Ama ondan saygınlığını ve onurunu alamazsınız. | Open Subtitles | و لكن لن تستطيعوا ان تسحبوا منه لا انتماءه و لا شرفه |
Erkek onurunu yitirse de tekrar kazanabilir. Ama kadın kazanamaz. | Open Subtitles | يمكن للرجل أن يفقد شرفه واستعادة مرة أخرى، ولكن لا يمكن ذلك للمرأة. |
Othello'nun yüzünde ruhunu gördüm ve onun onuruna ve yiğitliğine ruhumu ve geleceğimi. | Open Subtitles | .. لقد رأيت محيا عطيل في عقله .. و شرفه وشجاعته .. و كرست روحي وثروتي من اجله |
Yarın olmaz. Müdür onuruna bir tören yapılacak. | Open Subtitles | حسناً، لا يمكنني فعل ذلك غداً، فهناك حفل سيقام على شرفه |
O zaman onun şerefine bir bardak içelim. Belki bütün bunları kolaylaştırır. | Open Subtitles | حسنا ً، سأقول أن نتناول واحدا ً على شرفه قد يجعل ذلك أسهل قليلا ً |
Sadakati aksi yönde olabilir ama şerefi bizimkinden farklı değil. | Open Subtitles | ولائُهُ قَد يكون مختلفًا لكن شرفه ليس مختلفا عنَّا |
Bilirsin, hiç bir zaman insanoğlunun yağma ve cinayetle Onur kazanmasını anlayamadım. Ama onursuz diye dışlandım. | Open Subtitles | هذا غريب، يتم تكريم رجل للنهب و القتل و ينبذ إن فقد شرفه |
Eğer kanımızı bir şişede ona sunarsak onun onuru temizlenecektir. | Open Subtitles | إذا ضحينا بدمائنا في المعركة فسوف نبقي شرفه نظيفاً |
Pek ağıra kaçmadan tabii, şerefini koruyarak. | Open Subtitles | على شرط الا تكون من القبح بحيث تمس شرفه يجب تراعى هذا |
Dünyanın en dayanıklı atını ve sürücüsünü sunduğunuzu iddia etmeniz, onurunu derinden yaralamıştır. | Open Subtitles | شرفه قد أُهين بعمق باستدعائك. لعَرْض أعظم حصانو راكبِللتحمّلِفيالعالم. |
Savaşta dökülen kanımız, onun onurunu temizleyecek. | Open Subtitles | إذا ضحينا بدمائنا في المعركة فسوف نبقي شرفه نظيفاً |
Hiçbir avatar yapmaz. Ve onun onurunu sorgulamanız hiç doğru değil. | Open Subtitles | ،و لا أي آفاتار و ليس من العدل أن تشككوا في شرفه |
Ulusunun adaletinin sorumluluğunu taşıyan bir adam olarak onurunu böyle bir skandaldan korumak için bir karar vermeli. | Open Subtitles | لأنه الرجل المسؤول عن العدالة في البلاد أنه يجب أن يتخذ قراراً ينقذ به شرفه ومنصبة من هذة الافعال |
Seni korumak için öldü ve sen onun onurunu bile koruyamıyorsun. | Open Subtitles | ،مات وهو يحميك وأنت لا تريد الدفاع عن شرفه |
Ekim'in ikisi onun onuruna halen içki içilmeyen gün. | Open Subtitles | فعلى شرفه نحتفل بيوم الجفاف في الثاني من اكتوبر |
Hayır. Ama her sene onuruna bir resital sahneliyoruz. | Open Subtitles | لا ,لكني لازلت انظم تلك الرواية كل عام على شرفه |
Yani, yeni ek binayı onun onuruna adarken bundan bahsetmeyi umuyordum. | Open Subtitles | كنت اريد ان اذكرهم اثناء افتاحي للجناح الجديد على شرفه |
Ned, Sandringham Dükü'ne bir mektup gönderip şerefine verilecek ziyafete davet et. | Open Subtitles | نيد,فالترسل الى دوق ساندرغهام وتدعوه الى وليمه على شرفه |
Onu dönüştürmemin öncesinde bile, kendi şerefine ziyafetler veren kendini beğenmiş asilzadenin tekiydi. | Open Subtitles | قبلما أحوله كان أرستقراطيًا مسرفًا يقيم الولائم على شرفه. |
Kimin şerefi kralın şerefinden daha büyük olabilir ki? | Open Subtitles | من ذا الذي شرفه أعظم من شرف الملك؟ |
Onur anlayışı bu kadar güçlüyse numara yapma zahmetine girmeyecektir. | Open Subtitles | ان كان وعد شرفه بتلك القوة فلن يتعب نفسه بتزييف الاعراض |
O zamanlar onuru ve ismi bir adamın herşeyiydi... | Open Subtitles | كل ما كان بحوزة الرجل حينها هو شرفه وسمعته |
Sözümü tutmalıyım. Yoksa şerefini ve haysiyetini kaybeder. | Open Subtitles | لا أستطيع خرق ذلك العهد سوف يخسر شرفه وإحترامه |