| Sonra kız kardeşimin yanına gittim iyi bir adamla evliydi. | Open Subtitles | ثم ذهبت للعيش مع أختى كانت متزوجة من رجل طيب |
| Tamam Bayan Waters, iyi şanslar. Umarım her şey iyi gider. | Open Subtitles | حسناً يا آنسة واترز، حظ طيب وآمل أن تنجح الأمور لأجلك. |
| İyi bir adam. Uçabiliyor ve kötü adamları öldüren gümüş kıIıcı var. | Open Subtitles | إنه رجل طيب, يمكنه الطيران و لديه سيف فضي لكي يقتل الأشرار |
| Biraz daha konuş. Yemekte hiç böyle güzel sohbet etmemiştik. | Open Subtitles | تحدث أكثر، لم نحصل على حديث طيب كهذا على العشاء |
| O iyi bir çocuk. Kadınlar önünde diline hakim olması gerekir. | Open Subtitles | إنه ولد طيب ولكنه فقط يجب أن يحترس لألفاظه أمام النساء |
| Tren 5 saat içinde kalkacak. Manzara seyretmek için iyi zaman! | Open Subtitles | القطار القادم سيغادر خلال خمس دقائق وقت طيب لمشاهدة معالم المدينة |
| İyi çocuk. Chan, başını eğ. O kadar da zor değil. | Open Subtitles | فتى طيب ، احنى راسك يا شان هذا ليس صعبا ابطئ |
| Bazen tam bir karın ağrısı olabiliyor ama iyi niyetlidir. | Open Subtitles | أحياناً تكون ثقيلة الدم ، و لكنها ذات قلب طيب |
| Kız arkadaşım ve kocasıyla bu kadar iyi vakit geçirebileceğimi hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | أتعرفون, لم أعتقد مطلقا أنني سأقضي وقت طيب متسكع مع صديقتي وزوجها |
| Bir şeyi kafasına taktı mı gerçekten pislik olabilir ama tüm bunlara rağmen iyi bir kalbi olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | في الحقيقة عندما يضع اي شئ في تفكيره .. لاكن مع كل هذا استطيع القول بأن له قلب طيب |
| Bu yüzden ebeveynlerime... iyi bir Hintli çocukla evlenmek istediğimi söyledim. | Open Subtitles | ..فأخبرت والدي ووالدتي أني أريد الآن أن أقترن بفتى هندي طيب |
| Şimdi o gözlükleri tak ve iyi bir çocuk ol. | Open Subtitles | والآن .. ضع هذه النظارات الآن , وستصبح ولد طيب |
| Ama ben sadece o parayla yapabilecek iyi birşeyler arıyordum. | Open Subtitles | لكنني كنت فقط ابحث عن هدف طيب أصرف المال فيه |
| Birlikte kaçıyorduk. O çok iyi bir dost. İyi biri. | Open Subtitles | لقد كنا نهرب معاً إنه صديق عظيم ، ورجل طيب |
| Bunu aşkım için yaptım. Onun iyi birisi gibi göründüğünü biliyorum. | Open Subtitles | لقد فعلت هذا من أجل الحب أعلم أنه يبدو رجل طيب |
| İşini iyi yapıyor görünüşe göre, bizi de komileri olarak görüyor. | Open Subtitles | أنه يتصرف كـ نادل طيب و على ما يبدو نحن مساعديه |
| Demek istediğim uğraşmayı bırak. Bunun sonu iyi bir şeye varmayacak. | Open Subtitles | ألمح إلى أن تتوقف عن المحاولة فلن يقودك هذا لمكان طيب |
| Seni yeniden gülümserken görmek güzel. Tek başıma mutlu olurken yalnızlık hissediyordum. | Open Subtitles | أمر طيب أن أراكِ تبتسمين مجدداً، كنت أشعر بالوحدة وأنا سعيد لوحدي |
| Tamam, Peki. Zorunda kalırsam şu güzelim evden vazgeçerim. Ama ancak bir şartla, yoksa bir yere gitmem. | Open Subtitles | اوك طيب. شوفى حد ياعدك شوفى دكتور نفسانى |
| Problemlerin olduğunda bana gelebilirsin ama korumaya ihtiyacım yok, tamam mı? | Open Subtitles | تعال لي اذا واجهتك مشكله. ,طيب ولكني لا احتاج الى حارس |
| Demek buraya kadar gelmeyi başardınız ? Pekala. | Open Subtitles | أراك أخيرا حصلت على الفرصة لتكون هنا، هذا طيب لك. |
| Sana göre değildi ama nazik biri ve bana tapıyor. | Open Subtitles | كنت أعلم أنه لا يصلح لك ولكنه طيب و ويعشقني |
| Bak, sen insanlar hakkındaki şeyleri bulma konusunda iyisin, değil mi? | Open Subtitles | طيب أنت مو انت هب ريح تجيب علوم الناس ، صح؟ |
| O çok tatlı. Şehirdeki planlarınız neler? | Open Subtitles | انه طيب للغايه ما هي خططك اثاء اقامتك بالمدينه |
| Aferin çocuklar, iyi iş çıkardınız. | Open Subtitles | إستخدمها كوسادة صغيرة هكذا تماماً. عمل طيب إنك تفعلها بشكل جيد |
| - Tamam, tamam, hadi okulu asalım ve onu aramaya gidelim. ... "Biliyorsun kendi başına düşünemez bile, Kyle!" "Fırçala ve gargara yap, Kyle!" | Open Subtitles | طيب طيب خل نفوت المدرسه ونروح ندور عليه تدري إنه ما يقدر يفكر بنفسه كايل فرش أسنانك واستخدم الخيط كايل |
| Çok naziksiniz ama korkarım bunu yapamam. | Open Subtitles | هذا طيب جداً منك لكن أخشى أنني لا أستطيع |
| Bu derde ortak olman çok hoş ama arkadaşlarım nerede olduğumu merak edecek. | Open Subtitles | هذا طيب منكى للمبادرة لحل هذا الخلاف لكن أصدقائي سيتسألون .. أين انا |
| - Balığınıza iyi bakın. - İyi avlar. Yardımınız için teşekkürler. | Open Subtitles | حظ طيب مع سمكتك - نعم، صيد طيب، شكراً على مساعدتنا |