"على نفس" - Traduction Arabe en Turc

    • aynı
        
    • aynısını
        
    • benzer
        
    • elde
        
    Değil mi? Böyle değil. Söylemek istediğim... Her geçen yıl, hep aynı yaklaşım. TED هكذا هو الأمر الآن ، أعني كل عام، على نفس النهج، أليس كذلك؟
    Eğer onları test ederseniz, ne sorarsanız sorun dördü de aynı skoru alacaktır. TED إذا أختبرتهم، كل الأربعة سيحرزوا على نفس النتيجة في أي شئ تسأله لهم.
    Google Sokak Görüşü arabası da aynı park cezasını görüyor. TED هذه سيارة تصوير الشوارع لقوقل وقد حصلت على نفس المخالفة.
    Ama aslında öyleler, bunun nedeni onları aynı ölçekte çizmemem. TED ولكن في الواقع، هذا لأنني لم أرسمهما على نفس المقياس.
    Buna rağmen, evrendeki bütün sezyum 133 atomları tam olarak aynı frekansta salınırlar. TED ومع ذلك، كل ذرة سيزيوم 133 في الكون تتأرجح على نفس التردد المحدد
    Fakat gerçekte, bulduğum en heyecan verici şey günümüz ses sistemleri yada dalga yayım sistemleri temelde aynı ses üretim ve yansıtma kuralı TED لكن في الواقع، الشئ الأكثر إبهاراً أكتشفته كان أن نظام الصوت أو نقل الصوت في هذه الأيام ما يزال مبني على نفس الأساس
    aynı havayı soluyoruz, aynı suyu içiyoruz. aynı okyanuslara, denizlere, biyolojik çeşitliliğe bağımlıyız. TED نتنفسُ نفس الهواء. نشربُ نفس الماء، نعتمدُ على نفس المحيطات والغابات والتنوع الأحيائي.
    Şey, evet, sözünü ettiğine göre, sanırım aynı dalga boyundayız. Open Subtitles نعم, بما انك ذكرت هذا, اظن اننا على نفس الموجة
    Eve Doğru Bak Meleğim'i okuyup... aynı tarzda bir şeyler yazmamız gerekiyor. Open Subtitles وهو نوع من الخواطر ثم نحاول أن نصيغ شيئا على نفس الوتيرة
    5 ayrı doktor, aynı kanıta bakıp 5 ayrı teşhise varabiliyor. Open Subtitles خمسة أطباء مختلفون أتوا بخمسة تشخيصات مختلفة بناءً على نفس الأدلة
    Darly de. Şuna bir bak. aynı gün gül yaprakları yağmış. Open Subtitles تأكّد من هذا، على نفس اليوم الذي أمطر أوراق تويجية وردية.
    5 değişik doktor, aynı delillere dayanarak 5 değişik teşhis koyabilir. Open Subtitles خمسة أطباء مختلفون أتوا بخمسة تشخيصات مختلفة بناءً على نفس الأدلة
    5 değişik doktor, aynı delillere dayanarak 5 değişik teşhis koyabilir. Open Subtitles خمسة أطباء مختلفين أتوا بخمسة تشخيصات مختلفة بناءً على نفس الأدلة
    İki gece kuşu aynı dava üzerinde. Tam birbirinize göresiniz. Open Subtitles ،بومتان ليلتيان تعملان على نفس القضية أنتما تناسبان بعضكما حقاً
    Deneklerin rüya paylaşımlarına neden olmak için, aynı konular üzerinde odaklandılar. Open Subtitles الاشياء تتركز على نفس الموضوع لتتضمن الحلم المشترك مع بعض التشابه
    Karanlık ve infrared büyümeyi durduruyor. Oksijen de aynı şekilde. Open Subtitles الظلام والأشعة تحت الحمراء يمنعان النمو، والأوكسجين على نفس النمط
    Amaca zarar veren şey, aynı hastalık üzerinde çalışan dört tane çekirdek bilim adamı takımı olup bunların birbirleriyle konuşmaması. Open Subtitles يوجد نتائج عكسيه من عُلماء الأربعة فرق الأساسيه الذين يعملون جميعا على نفس المرض ولكن لا يتحدثون مع بعضهم البعض.
    Tam olarak tanışamamıştık ama belli ki aynı sorunları yaşıyormuşuz. Open Subtitles نحن نعرف بعضنا بالكاد، لكن يبدو أننا على نفس القارب
    Evet 1912 yılında. Ama aslın ilginç taraf hepsinin aynı gemi ile gelmesi. Open Subtitles أجل، عام 1912، ولكن إليك الجزء الغريب لقد آتوا جميعًا على نفس السفينة
    Peki şüpheli bu listenin aynısını nereden buldu? Open Subtitles السؤال هو كيف حصل المجرم على نفس اللائحة ؟
    Daha da önemlisi, insanların da benzer faktörleri olabilir. Çünkü genç insan kanını alıp benzer bir etki sağlayabiliriz. TED والأهم، أنه قد يكون لدى البشر نفس تلك العوامل، لأننا نحصل على نفس التأثير باستخدامنا لدم شخص شاب.
    Bu sayede ne elde ettiğimize bakalım Biri Edinburgh'da, diğeri Entebbe'de iki programcı birbirlerinden hiç haberleri yokken, aynı yazılımın TED هذا له النتائج التاليه: مبرمج من ادنبره ومبرمج اخر من إنتيبي يمكننهم ان يحصلوا على نفس النسخه من نفس الجزء من البرنامج

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus