"طيب" - ترجمة من عربي إلى تركي

• iyi
• güzel
• Peki
• tamam mı
• Pekala
• nazik
• iyisin
• tatlı
• Aferin
• - Tamam
• naziksiniz
• hoş
• - İyi

Sonra kız kardeşimin yanına gittim iyi bir adamla evliydi.
ثم ذهبت للعيش مع أختى كانت متزوجة من رجل طيب

Tamam Bayan Waters, iyi şanslar. Umarım her şey iyi gider.
حسناً يا آنسة واترز، حظ طيب وآمل أن تنجح الأمور لأجلك.

İyi bir adam. Uçabiliyor ve kötü adamları öldüren gümüş kıIıcı var.
إنه رجل طيب, يمكنه الطيران و لديه سيف فضي لكي يقتل الأشرار

Biraz daha konuş. Yemekte hiç böyle güzel sohbet etmemiştik.
تحدث أكثر، لم نحصل على حديث طيب كهذا على العشاء

O iyi bir çocuk. Kadınlar önünde diline hakim olması gerekir.
إنه ولد طيب ولكنه فقط يجب أن يحترس لألفاظه أمام النساء

Tren 5 saat içinde kalkacak. Manzara seyretmek için iyi zaman!
القطار القادم سيغادر خلال خمس دقائق وقت طيب لمشاهدة معالم المدينة

İyi çocuk. Chan, başını eğ. O kadar da zor değil.
فتى طيب ، احنى راسك يا شان هذا ليس صعبا ابطئ

Bazen tam bir karın ağrısı olabiliyor ama iyi niyetlidir.
أحياناً تكون ثقيلة الدم ، و لكنها ذات قلب طيب

Kız arkadaşım ve kocasıyla bu kadar iyi vakit geçirebileceğimi hiç düşünmemiştim.
أتعرفون, لم أعتقد مطلقا أنني سأقضي وقت طيب متسكع مع صديقتي وزوجها

Bir şeyi kafasına taktı mı gerçekten pislik olabilir ama tüm bunlara rağmen iyi bir kalbi olduğunu söyleyebilirim.
في الحقيقة عندما يضع اي شئ في تفكيره .. لاكن مع كل هذا استطيع القول بأن له قلب طيب

Bu yüzden ebeveynlerime... iyi bir Hintli çocukla evlenmek istediğimi söyledim.
..فأخبرت والدي ووالدتي أني أريد الآن أن أقترن بفتى هندي طيب

Şimdi o gözlükleri tak ve iyi bir çocuk ol.
والآن .. ضع هذه النظارات الآن , وستصبح ولد طيب

Ama ben sadece o parayla yapabilecek iyi birşeyler arıyordum.
لكنني كنت فقط ابحث عن هدف طيب أصرف المال فيه

Birlikte kaçıyorduk. O çok iyi bir dost. İyi biri.
لقد كنا نهرب معاً إنه صديق عظيم ، ورجل طيب

Bunu aşkım için yaptım. Onun iyi birisi gibi göründüğünü biliyorum.
لقد فعلت هذا من أجل الحب أعلم أنه يبدو رجل طيب

İşini iyi yapıyor görünüşe göre, bizi de komileri olarak görüyor.
أنه يتصرف كـ نادل طيب و على ما يبدو نحن مساعديه

Demek istediğim uğraşmayı bırak. Bunun sonu iyi bir şeye varmayacak.
ألمح إلى أن تتوقف عن المحاولة فلن يقودك هذا لمكان طيب

Seni yeniden gülümserken görmek güzel. Tek başıma mutlu olurken yalnızlık hissediyordum.
أمر طيب أن أراكِ تبتسمين مجدداً، كنت أشعر بالوحدة وأنا سعيد لوحدي

Tamam, Peki. Zorunda kalırsam şu güzelim evden vazgeçerim. Ama ancak bir şartla, yoksa bir yere gitmem.
اوك طيب. شوفى حد ياعدك شوفى دكتور نفسانى

Problemlerin olduğunda bana gelebilirsin ama korumaya ihtiyacım yok, tamam mı?
تعال لي اذا واجهتك مشكله. ,طيب ولكني لا احتاج الى حارس

Demek buraya kadar gelmeyi başardınız ? Pekala.
أراك أخيرا حصلت على الفرصة لتكون هنا، هذا طيب لك.

Sana göre değildi ama nazik biri ve bana tapıyor.
كنت أعلم أنه لا يصلح لك ولكنه طيب و ويعشقني

Bak, sen insanlar hakkındaki şeyleri bulma konusunda iyisin, değil mi?
طيب أنت مو انت هب ريح تجيب علوم الناس ، صح؟

O çok tatlı. Şehirdeki planlarınız neler?
انه طيب للغايه ما هي خططك اثاء اقامتك بالمدينه

Aferin çocuklar, iyi iş çıkardınız.
إستخدمها كوسادة صغيرة هكذا تماماً. عمل طيب إنك تفعلها بشكل جيد

- Tamam, tamam, hadi okulu asalım ve onu aramaya gidelim. ... "Biliyorsun kendi başına düşünemez bile, Kyle!" "Fırçala ve gargara yap, Kyle!"
طيب طيب خل نفوت المدرسه ونروح ندور عليه تدري إنه ما يقدر يفكر بنفسه كايل فرش أسنانك واستخدم الخيط كايل

Çok naziksiniz ama korkarım bunu yapamam.
هذا طيب جداً منك لكن أخشى أنني لا أستطيع

Bu derde ortak olman çok hoş ama arkadaşlarım nerede olduğumu merak edecek.
هذا طيب منكى للمبادرة لحل هذا الخلاف لكن أصدقائي سيتسألون .. أين انا

- Balığınıza iyi bakın. - İyi avlar. Yardımınız için teşekkürler.
حظ طيب مع سمكتك - نعم، صيد طيب، شكراً على مساعدتنا