"صحيحة" - Traduction Arabe en Turc

    • Doğru
        
    • gerçek
        
    • doğruydu
        
    • doğruymuş
        
    • yanlış
        
    • haklı
        
    • doğrudur
        
    • uygun
        
    • tam
        
    • dogru
        
    • doğruluğu
        
    • düzgün
        
    • doğruysa
        
    Teknolojinin ne sıklıkla Doğru şeyi yapmak zorunda olduğuna bakalım. TED لننظر كم في العادة يمكن أن تقوم التقنية صحيحة بالفعل.
    Ancak psikolojik araştırmalara göre kendimizi Doğru ölçmekte pek de iyi değiliz. TED لكن الأبحاث النفسية تشير إلى أننا لا نجيد تقييم أنفسنا بطريقة صحيحة.
    Oyuncakların sana zarar verdiğini ve daha gerçek olmayan pek çok şeyi. Open Subtitles و أنّ ألعابكَ قد تعرّضك للأذى و مئات الأمور الأخرى الغير صحيحة
    Görünen o ki beşinci sınıftaki içgüdülerim doğruydu. TED بدى لي أن غرائزي منذ الصف الخامس كانت صحيحة.
    Görünüşe göre şüpheleriniz doğruymuş, Başkan Hanım. Bu Afrika'yla ilgili. Open Subtitles يبدو بأن شكوكِ كانت صحيحة سيدتي الرئيسة، هذا حول أفريقيا
    Büyük Patlama fikri ile ilgili ŞEY, onun yanlış olduğudur. Mantıksız ve yanlış. Open Subtitles هذا الشيء حول فكرة الأنفجار الكبير على أنها غير صحيحة,غير منطقي وغير صحيحة
    Şimdi seni gördüğümde... ...tüm bu düşündüklerimide, haklı olduğumu hatırladım. Open Subtitles و الآن بعد أن جلستِ قبلي أعرف أن كلماتي صحيحة
    Cesur bir deneme, ama Doğru olmadığını ikimiz de biliyoruz. Open Subtitles محاولة شجاعة لكن أنا و أنتي نعرف أنها غير صحيحة
    Büyük, kötü görünen morluklar oluşur, ama aslında acımazlar, eğer Doğru yapmayı becerirsen. Open Subtitles ويصابون بكدمات فظيعة ولكنّها غير مؤلمة حقاً بشرط أن يقوموا بها بطريقةٍ صحيحة
    Fakat sana çok basit bir soru soruyorum ve bana Doğru cevabı veremiyorsun. Open Subtitles لكنى أسألك سؤال بسيط للغايه و أنت لا تستطيع أن تعطينى إجابة صحيحة
    Efendim, şimdiye dek Derevko'nun verdiği bilgiler tamamen Doğru çıktı. Open Subtitles السيد، لهذا الحدّ، إنتيل دريفكو كانت مائة صحيحة بالمائة الوقت.
    Teori Doğru olabilirdi eğer piston kolu ilk sorun olsaydı. Open Subtitles النظرية صحيحة لو أن ذراع القضيب كانت قوة الفعل الأولى
    Doğru olduğunu söylediğin şeylerin dövmeli kıçımın büyüklüğünde bir listesini verebilirim. Open Subtitles يُمكنني إعطائكَ لائحَة بحجمِ مُؤخرتي الموشومَة بالأشياء التي قُلتَ أنها صحيحة
    Her öğleden sonra burada olduğun dedikodusunun gerçek olmasına sevindim. Open Subtitles سعيد بأن الإشاعة حول تواجدك هنا بعد الظهر كانت صحيحة
    En azından gerçek batıl... .inançlar ve masallar olduğunu söyleyeyim. Open Subtitles حسنا ، دعنا نقول هناك خرافات صحيحة وقصص خيالية حقيقية
    Teori basit ve zarifti, ve toprak, hava, ateş ve su teorisinin aksine doğruydu. TED هذه النظرية بسيطة ومميزة، كما أنها أفضل من نظرية التراب، والهواء، و النار والماء لكونها صحيحة.
    Elimizdeki bilgilere göre hesaplarım doğruydu. Open Subtitles بالإضافة إلى المعلومات التي بحوزتنا كانت حساباتي صحيحة
    Duyduklarıma kulak asmadım ama demek ki doğruymuş! Open Subtitles إنما لم أصدق هذه الأشياء الغريبة لكنها صحيحة
    Görünen o ki, bana gelen bilgi doğruymuş. Open Subtitles حسناً من الواضح أن المعلومات التي لدي صحيحة
    Pek çok hata vardır ki yanlış oldukları ancak yaptıktan sonra fark edilir. Open Subtitles يوجد أشياء يفعلها المرء ويعتقد أنها صحيحة وبعد ذلك يدرك أنه كان مخطئ
    Bana getirin ve ben de şüphelerimde haklı mıydım öğreneyim. Open Subtitles فقط احضريه لي بحيث استطيع ان اتأكد ان شكوكي صحيحة
    Bu yüzde 15 kuralı, doğrudur. Gezegende nereye giderseniz gidin, ister Japonya, ister Şili, ister Portekiz yada İskoçya hiç farketmez. TED قاعدة الخمسة عشر بالمئة صحيحة حيث أنه لايهم أينما كنت في أي بقعة في هذا الكوكب اليابان,تشيلي البرتغال, سكوتلندا,لايهم
    Biyosferin uygun olarak keşfedilmesine ihtiyacımız var ancak böylece onu anlayabilir ve idare edebilecek yetide olabiliriz. TED نحتاج لأن نستكشف الغلاف الجوي بصورة صحيحة بحيث يمكننا فهمه وتنظيمه بالكامل.
    Ve veri gayet anlaşılır bir biçimde yani öğrencinin bildiği ya da yanıldığı yeri tam olarak bilirsiniz. TED وتصبح البيانات محببة جدا بحيث يمكنك رؤية ما حله التلاميذ من مسائل بصورة صحيحة أم خاطئة
    Okul zamaninda da hicbir zaman soruya dogru cevap vermezdin. Open Subtitles حتى في المدرسة لم تجاوب على الأسئلة إجابة صحيحة أبداً
    Dışişleri Bakanlığı, doğruluğu olmayan bir son kullanıcı sertifikasını tasdik etmedi. Open Subtitles وزارة الخارجية لم توافق على أيّ شهادات مستعملة لم تكن صحيحة.
    İlk üç ailemin benimle konuşmadığını hesaba katarsak bu seferki düzgün olsun istiyorum. Open Subtitles وبما أن عائلاتي الثلاث لا يتحدثوا إلي أريدها هذه المرة ان تكون صحيحة
    Eğer bilgiler doğruysa, barakalar 200 askeri barındıracak şekilde yapılmış. Open Subtitles هذه الثكنات مصممة لأستيعاب 200 رحل اذا كانت معلوماتي صحيحة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus