Ne oldu? Yerini tespit edecek kadar uzun konuşmasını sağlayamıyorum telefonda. | Open Subtitles | لا أستطيع إبقائه على الخط فتره كبيره بما يكفى لتقتفى أثره |
ama Orada biri olduğunu biliyordu ve Pam'in telefonda olması onu çok rahatlatıyordu. | TED | لكنها تعرف أنها كانت هناك و وجود بام على الخط جعلها تشعر بارتياح أكثر |
Bir bakalım dördüncü Hatta ruh eşini arayan Chuck var ve ikinci Hatta yeni terk edilmiş Maria var. | Open Subtitles | حسناً حسنا معنا تشاك على الخط 4 وهو يبحث عن توأم روحه وماريا على الخط 2 هجرها حبيبها للتو |
İkinci Hatta biri var ve bunun ölüm kalım meselesi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | هنالك رجل ينتظر على الخط الثاني ويقول إنها مسألة حياة أو موت |
- Roger, ikinci hattı al. - Kim arıyor? | Open Subtitles | روجر إنه اتصال لك على الخط الثاني من المتصل |
Saatlerce Telefonu kapatmadan sessizce ve sakince kalır. | TED | لساعات تبقى هي على الخط وتحافظ على هدوئها ولطفها الشديدَين. |
telefonda yakala onları. Geri döndüğümde.. | Open Subtitles | صلني بهم عبر الهاتف إن لم يكونوا على الخط |
Burası Mojo Radyo, ben Slamming Sammy. Sonic Hamburger'den... Jerry telefonda bizlerle. | Open Subtitles | هنا راديو ماجو ، معكم سامي سلامين ومعي جيري على الخط من ملعب بالسونيك |
Fabiella telefonda. Kızlarla konuşmak istediğini söylüyor. | Open Subtitles | فابيلا على الخط الاول تريد الحديث مع البنات |
telefonda biri var. | Open Subtitles | اطلب منكم, رجاءا,اطلقوا سراحها معنا متصل على الخط |
Yardım gelene kadar Hatta sizinle kalacağım. Hanımefendi isminiz nedir? | Open Subtitles | سأبقى معك على الخط حتى يصلوا ما اسمك يا سيدتي؟ |
Böldüğüm için üzgünüm, Bay Rearden. 2. Hatta acil bir telefon var. | Open Subtitles | اسفه للتدخل , سيد ريردن ولكن يوجد مكالمه طارئه على الخط الثانى |
Yapabileceğin en kötü şey silahına sarılmak. Canım iki saniye Hatta bekle lütfen. | Open Subtitles | أسوأ ما يمكنكِ فعله هو أن تستعجلي انتظر دقيقةً على الخط يا حبيبي |
Polis yolda ve polisler gelene kadar Hatta kalacağım ben. | Open Subtitles | الشرطة في طريقها إليكِ و سأبقى على الخط لحين وصولهم |
Monique Orada 7 gün 24 saat Sebastian ile birlikte olacak, ben de düşündüm ki o da bana sosyeteye çıkmanın inceliklerini falan öğretir. | Open Subtitles | تعرفين أن مونيك ستكون هناك طوال الوقت مع سباستيان لا أعلم يمكن أن تضعني على الخط |
O iyi biliyor. Orada kal. | Open Subtitles | من الجيد معرفة ذلك ، إبقى على الخط |
O iyi biliyor. Orada kal. | Open Subtitles | من الجيد معرفة ذلك ، إبقى على الخط |
Bir dakika, başka biri daha arıyor. Marge'la diğer Hatta konuşuyoruz, beni iyice baydı. | Open Subtitles | انتظر، لديّ مكالمة على الخط الأخر مرحباً؟ |
"Hatta kal" dediğimde o "Telefonu kapat" dediğimi sanmış. | Open Subtitles | لقد إعتقد أنني قلت له أغلق الخط بينما كنت أقول له إبق على الخط |
Ama diğer hattan onu arayabilirsin, ve ona Hatta olduğumu söyleyebilirsin, değil mi, lütfen? | Open Subtitles | ولكن بإمكانكِ الاتصال به على الخط الآخر وتُخبريه بأنني أنتظر على الخط الآخر، أيمكنكِ ذلك، رجاءً؟ |
Sayın Başkan, herhalde onu telefona çağırıyorlar. | Open Subtitles | سيدى الرئيس , أعتقد انهم أحضروه على الخط |
Ve hattaki her istasyona ve Folkstone'a polisler koymuşlar. | Open Subtitles | وهم وزعوا أفراد الشرطة في كل محطة على الخط وصولا إلى فولكستون |
Sonra, sen buradaki sarı Çizgiye geleceksin, ki bu senin B planın. | Open Subtitles | بعد ذلك ، عليك الوقوف على الخط الاصفر هنا وهي الخطة البديلة |
Şu anda bir işim var ve onu kaybetmemeye çalışıyorum. Sürekli beyaz bir çizgide yürüyorum. | Open Subtitles | لدي عمل الآن أنوي أن أحتفظ به أنا أسير على الخط الأبيض طوال الوقت |