت؟ |
Mellie hanımefendi sizin deli gibi gözüktüğünüz bu fotoğraf | Open Subtitles | ميلي, سيده هذه الصوره لكٍ و أنت تبدين مجنونه |
efendisi hasta olsa "Ne oldu, patron?" derdi. "Hasta mıyız?" | Open Subtitles | ،إذا أصاب سيده مرض, يقول "ما الأمر يا سيدى ؟ |
Bir kadının erkeğin hesabını ödemesi doğru değil bence. | Open Subtitles | هذا مالم أره من قبل رجل ويترك سيده تدفع الحساب؟ |
efendisinin aşırı ıstırabını bitirecek her şeyi yapabilecek biri. | Open Subtitles | الذى قد يفعل اى شئ ليساعد فى انهاء معاناة سيده |
Buraları genç bir hanım için tehlikelidir. | Open Subtitles | هذا جزء من المدينه خطرجدا علي سيده صغيره |
Sanırım eski sahibini arıyor... Daha önce bir droidde böyle bir bağlılık görmemiştim. | Open Subtitles | اعتقد انه يبحث عن سيده السابق لم ارى كل هذا الولاء فى آلي من قبل |
İşin içine efendisini çok seven bu adamı da karıştırarak sonunda kocanıza ihanet etmeyi başarmış olmadınız mı acaba? | Open Subtitles | ألم تنجحى فى النهاية فى حث هذا الرجل الذى يُقدّس سيده فى ان يخونه ؟ |
Soylu bir kadını saraya geri götürüyordum ve doğumu başladı. | Open Subtitles | أخذ سيده نبيلة عائداً إلي القلعة ولكنها فى مرحلة الولادة. |
Başka vampir bu küçük orospudan kan içmeye kalkarsa, sahibine açıklama yapmak zorunda kalır. | Open Subtitles | يفعلون ما لا يستطيع مصّاصِي الدماء فعله في النهار ثم يرجع الي سيده ليخبره |
Sahibi öldü, ve bu küçük köpek mezarlığa gitti ve sahibinin mezarının başında oturdu. | Open Subtitles | مات سيده فذهب هذا الكلب الصغير إلى المقبرة و جلس على قبر سيده |
- Korkarım yanılıyorsunuz Madam. - Bu adamı tanıyor musun? | Open Subtitles | اخشى انك مخطئه يا سيده - تعرفى هذا الرجل ؟ |
Fakat yanımda muhteşem bir genç bayanın fotoğrafını götürüyorum. | Open Subtitles | ..ولكنني سأخذ معي لوحة رائعة من سيده صغيرة |