"شهدت" - Traduction Arabe en Turc

• tanıklık
• ifade
• görmüş
• gördün
• gördü
• şahitlik
• izledim
• tanık oldu
• gördüğü
• olmuş
• olmuştu
• görmüştü
• gördüğünü
• görmüştüm
• şahit oldun

Hiçbir şey görmediğinize dair tanıklık etmişsiniz ama sanırım gördünüz.
أنت شهدت بأنك لم ترَ أى شىء لكن أظنك رأيت

Fakat adli tıp tetkikçisi başka bir yaralanma olmadığını ifade etti.
لكن الفاحصة الطبية شهدت أنه لم تكن هناك أي إصابات أخرى.

Peseshet daha önce benzer sokmalar görmüş ve ne yapacağını biliyor.
لقد شهدت بيسشيت العديد من اللدغات المشابهة وهي تعرف تماماً ما الذي يجب عمله.

Sen ki kimlerin öldüğünü gördün ama yine de geçmişine yenik düşmüş bir savaşçısın.
أنت يا من شهدت مصرع الجنود أنت المحارب الذي عاد لأيام ماضيه

Bizim denizaltılardan biri son 20 saatte hiç Amerikan filosu gördü mü?
هل شهدت اى من غواصاتنا الاسطول الامريكى خلال العشرون ساعه الاخيره ؟

Buradaki taş kapılar doğumlarımıza şahitlik etmiştir zamanın başlangıcından beri.
عند تلك البوابات الحجرية التى شهدت ميلادنا منذ فجر التاريخ

Masum olduğunu biliyorsa neden en başta aleyhine tanıklık etti?
إذا علمت أنك برئ فَلِمَ شهدت ضدك في المقام الأول؟

Sonuçta birçok üst düzey hatta bazen televizyonda yayınlanmış duruşmalarda tanıklık ettiniz.
حيث أنّك شهدت في العديد من القضايا رفيعة المستوى المتلفز منها أحيانًا

İtalya'da yapılan başka bir araştırmada, araştırmacıların ektiği sahte anı "Çocukken bir şeytan girme olayına tanıklık ettin."
وفي دراسة في إيطاليا، زرع الباحثون الذاكرة الزائفة، عندما كنت طفلا، أنك شهدت لبس شيطاني.

Arabaya kimin bindiğine dair ifade verirsem, benim için ne yapabilirsin?
إن شهدت عمن رأيته يصعب تلك السيارة، ماذا يمكنك عرضه علي؟

Louis'in Marissa'yı aylarca takip ve rahatsız ettiği yönünde ifade vermiş.
لقد شهدت بان لويس كان يطارد و يضايق ماريسا لعدة اشهر

Madem bunlar doğru değil tanık Christine Helm'in bilerek aksi ifade vermesi için bir sebep görebiliyor musunuz?
هل لديك أى سبب يدفع كريستين هيلم للاٍدلاء بما شهدت عليه لو لم يكن صحيحا ؟

Geçen yıl Hindistanda'ydım, ve çocuk felcinin en sonuncusunu görmüş olabilirim.
كنت في الهند في السنة الماضية، وربما شهدت آخر حالات شلل الأطفال في العالم.

- Onu en son ne zaman gördün?
، وعندما هي المرة الأخيرة التي شهدت لها؟

Henüz değer biçmedim, ama bu gözlük çok güzel şeyler gördü.
لم تحظ بها تماما بعد تقييمها, ولكنها شهدت اشياء جميله كثيرة

1950'lerde ilk teleskop inşa edildiğinden beri, bu dağbaşı uzay bilimlerindeki bazı önemli keşiflere şahitlik etti.
شهدت قمّة الجبل هذه, منذ أن بُني أوّل منظار بالخمسينيّات, بعضاً من أهمّ الإكتشافات بعلم الكونيّات.

Transkei'de, erkekliğe geçiş törenini izledim.
في ترانسكي، شهدت طقوس العبور إلى مرحلة الرجولة، لقبيلة الكسوزا.

Ayrıca kızlar var. Kız kardeşi Alice, kısmen tanık oldu.
.وأيضاً الفتيات أختها أليس، لقد شهدت جزءاً منها

Bu izler, kadının ateş topu gördüğü alandan, yerel polis tarafından alınmış.
تلك صورة اُخِذت من قبل الشرطة حيث الامرأة تدعي أنها شهدت فوكسفيري

Daha iyi günlerim olmuş olabilir, ama hala bir kokteylle beni elde edemezsin.
ربما أكون قد شهدت أيام أفضل، لكنني لم أكن امتلك سعر لحفل كوكتيل.

Birkaç yıl önce her yerde devasa tsunamiler, yanardağ patlamaları falan olmuştu.
قبل بضع سنوات، شهدت الأرض العديد من حوادث التسونامي العملاقة وثوران البراكين هنا وهناك

Danni ilk defa böyle bir şey görmüştü.
هذه هي المرة الأولى التي شهدت بها داني أي شيء مثل هذا

Cinayeti gördüğünü söyleyen kadında da burnunun iki yanında aynı izler vardı.
المرأة التي شهدت بأنها رأت القتل كان لديها نفس العلامات على جوانب أنفها.

Beni alet ettiği dalaverenin ona yaşattığı sinsice zevki görmüştüm.
ولكنّي شهدت متعته الماكرة في اشراكه لي في مخططاته.

- Allahtan sen şahit oldun. - Şahide mi ihtiyacın var?
حمدا لله أنك شهدت ما حدث وهل تحتاجين لشاهد