"شرفه" - Translation from Arabic to Turkish

    • onurunu
        
    • onuruna
        
    • şerefine
        
    • şerefi
        
    • Onur
        
    • onuru
        
    • şerefini
        
    Ama ondan saygınlığını ve onurunu alamazsınız. Open Subtitles و لكن لن تستطيعوا ان تسحبوا منه لا انتماءه و لا شرفه
    Erkek onurunu yitirse de tekrar kazanabilir. Ama kadın kazanamaz. Open Subtitles يمكن للرجل أن يفقد شرفه واستعادة مرة أخرى، ولكن لا يمكن ذلك للمرأة.
    Othello'nun yüzünde ruhunu gördüm ve onun onuruna ve yiğitliğine ruhumu ve geleceğimi. Open Subtitles .. لقد رأيت محيا عطيل في عقله .. و شرفه وشجاعته .. و كرست روحي وثروتي من اجله
    Yarın olmaz. Müdür onuruna bir tören yapılacak. Open Subtitles حسناً، لا يمكنني فعل ذلك غداً، فهناك حفل سيقام على شرفه
    O zaman onun şerefine bir bardak içelim. Belki bütün bunları kolaylaştırır. Open Subtitles حسنا ً، سأقول أن نتناول واحدا ً على شرفه قد يجعل ذلك أسهل قليلا ً
    Sadakati aksi yönde olabilir ama şerefi bizimkinden farklı değil. Open Subtitles ولائُهُ قَد يكون مختلفًا لكن شرفه ليس مختلفا عنَّا
    Bilirsin, hiç bir zaman insanoğlunun yağma ve cinayetle Onur kazanmasını anlayamadım. Ama onursuz diye dışlandım. Open Subtitles هذا غريب، يتم تكريم رجل للنهب و القتل و ينبذ إن فقد شرفه
    Eğer kanımızı bir şişede ona sunarsak onun onuru temizlenecektir. Open Subtitles إذا ضحينا بدمائنا في المعركة فسوف نبقي شرفه نظيفاً
    Pek ağıra kaçmadan tabii, şerefini koruyarak. Open Subtitles على شرط الا تكون من القبح بحيث تمس شرفه يجب تراعى هذا
    Dünyanın en dayanıklı atını ve sürücüsünü sunduğunuzu iddia etmeniz, onurunu derinden yaralamıştır. Open Subtitles شرفه قد أُهين بعمق باستدعائك. لعَرْض أعظم حصانو راكبِللتحمّلِفيالعالم.
    Savaşta dökülen kanımız, onun onurunu temizleyecek. Open Subtitles إذا ضحينا بدمائنا في المعركة فسوف نبقي شرفه نظيفاً
    Hiçbir avatar yapmaz. Ve onun onurunu sorgulamanız hiç doğru değil. Open Subtitles ،و لا أي آفاتار و ليس من العدل أن تشككوا في شرفه
    Ulusunun adaletinin sorumluluğunu taşıyan bir adam olarak onurunu böyle bir skandaldan korumak için bir karar vermeli. Open Subtitles لأنه الرجل المسؤول عن العدالة في البلاد أنه يجب أن يتخذ قراراً ينقذ به شرفه ومنصبة من هذة الافعال
    Seni korumak için öldü ve sen onun onurunu bile koruyamıyorsun. Open Subtitles ،مات وهو يحميك وأنت لا تريد الدفاع عن شرفه
    Ekim'in ikisi onun onuruna halen içki içilmeyen gün. Open Subtitles فعلى شرفه نحتفل بيوم الجفاف في الثاني من اكتوبر
    Hayır. Ama her sene onuruna bir resital sahneliyoruz. Open Subtitles لا ,لكني لازلت انظم تلك الرواية كل عام على شرفه
    Yani, yeni ek binayı onun onuruna adarken bundan bahsetmeyi umuyordum. Open Subtitles كنت اريد ان اذكرهم اثناء افتاحي للجناح الجديد على شرفه
    Ned, Sandringham Dükü'ne bir mektup gönderip şerefine verilecek ziyafete davet et. Open Subtitles نيد,فالترسل الى دوق ساندرغهام وتدعوه الى وليمه على شرفه
    Onu dönüştürmemin öncesinde bile, kendi şerefine ziyafetler veren kendini beğenmiş asilzadenin tekiydi. Open Subtitles قبلما أحوله كان أرستقراطيًا مسرفًا يقيم الولائم على شرفه.
    Kimin şerefi kralın şerefinden daha büyük olabilir ki? Open Subtitles من ذا الذي شرفه أعظم من شرف الملك؟
    Onur anlayışı bu kadar güçlüyse numara yapma zahmetine girmeyecektir. Open Subtitles ان كان وعد شرفه بتلك القوة فلن يتعب نفسه بتزييف الاعراض
    O zamanlar onuru ve ismi bir adamın herşeyiydi... Open Subtitles كل ما كان بحوزة الرجل حينها هو شرفه وسمعته
    Sözümü tutmalıyım. Yoksa şerefini ve haysiyetini kaybeder. Open Subtitles لا أستطيع خرق ذلك العهد سوف يخسر شرفه وإحترامه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more