| Bana çok uzun bekleyen bir adamın ne için beklediğini unutmasını hatırlatıyor. | Open Subtitles | مما يذكرنى بالرجل الذى إنتظر طويلاً جداً حتى نسى ماذا كان ينتظر |
| Bir örümceğin ısırdığı çocuktan çok başka biri oldum artık. | Open Subtitles | لقد قطعت شوطاً طويلاً من كوني الفتي الذي عضه العنكبوت |
| Hayır, kendine özgü bir tarzın da olmalı. çok şey yaşamalısın. | Open Subtitles | لا، تحتاج لأسلوب خاص، ايضاً يجب أن تكون قد عشت طويلاً |
| Malcolm McLean, bir ülkeden diğerine taşınıyordu ve çalışanların kutuları bir gemiye neden bu kadar geç yüklediklerini düşünüyordu. | TED | كان مالكوم ماكلين منتقلاً من بلدٍ إلى آخر وكان يتساءل لماذا استغرق هؤلاء وقتاً طويلاً لنقل الصناديق إلى السفينة. |
| Elbette tüm bunların aptal kahramanı, uzun zamandır acı çeken Bay Wilkes. | Open Subtitles | وبالطبع الشخصية الهزلية في كل هذا هو السيد ويلكس الذي عانى طويلاً |
| uzun bir süre sayılmaz ve neyden bahsettiğini çok iyi anlıyorum. | Open Subtitles | و الذي هو ليس طويلاً و لذا أعرف بالضبط عماذا تتحدّثين. |
| Onu yakalamak için çok uğraştım, sonuca ulaşmama engel olamazsınız. | Open Subtitles | كان لدي عملاً طويلاً وصعباً جداً لتأخذ هذا بعيداً عني |
| Aktarım merkezine gidene kadar çok ama çok uzun süre acı çekersin inşallah. | Open Subtitles | إذن فأتمنى أن يُؤلم طويلاً لفترة طويلة حتى يتم إعادة تحميلك فى السفينة |
| Bu kolonları kesmek için çok çaba harcıyoruz ama bu fazla zamanımızı alıyor. | Open Subtitles | ، نحن نفعل ما بوسعنا لكسر هذه الحمالات لكن هذا يستدعي وقتاً طويلاً |
| Bir örümceğin ısırdığı çocuktan çok başka biri oldum artık. | Open Subtitles | لقد قطعت شوطاً طويلاً من كوني الفتى الذي عضه العنكبوت |
| Aramadığım için özür dilerim, ama çok hastaydım. Yataktan kalkamıyorum bile. | Open Subtitles | أسف بأني لم أتصل لقد كنت مريض وقد لازمت الفراش طويلاً |
| 8. caddedeki otel odasından sonra çok yol kat ettik. | Open Subtitles | قطعنا شوطاً طويلاً منذ غرفة الفندق تلك على الشارع الثامن |
| Çünkü diğer türlü, uzay gemisi için çok uzun kalırdı. | Open Subtitles | لأنه خلاف ذلك سوف يكون طويلاً جداً بالنسبة لسفينة فضاء |
| çok fazla beklemesine gerek kalmadan ilk ayı havuza dalıyor. | Open Subtitles | لم يضطر للانتظار طويلاً قبل أن يخوض الدب الأول البركة |
| çok uzun yoldan geldik. Neler yaşadığımızı tahmin bile edemezsin. | Open Subtitles | لقد قطعنا طريقاً طويلاً ولك أن تتخيلي ما مررنا به |
| Bugün zaten onunla tüm hayatıma yetecek kadar beraber oldum. | Open Subtitles | لقد كنت معه وقتاً طويلاً اليوم وقت يكفي لبقية حياتي |
| Teklifin için minnettarım, ama burada o kadar uzun kalmayabiliriz. | Open Subtitles | أنا سعيدة بهذا العرض لكن ربما لن نمكث هنا طويلاً |
| Gelecek Pazartesi Calais'te olur ve uzun zamandır beklediğim güzel haberleri alarak hem kendimizi hem de Tanrı'yı memnun edebiliriz. | Open Subtitles | أتوقع أن أسمع خبر وصوله إلى كاليه الأثنين المقبل وأتوقع بعد فترة وجيزة التمتع بسعادةتقت إليها طويلاً بمسرة الله ومسرتنا |
| Evet uzun bir zaman olmuş olabilir ama nasıl yapıldığını unutmuyorsun. | Open Subtitles | وأعرف بأنه مر وقتاً طويلاً ولكن ولكن الامر ليس وكأنني نسيت |
| Fakat kısa bir süre sonra, Laos'un başkentinde ailem tekrar tutuklanıp hapse atıldı. | TED | ولكن لم يمض وقتاً طويلاً بعدها، حتى تم القبضعلى عائلتي وسجنها مرة أخرى في عاصمة لاوس. |
| Nijerya'da öldürülen erkek ve kadınlar, uzun süredir kapılarını dünyaya kapalı tutan bir ülke adına iyi niyet göstergesi bir programın parçasıydılar. | Open Subtitles | أولئك الرجال والنساء الذين قتلوا في نيجيريا , كانوا جزءاً من مهمة ذات نوايا حسنة من دولة تاهت طويلاً في غياهب الظلام |
| O taslak için epey zaman harcıyorsun. Oldukça iyi bir sanat eseri bekliyorum. Ah, hayır, sakın bakmayın. | Open Subtitles | أنكِ تستغرقين وقتاً طويلاً فى تلك اللوحة أعتقد أنها ستكون تحفة فنية |
| Ruhun, ölümden sonra da ebediyen, sonsuza dek yaşadığını hatırladım. | Open Subtitles | تذكرت بأن الروح تعيش طويلاً بعد الموت أبدياً بلا نهاية |
| çok uzundu. Biraz kısalttım. | Open Subtitles | كان خطـاباً طويلاً جـداً، وقمتُ بإختصـاره. |
| Hayatından çıkmış olan birisi için, onunla bayağı çok vakit geçiriyorsun. Meraklanma. | Open Subtitles | بالنسبة لشخص خارج الصورة أنت تمضين معه وقتاً طويلاً |
| -Ona bu zevki vermeyin profesör. -Çok uzun sürdü bu -Bankalara girmemiz gerek | Open Subtitles | هذا يَستغرقُ وقتاً طويلاً إختارىْ الأجهزةَ التى تَحتاجُيها وحمّليُها إلى صقور الجو 2 |