"على ذلك" - Traduction Arabe en Turc

    • bu
        
    • o
        
    • için
        
    • de
        
    • bunu
        
    • da
        
    • şu
        
    • buna
        
    • bunun üzerinde
        
    • bunun üzerine
        
    • örnek
        
    • dahası
        
    • örneği
        
    • cevabı
        
    Belki de, bu duruma odaklanmalı ve bu durumun anlaşılmasını sağlamalıyız. TED ربما نحتاج إلى التركيز على ذلك وإلى إعادة نشر تلك الرسالة.
    bu şiddet sarmalını kırmak zorundayız ve bu noktaya bir an evvel çocuklarımızla birlikte ulaşmalıyız. Onlara değer vermeliyiz, küçük görmemeliyiz. TED علينا أن نكسر دائرة العنف هذه و نعمل على ذلك مبكرًا مع أطفالنا أو أطفالنا الصغار، والتنويه بهم وعدم امتهان كرامتهم.
    Beni on yıl sonra gör. o zaman anlatmaya çalışırım. Open Subtitles بعد عشر سنوات من الآن قد أستطيع اجابتك على ذلك
    o kadar emin olma. Bizim için hayra alamet değil. Open Subtitles لن أراهن على ذلك لا يمكن أن يعني سوى المشاكل
    İzleyicileri hikayeyi kendisi için yapmasına imkan tanımalısınız. Bununla ilgili bir örnek vereyim. TED إذن عليك أن تترك المشاهدين يصنعون قصصهم بأنفسهم، وسأضرب لكم مثالًا على ذلك.
    Sen onurlu bir polissin ve hayatını da onurlu polis olmak için harcadın ama sonunda bunu elde ettin! Open Subtitles أنت شرطي شريف وقد قضيت حياتك شرطيا شريفا وقد حصلت على ذلك ، وهذا ما كل ما ستحصل عليه
    bu soruyu cevaplayabilmek için bu dünya haritasına bir göz atalım. TED للإجابة على ذلك السؤال، دعونا نلقي نظرة على خريطة العالم هذه.
    Çünkü bu sorunun cevabı; kendi sesinizi ve özgürlüğünüzü bulduğunuz yerdir. TED لأن الإجابة على ذلك السؤال هو حيث سوف تجد صوتك وحريتك.
    bu, ilk tahminimizin yanlış olduğunu doğrulamamızı ve oradan çalışmamızı sağlar. TED لتسمح لنا لنتأكد أن تخميننا الأولي كان خاطئاً والبناء على ذلك.
    En önemlisi ise bu yerler sorunların kaynağı olan yerlerdir. TED وعلاوة على ذلك ، من تلك الأماكن بالذات تأتي المشاكل.
    -Anlaştık . - bu onura eriştiğim için çok mutluyum. iyi geceler. Open Subtitles يداى شاهدة على ذلك تأكد أن شعورى مليء بالفخر ، عمت مساءاً
    Tamam tıbbi olarak bilemem ama o gayet genç ve çılgın. Open Subtitles أنا لا أستطيع أن أقسم على ذلك طبيا، ولكنه صغيرى برى
    Chama'da Zencinin birine hile yapmış, o da bunu boğazlamış. Open Subtitles احتال على ذلك الزنجي في تشاما فقام ذلك الزنجي بخنقه
    o gün, bisikletleri teslim etmiş ve bir çift artmıştı. Open Subtitles كان عليه ان يقوم بتسليمها و تبقى يومين على ذلك
    Havayolu şirketini kurtardın, ve o insanlar bu yüzden seni unutmayacak. Open Subtitles ساعدت في إنقـاذ شركة الطيران العـاملين بشركة الطيران سيتذكروك على ذلك
    Belki Cross'u tek başına öldürebilirsin, yine de buna izin vermezdim.. Open Subtitles ربما امكنك قتل كروس بمفرده ولو اننى لا اراهن على ذلك
    Daha da ötesi, beni arka çıkışa nasıl yönlendireceğini tam olarak biliyordu. Open Subtitles علاوة على ذلك ، كانت تعرف تماماً كيف تخرجني من المخرج الخلفي
    Çıktığın şu adamla beni ne zaman tanıştıracaksın... merak ediyorum doğrusu. Open Subtitles .. فقط أتساءل متى ستعرفيني على ذلك الرجل الذي تخرجين معه
    Ve her bir kişiye, buna dayalı olarak tavsiyeler veriyor. TED ومن ثم ينقل المشورة لكل شخص منهم بناءً على ذلك.
    Dünya'da yapacak çok şey var ama bunun üzerinde uğraşan birçok şirket var. TED هناك الكثير من الأشياء للقيام بها على الأرض، لكن هناك العديد من الشركات تعمل على ذلك.
    bunun üzerine kafa yormak, dua etmek istiyorum, size kararımla birlikte döneceğim. Open Subtitles أريـد أن أفكـر مليـا في هـذا صـلوا على ذلك و سأعود بقراري
    dahası, hayatta kalmak için görünmez olacağımı düşündüm fakat okul kıyafeti diğer çocuklardan farkım olmadığını gösterdi TED لذلك، لاحظت أنه لكي أنجو يجب أن أكون خفيًا، وقد ساعدني على ذلك زي المدرسة كي لا أبدو مختلفًا عن أي طفل آخر.
    bunun bir örneği her çocuğa bir dizüstü olmuştur. TED مثال على ذلك كان مبادرة جهاز حاسب محمول لكل طفل.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus