"عديد" - Traduction Arabe en Turc

    • birçok
        
    • sürü
        
    • Aidid
        
    • pek
        
    • çok fazla
        
    • sayıda
        
    • Milyonlarca
        
    • bir çok
        
    Adı Paulie ve birçok sefer beraber çalıştık ve iyi arkadaş olduk. TED كان اسمه بولي و عملنا معا عديد المرات، و أصبحنا أصدقاء جيّدين.
    Bu iki canlandırmanın aynı anda oluşmasıyla, tuhaf şekilde birçok Empresyonistin çalışmasında ışık titreşiyor ve saçılıyor gibi görünür. TED مع حصول هذين التأويلين في الآن نفسه، يبدو الضوء في عديد من اللوحات الانطباعية وكأنه ينبض ويومض ويشع بغرابة.
    Çok şey yaşadım ve bir sürü hata yaptım ama tüm kusurlarımıza rağmen ben komşularıma inanıyorum, yoldaşlarıma, sınıfıma. Open Subtitles لقد شاهدت الكثير و ارتكبت عديد الأخطاء و على الرغم من كثرة أخطائنا أؤمن بجاري و زميلي و بطبقتي
    Bu konuda yapılmış bir sürü araştırma var. TED توجد عديد من البحوث الجيدة حول هذا الأمر.
    Evet. Aidid'in milislerine silah satarak. Open Subtitles نعم، بيع الأسلحة إلى جنود عديد
    Onu kontrol etmek çoğu zaman pek de kolay değil. Open Subtitles لايمكننا إرغامها على ما لاتريده في عديد من المرات
    Hanna Reitsch savaştan sağ kurtuldu ve birçok uçuş rekoru kırdı. Open Subtitles نجت حنّا ريتش من الحرب وحطّمت عديد من الأرقام القياسية للطيران
    Hanna Reitsch savaştan sağ kurtuldu ve birçok uçuş rekoru kıracaktı. Open Subtitles نجت حنّا ريتش من الحرب وحطّمت عديد من الأرقام القياسية للطيران
    Okul sistemini savunmak için değil ama bu çocukları birçok şey bozuyor. Open Subtitles لستُ بصدد الدفاع عن المنطومة المدرسيّة لكن عديد الأمور خذلت أولئك الأطفال
    Sadece film malzemeleri değil, birçok şey toplarım. İstihbarat toplarım. Open Subtitles أنا أجمع عديد الأشياء، وليس السينمائية وحسب أنا أجمع المعلومات
    Endişelerinizi baş sekretere birçok kez ilettim ve o da bunları listeye ekledi. Open Subtitles لقد أبلغت مخاوفك إلى المسؤول الأول في عديد المناسبات، وقد رفعها للمسؤول الأعلى
    Yapılacak başka birçok şey vardı. TED كان هناك عديد الأشياء الأخرى لنقوم بها.
    Onların hepsiyle birçok gece sürü götürdük. Open Subtitles قدت القطيع معهم جميعا في عديد من الليالي
    Şimdiyse karmaşık çok hücreli yaşam, bir sürü yeni şekil ve boyuta sıçradı. Open Subtitles الحياة متعددة الخلايا المعقدة تشعبت إلى عديد الأشكال والأحجام الجديدة.
    Bugün yaptıklarım hakkında bir sürü hikaye duyacaksın. Bazıları doğru olabilir. Open Subtitles سوف تسمعين عديد القصص عما فعلته اليوم بعضها قد تكون حقيقية حتى
    Bir sürü eğlenceli şey olacak. Open Subtitles هناك عديد من الاشياء الممتعه ستحضر بعد قليل
    Mahalli diktatörlerin en güçlüsü Muhammet Ferah Aidid... başkent Mogadişu'ya hakimdir. Open Subtitles محمد فرح عديد) أقوى الجنرلات) "استولى على العاصمة "مقديشيو
    Aidid ABD askerlerinin çekilmesini bekler. Sonra geride kalan BM barış gücüne savaş açar. Open Subtitles عديد) انتظر إلى أن انسحبت القوات وشن حرباً) شعواء على الجنود المتبقيين من جنود حفظ السلام
    Haziranda Aidid'in milisleri 24 Pakistan askerini tuzağa düşürüp katlederler... ve Amerikan personelini hedef almaya başlar. Open Subtitles في يونيو، هاجمت قوات (عديد) وذبحت 24 جندي باكستاني من قوات حفظ السلام وبدأت تستهدف الأمريكيين
    Çok sayıda gemisi var ve Türkleri pek sevmez. Open Subtitles من يشرف على عديد من السفن و ليس لديه أي حب للأتراك
    Önceleri kimliğimi ondan saklamayı başarmıştım ama yıllarca onunla çok fazla görüştüm ve kim olduğumu öğrendi ve... Open Subtitles في البداية إستطعت إخفاء هويتي عنها ولكني رأيتها عديد المرات على مر السنوات وعرفت من أنا
    Milyonlarca kez denedim. Yapamadım. Open Subtitles لقد حاولت أن أتهيّأ ذهنياً عديد المرات, لا أستطيع إجتياز ذلك
    Benim bunlar gibi bir çok kitabım var. Böyle kitaplar okumazsan, ufkunu geliştiremezsin. Open Subtitles لدي عديد الكتب هنا إن لم تقرأ كتب كهذه فلن تستطيع توسيع عقلك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus