"طوال حياتي" - Traduction Arabe en Turc

• Hayatımda
• Ömrüm boyunca
• hayatım boyunca
• Tüm hayatım
• Tüm hayatımı
• Ömür boyu
• Bütün hayatımı
• Yaşadığım sürece
• Tüm yaşamım boyunca
• bütün hayatım

Ben Hayatımda hiç yıkanmadım. Yani şöyle doğru düzgün bi banyo.
لم آخذ حمام طوال حياتي على الأقل ليس كالذي تتكلمون عنه

İlk olarak o kadını tanırım Hayatımda hiç evinin önünde dikilmemiştim.
أولاً، عرفت تلك المرأة طوال حياتي ولم أقف أبداً على بابها

Ömrüm boyunca sakidofalik kafamı sevecek birini istedim.
أردت طوال حياتي أن يحبني أحد من أجل رأسي الطويل

hayatım boyunca burada yaşadım. Adımı ve ailemi düşünmek zorundayım.
انا عشت هنا طوال حياتي لدي اسمي وعائلتي لأفكر بشأنهم

Lütfen, tüm hayatım boyunca seni izledim ve bu şimdi de değişmeyecek.
من فضلك ، لقد تبعتك طوال حياتي ولكن هذا ليس بخصوص التغيير

Tüm hayatımı kalarak senin sik salamayı ögrenmeni izleyerek geçiremem.
ليس بوسعي البقاء طوال حياتي بالآنحناء ومشاهدتك تتعلم لعق القضيب

Ömür boyu nefret ettiğim babam ölmeden önce bana bir iyilik yaptı.
أبي، الذي كرهته طوال حياتي عمل شيء واحد جيد قبل أن يموت

Bütün hayatımı dava için savaşarak harcadım, tüm zamanların en büyük davasında bütün dünya izlerken, büyülü bir kağıt geliverdi.
لقد كنتُ طوال حياتي أناضل لأجل السبب ومن ثم، في أكبر قضية بحياتي، والعالم بأكمله يشاهدني، فرصةٌ من العدم تأتيني.

Hayatımda hiçbir sözümü tutmadım, ama ona küllerini bu dağa dağıtacağıma söz vermiştim.
لم أحفظ وعداً طوال حياتي لكنني وعدت أن أنثر رماده في هذا الجبل

Hayatımda tanıdığım tek arkadaşlarsınız.
أنتم أصدقائي الوحيدون الذين عرفتهم طوال حياتي

Ömrüm boyunca gerçek anlamıyla perili bir ev aradım durdum.
طوال حياتي و أنا أنظر للبيت المسكون بأمانة

Kaderim beni Ömrüm boyunca dünyanın her yanına götürdü.
حظي اخذني في كل مكان في هذا العالم طوال حياتي

Ömrüm boyunca kendimi yalnız hissettim... seninle olduğum zamanlar dışında.
لقد شعرت بالوحدة طوال حياتي إلاّ وأنا معك

Ben hiçbir şey yapmadım! Ben hayatım boyunca hiç yanlış bir şey yapmadım.
لكنني لم أقم بأي فعل خاطئ طوال حياتي لم أكن في أي مشكلة

Haytım boyunca, Mike. hayatım boyunca böyle şiddet dolu şeyler yaşamadım.
طوال حياتي، مايك طوال حياتي لم يكن هناك لحظة عنف واحدة

Hepinizin şahit olduğu gibi, tüm hayatım boyunca erdemli ve onurlu bir Prens oldum ve sözümden hiç caymadım.
لقد كنت طوال حياتي أمير للفضيلة والشرف كما يمكنكم جميعا ان تشهدوا بذلك ولم أكن أبدا قد خالفت كلامي

Tüm hayatım boyunca erken kalkmam, yediklerime dikkat etmem, yeterince uyumam gerekti.
طوال حياتي كان علي الاستيقاظ مبكراً أتابع حميتي، أحصل على نوم كافي

İkincisi, ben melezim ve Tüm hayatımı Siyah mı yoksa Çinli mi olduğumu düşünerek geçirdim.
سوداء ثانياً، أنا صاحبة جنس مختلط و لقد كافحت طوال حياتي لأعرف إن كنت صينية أم سوداء

Tüm hayatımı, ona tahmmül etmesini dileyerek geçirdim.
طوال حياتي . كنت أتمنى لو يقوم و يواجهها

Ömür boyu seni iki koca arasında yakalamayı bekleyemem.
أقدمه في أنسب وقت لا أستطيع الإنتظار طوال حياتي أراقبك تتنقلين بين الأزواج

Bütün hayatımı dava uğrunda savaşarak harcadım, tüm zamanların en büyük davasında bütün dünya izlerken, büyülü bir kağıt geliverdi.
لقد كنتُ طوال حياتي أناضل لأجل السبب ومن ثم، في أكبر قضية بحياتي، والعالم بأكمله يشاهدني، فرصةٌ من العدم تأتيني.

Yaşadığım sürece bir daha asla "bip" sesini duymayacaksın.
لن تسمعي هذه الكلمة ابداً من فمي طوال حياتي

Tüm yaşamım boyunca tuvalet temizlerim, ama onun için çalışmam.
سأقوم بتنظيف المراحيض طوال حياتي و لكنِّي لن أعمل له

Bütün hayatım boyunca rahat olmak istemiyorum. Ne söylediğimin farkında mısın? Gerçek, zenci.
لا اريد ان اصبح رجلاً صالح طوال حياتي ، اتعرف ما اقول ؟