Ama bunları mahkemede kullanırsanız herkes babamın kirli bir polis olduğunu öğrenecek. | Open Subtitles | لكن إن اُستخدمت في المحكمة سيعرف الجميع أن والدي كان شرطيّاً فاسداً |
Eğer haklıysan üzerine gideceğim ve eğer bunu anlarsa üzerine gittiğimizi bilecek. | Open Subtitles | لو انك علي حقل وقمت بحركتي عليه ويكتشف ذلك سيعرف اننا نلاحقه |
Gizemli değil. Birimize bir şey olunca diğeri bunu bilir, o kadar. | Open Subtitles | الامر ليس باطنياً, ولكن فقط عندما يحدث شئ لأحدنا, فإن الآخر سيعرف |
Eğer hep etrafımda beni korumaya başlarsan, kesinlikle bir şeylerin olduğunu anlar. | Open Subtitles | لو بدأت بحراستي طيلة الوقت هو سيعرف بالتأكيد أن هناك شيئا ما |
Her halükârda, eğer cephaneleri bittiyse Callen bu zulaların nerede olduğunu biliyor. | Open Subtitles | على أى حال اذا كانت نفذت ذخيرتهم كالين سيعرف أين تلك المخابئ |
Eğer burada çalışmayı bırakırsam, bir şeyler döndüğünü öğrenir, tamam mı? | Open Subtitles | إذا توقّفت عن العمل هنا الآن سيعرف أن ثمة خطباً ما |
Yani eğer bunu daha önce de yaptıysa... ..izlerini nasıl sileceğini biliyordur. | Open Subtitles | لو كان قد فعل هذا من قبل، فإنّه سيعرف كيف يُغطي آثاره. |
O dans sahnesine adım attığım saniye, insanlar sahte olduğumu anlayacak. | Open Subtitles | في اللحظة التي أخطو فيها أرض الرقص سيعرف الناس أنني مزيفة |
İnanıyorum ki Sokar Apophis'ın Bynarr'ı devre dışı bıraktığını yakında öğrenecek... ..ve kontrolü yeniden alabilmek için saldıracaktır. | Open Subtitles | أعتقد أن سوكار سيعرف قريبا أن أبوفيس قد أعدم باينارد و سيحاول التصرف لإستعادة سيطرته |
Öykümüzü tüm dünya öğrenecek. | Open Subtitles | سيعرف العالم قصتنا سيعرف كيف تأخرت لإنقاذ الفتاة |
Sana söz veriyorum, öyle ya da böyle, dünya gerçeği öğrenecek. | Open Subtitles | لن أتوقف " سام أعاهدك بطريقة أو بأخرى العالم سيعرف الحقيقة |
Sadece saati değil, aynı zamanda güneşin nereden doğacağını, gökyüzünde nasıl hareket edeceğini bilecek. | TED | ولن يعرف فقط كم الوقت حينها بل سيعرف من أين ستشرق الشمس وكيف سوف تتحرك في السماء |
Bizden başka, bunu bilecek tek kişi Cani olsun. | Open Subtitles | الشخص الوحيد الذي سيعرف . من خارج مجموعتنا هو السفاح |
Klüpteki herkes bilecek, ve ziyaretim ününü sarsmayacaktır. | Open Subtitles | سيعرف ذلك كل من فى الملهى وزيارتى لن تؤثر على سمعك |
Gizemli değil. Birimize bir şey olunca diğeri bunu bilir, o kadar. | Open Subtitles | الامر ليس باطنياً, ولكن فقط عندما يحدث شئ لأحدنا, فإن الآخر سيعرف |
Yani, Rusya'da bulunmuş herhangi birisi bilir ki orada gelecek ay için bile bir plan yoktur. | TED | أعني، أي شخص ذهب الى روسيا سيعرف أنه لا يوجد تخطيط لروسيا للشهر القادم. |
Ciddiyim, başka türlü herkes fotokopi makinesini tamir edemeyen eziğin sen olduğunu anlar. | Open Subtitles | أنا جاد و إلا سيعرف الجميع أنك الفاشلة التي لا تعرف كيف تنسخ |
biliyor musunuz, Times'da çalışan Whitey Mehrholtz bir duysa yani kuraklıkta binlerce ton suyun, barajdan çekildiğini bilse... | Open Subtitles | حسناً، وايتي ميرهولتز مع الوقت سيعرف. إغراق آلاف الغالونات من الماء في منتصف موسم الجفاف يالها من أخبار. |
Zamanla gerçeği öğrenir, ama o zaman çok geç olacak. | Open Subtitles | بمرور الوقت سيعرف الحقيقة سيكون ذلك مُتاخراً جداً. |
Malcolm'ı yanımıza alalım. Andy'nin oyun oynamayı sevdiği yerleri biliyordur. | Open Subtitles | فلنأخذ مالكولم معنا سيعرف أين كان آندي يحب ان يلعب |
Orjinal değil ama, insanlar kıçımın donduğunu anlayacak. | Open Subtitles | لن يكون هذا أصلياً أو خلاقاً ,لكن على الأقل الجمهور سيعرف أنني جمدت مؤخرتي |
Doğru diyorsun ama gerçek bir dost olsaydı, nasıl "Üzgünüm" diyeceğini bilirdi. | Open Subtitles | أجل , ولكن إن كان صديقاً حقيقي , سيعرف كيف يقول آسف |
Hiç kimse bunun hakkında bilmeyecek çünkü asla kimseye söylemeyeceksin. | Open Subtitles | لا أحد سيعرف عن هذا لأنك لن تقول لهم أبداً |
Ve bu şekilde sizin kolay biri olduğunuzu ve içki içmeyi sevdiğinizi anlayacaktır. | Open Subtitles | و بهذا سيعرف أولاً، أنكِ سهلة المنال و ثانياً، أنكِ تحبين شرب الخمر |
Yani, eğer bu resimler olmasaydı, kimsenin yaşadığımızdan bile haberi olmazdı. | Open Subtitles | اعني , اذا لم توجد الصور لم يكون احد سيعرف ما الموجود ابدا |
Ona köpeği sen mi aldın dersek beni kimin gönderdiğini bilecektir. | Open Subtitles | هل أخذت الكلب؟ والذي يعني حسناً ، إنه سيعرف من أرسلني |
Evet. Biliyorum ama kendi adımı yazamazdım. O zaman herkes anlardı. | Open Subtitles | أجل، أعرف، في الواقع لم أستطع وضع أسمي عليها لأن الكل سيعرف |