"عندما تذهب" - Traduction Arabe en Turc

    • gittiğinde
        
    • gittiğinizde
        
    • Giderken
        
    • gittiğin zaman
        
    • gidince
        
    • çıktığında
        
    • döneceksiniz Sarhoş
        
    • girdiğinde
        
    • çıktığınızda
        
    Birinin evine gittiğinde bir saygı göstergesi olarak, ayakkabılarını buzdolaplarına koyarsın. Open Subtitles عندما تذهب الى بيت احدهم تضع حذائك في ثلاجتهم كعلامة احترام
    Takım elbise, şapka ve dürbün. Yarışa gittiğinde hepsi birbirini tamamlamalı. Open Subtitles البدلة والقبعة والنظارة عندما تذهب الى مضمار السباق
    Bachinski, oraya gittiğinde dikkatli ol. Open Subtitles باشينسكي.. عندما تذهب إلى هناك بالليل خذ الأمور بتروي
    Ve bugün, Haryana'daki bir okula gittiğinizde, her şey farklı görünüyor. TED إذًا اليوم، عندما تذهب إلى مدرسة في هاريانا، تبدو الأمور مختلفة.
    Bugün Bosna'ya gittiğinizde, 1990'larda başlarında gördüklerimizin gerçekleştiğine inanmanız neredeyse imkansız. TED عندما تذهب اليوم الى البوسنة لن تصدق على الاطلاق ان هذا البلد هو ذاته الذي شهد فظائع بداية التسعينيات
    Giderken dikkatli ol biraz. Bunu sabaha kadar düşün, tamam mı? Open Subtitles فقط كن حذرًا عندما تذهب فلتفكر بالأمر الليلة ، اتفقنا ؟
    Sormama izin ver. Oraya gittiğin zaman, hiç hayatından endişe duyuyor musun? Open Subtitles هذا مُذهل،دعني أسألك,عندما تذهب لهنالِكَ، أتخاف على حياتك؟
    O gittiğinde, bir sürü vaktimiz olacak. Open Subtitles عندما تذهب ، سيكون لدينا كل الوقت الذي نُريد
    Ayrıca,her ikimiz de biliyoruz ki, basına gittiğinde olmak istediğin son şey olursun: Open Subtitles إضافة إلى،ان كلانا يعرف ذلك عندما تذهب إلى الصحافة تصبح أخر شيء تريده ان يكون
    Ben seni böyle seviyorum ama iş görüşmelerine gittiğinde, iyi görünmelisin. Open Subtitles عندما تذهب لمقابلات العمل عليك انت تبدو بمظهر جيد
    Ben seni böyle seviyorum ama iş görüşmelerine gittiğinde, iyi görünmelisin. Open Subtitles عندما تذهب لمقابلات العمل عليك انت تبدو بمظهر جيد
    Sabah mutfağa gittiğinde, en uzun şişi al. Open Subtitles عندما تذهب للمطبخ صباحا انظر في القدر الكبير
    Onu almaya gittiğinde artık işinde olmadığını hatırlamasın. Open Subtitles عندما تذهب لتصطحبها فيجب أن تتذكر أنك خارج ساعات العمل
    Belki oraya gittiğinde bana bir ipucu yollayabilirsin. Open Subtitles ربما يمكنك أن تعطيني لمحة عن الأمر عندما تذهب هناك
    Tişört almak icin bir alışveriş merkezine gittiğinizde bütün tişörtleri dener, ya da hepsini ister misiniz? TED عندما تذهب إلى محل ملابس لشراء قميص هل ستقوم بتجربة جميع القمصان في ذاك المحل وتريدها جميعًا؟
    Motorlu taşıt bürosuna gittiğinizde sizin vereceğiniz karar üzerinde, o formu tasarlayan kişinin çok büyük bir etkisi olacak. TED عندما تذهب لإدارة المرور، فأن الشخص الذي صمم الطلب لديه نفوذ ضخم على ما ستتنهي بفعله.
    Havzaya gittiğinizde bazen bu sızıntıları görebilirsiniz. TED عندما تذهب إلى الحوض، يمكنك أحياناً أن ترى أنه يتسرب.
    Yani, Ellen'in bu hafta babasını görmeye Giderken kendisiyle götüreceği gizemli misafir sizdiniz. Open Subtitles إذن أنت الضيف المجهول الذي كانت ستحضره معها عندما تذهب لرؤيته هذا الأسبوع
    Oraya gittiğin zaman geri dönmezsin, kuş beyinli! Open Subtitles متى ستعود ؟ عندما تذهب إلى هناك لا تعود يا غبي
    Senle yalnız kaldık. Sen gidince, Dinleneceğim. Open Subtitles عندما تذهب بإستطاعتي ان ارتاح وألتقط انفاسي
    Köpeği gezdirmeye çıktığında kancanı getirmeyi unutma. Open Subtitles لا تنسى أن تضع البراز في كيس وتحضره عندما تذهب لتمشية الكلب
    Elbet kuru otlara döneceksiniz Sarhoş kalmak daha iyi Open Subtitles الافضل ان تستعد عندما تذهب لتأكل القش
    Ancak içine girdiğinde, birbirlerine vurup duruyorlar. Open Subtitles لكن عندما تذهب عميقا ترى الصفعات والصفقات مع بعضها
    Bir bara girdiğinizde, alışverişe çıktığınızda sokakta yürürken, yemeğe dışarı çıkarken... Open Subtitles عندما تذهب إلى حانة, أو إلى البقّال, أو تمشي في الشوارع, وتأكل..

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus