"شيء يجب" - Traduction Arabe en Turc

• gereken bir şey
• gereken şey
• gereken bir şeyi
• şeyin
• bir konu
• gereken şeyler
• gereken birşey

-su denen bu değerli kaynağın hepimizin paylaşması gereken bir şey olduğunu.
أن هذا المورد الثمين المدعو بالماء شيء يجب أن نتشارك فيه جميعاَ.

- Ama... İyice heyecanlanmadan önce, bilmeniz gereken bir şey var.
قبل أن تفعل كل تلك الإثاره هناك شيء يجب أن تعرفه.

Eğer bu senin yapman gereken şey ise yalnız başınasın.
و ان كان هذا شيء يجب ان تفعليه فأنت لوحدك

Ve bu konuda yapmamız gereken bir şeyi yapmadan duramıyorum.
ولا استطيع التوقف عن الاحساس بأنني يجب أن أفعل شيء يجب أن نفعل شيء

Ayrıca, bir şeyin yaşanma vakti gelmişse, zorlamanın bir manası yoktur.
كما أنه عندما يحين موعد شيء يجب أن تدعه يحدث ببساطة

Umarım henüz sipariş vermemişizdir çünkü halletmemiz gereken önemli bir konu var.
قبل أن نطلب الطعام هناك شيء يجب أن نزيحه عن كاهلنا

Eğer hayatını devam ettirebilmek için elini eteğini çekmen gereken şeyler olsaydı ve bunu en düzgün ve hilesiz yoldan yapmana rağmen, işe yaramasaydı, kuralları bir kez olsun kendin için esnetir miydin?
اذا كان هناك شيء يجب ان تضعيه في الماضي لتكملي حياتك وقمتي بتجربه كل طريقه عادله وشريفه لتفعلي ذلك

Yani bir iki kadeh içtiyseniz, bu akşam düşünmeniz gereken birşey.
وهو شيء يجب ان تفكروا فيه الليلة ان شربتم كأسين

Sen de halledilmesi gereken bir şey olduğunda, hallediyorsun öyle değil mi?
وعندما يكن هناك شيء يجب أن يحدث عليك أن تفعله، أليس كذلك؟

Sana söylemem gereken bir şey var, ama nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum.
هناك شيء يجب أن أخبرك به و لكن لا أعرف كيف

Bu küçük maceraya atılmadan önce bilmen gereken bir şey var.
هناك شيء يجب أن تعرفه قبل أن تخوض هذه المغامرة الصغيرة

Buraya nasıl geldiğinle ilgili bilmen gereken bir şey var.
هناك شيء يجب أن تعرفيه حول كيفية وصولك إلى هنا

Burda anlamamız gereken şey bu kuvvetlerin her biri için değişik bir yük olduğudur.
إن أهم شيء يجب فهمه في هذا المقام.. هناك نوع مختلف من الشحن يصاحب .. كل نوع من هذه القوى.

İtmek, şu anda yapması gereken şey değil.
الدفع الآن هو بالضبط آخر شيء يجب أن تفعله الآن

Ailemle beraberken ilk dikkat etmen gereken şey seksiliktir.
الملابس المثيـرة أول شيء يجب أن تعرضيه على أبوايّ.

Daha önceden yapılması gereken bir şeyi yapması için,..
إنه يريدك أن تجعل "مولي" تفعل شيء يجب فعله

Yapmam gereken bir şeyi.
شيء يجب أن أفعله

Ama General'in varışı eli kulağında. Hiçbir şeyin karışmaması gerek.
لكن وصول الجنرالات وشيك , لا شيء يجب أن يتدخل.

Rhodes düşerken başka bir şeyin ayakta durması gerekiyor. Anlatmaya çalıştığı bu, evet bu olabilir.
شيء يجب أن يقف في حين يسقط رودس، أعتقد أن هذا ما تقوله.

Pekala, bir şey yapmadan önce bilmeniz gereken bir konu var.
حسنا، ولكن قبل أن تفعل أي شيء، هناك شيء يجب أن تعرفه.

Ama biraz konuşmamız gereken bir konu var.
لكن هناك شيء يجب أن نتكلم عنه قليلا

İşimle ilgili söylediğin şeye gelirsek başa çıkmayı öğrenmen gereken şeyler var.
الآن، بخصوص ما قلتِه بخصوص عملي، فهنالك شيء يجب عليكِ أن تتقني التعامل معه.

Ama, Tina, bana zaten vermemen gereken şeyler verdin,
لكن ، تينا ،اعطيتني شيء .. يجب ان

Bu unutmamamız gereken birşey. Mevcut durumda bu tür sorunlarla başa çıkamayız.
هذا شيء يجب أن يأخذ في عين الاعتبار. لا يمكننا التعامل مع مثل هذه الحالات

Sana göstermem gereken birşey var, ama bunun için seni üs dışına çıkarmam gerek.
هناك شيء يجب أريك لكنّي يجب أن أخذك من القاعدة له