Örneğin, En az iki yakın arkadaşı olduğunu söyleyen insan sayısı tüm zamanların En düşük seviyesinde. | TED | عل ىسبيل المثال، عدد الأشخاص الذين يملكون على الأقل صديقيين مقربين هو في أدنى مستوى على الإطلاق. |
- Tüm kanallarda En önemli haber saatlerini satın mı aldı? | Open Subtitles | إشترى إعلانات عل كل المحطات التلفزيونية؟ |
Pişirdikleri domuz rostosunun her yerinde kuru üzümler vardır ve ekmeklerine En az yarım parmak kalınlığında yağ sürerler. | Open Subtitles | هناك يضيفون الزبيب على لحم الخنزير المشوي، ويضيفون الزبدة على الخبز في بعض الأماكن يضعون الزبدة عل خبزك |
Her neyse, gelin ve beni yakalayın, eğer cesaretiniz varsa! | Open Subtitles | عل كل حال , تعالوا ونالوا مني ان كنتم تجرؤن |
Her neyse bu kızı bulabilmek için bayağı bir zahmete katlanmış. | Open Subtitles | عل كلٍ ، هذا الشئ خاض الكثير من المتاعب ليصل لها. |
Vücut üzerinde yeni algılayıcı öğeler -- tırnaklarınızda saç büyütebilirsiniz, ve dolayısıyla bazı parçacıkları başka bir insandan alabilirsiniz. | TED | محسوسات جديدة عل الجسم فيمكنك تنمية شعر على أظافرك وبالتالي الحصول على بعض الجزيئات من شخص آخر |
- Eyalet hapishanesine çok yolumuz var. Diyebilirim ki En az sekiz saat sürer. | Open Subtitles | عل الأقل يستغرق الأمر ثمان ساعات لنصل إلى هناك |
Bu iş için En uygunudur. Ona güvenebilirsiniz, emin olunuz. | Open Subtitles | احسن واحد لهل المهمة صوتكم الحر قوووا قلبكن عل الاكيد ما بتندموا |
En azından neyimden hoşlanmadığını söyleyecek kadar bana saygı göster. | Open Subtitles | عل الأقل إحترمني بما فيه الكفايه لتخبرني ما الذي حقا تكرهه فيني |
Federal yetkililer son olarak 12 yıl önce St. Louis IRS'te gerçekleşen patlamanın sorumlusunun FBI'a yapılan bu son saldırıda ortaya çıktığı üzere tarihimizdeki En korkunç katil olduğunu açıkladılar. | Open Subtitles | المحققون الفيدراليون قالوا أنه مثل انفجار سانت لويس منذ سنتين الهجوم عل المباحث الفيدرالية هذا الربيع |
Ama En azından herkesin güvenliği için dua edeceğim! | Open Subtitles | لكن عل الأقل أنا سأدعوا بأن يكون الجميع بأمان |
En azında şimdilik tiyatro klübüne giremeyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | عل الأقل, أعرف أنك لاتخرجين للنادي المسرحي |
Sanırım burada bulduğumuz kapının tüm sistem içerisindeki En eski kapılardan biri olduğunun kanıtı bu. | Open Subtitles | نعتقد أن لدينا دليل عل أن البوابة أسفل هناك إنها الواحدة الأقدم في كل النظام |
İstediğini yaparsın. Paris'te En sevdiğim şey bana verdiğin bu çanta oldu. | Open Subtitles | عل أقل حد, كل ما أحبه في باريس هو الحقيبة التي أعطيتني إياها |
Eğer yeni bir kanun çıkmasını önereceksem, En ve Tic komitesiyle veya her neyse, bir saldırı planı yapmalıyım. | Open Subtitles | فيجب أن أعد خطة هجومية عل لجنة الطاقة و الرون هذه |
En azından artık her yeni cinsel deneyim, hayat değiştirici.. | Open Subtitles | ...عل الأقل لم يعد علينا التظاهر بأن كل تجربة جنسية |
Ama neyse, aynı kişi, Laura, bu projenin sonunda bana mail attı. | TED | لكن عل كل حال, لورا, نفس تلك الشخصية, أرسلت لي بعد ذلك قليلا عنها بعد ذلك المشروع. |
neyse, Okula geç kalıyorsun. Paulie, oğlanla biraz özel konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | عل أى حال لقد تاخرنا عن المدرسة بولى انا أرغب فى التحدث كع هذا الفتى وحدنا |
Her neyse, evde değil. Onu mutlaka bulmak zorundayım. | Open Subtitles | عل أي حال , إنها ليست في المنزل وأنا حقاً في حاجة إلي أن نجدها |
- Evet. Askıda güzeldi, ama üzerinde daha güzel durdu. | Open Subtitles | كان يبدو لطيفا عل الشماعة ، لكنة أجمل عليك |
Ren'al Reol'den elde edilen kimyasalın bir çeşidi üzerinde çalışıyordu. | Open Subtitles | رينال تعمل عل نسخة من المادة الكيميائية الحصلت عليها من ريول |