"عندما قلت" - Traduction Arabe en Turc

    • derken
        
    • dediğimde
        
    • söylediğimde
        
    • dediğinde
        
    • söylediğim zaman
        
    • söylerken
        
    • söylediğinde
        
    • deyince
        
    • dediğim zaman
        
    • dediğin zaman
        
    • söylediğin zaman
        
    • dedim
        
    • olduğunu söylediğimi
        
    • söyleyince
        
    • söylemiştin
        
    Bu değerlendirmede, Doktor Hill'in Tanrı Kompleksi var derken, ne demek istediniz? Open Subtitles ماذا تقصد في هذا التقييم عندما قلت كان الدكتور هيل مجمع الله؟
    Geldim çünkü,ormalık bir yere gideceğiz derken gerçekten ormanı kastediyorsun sanmıştım Open Subtitles اعتقدت انك عندما قلت اننا سنأتى للغابة فأنك كنت تعنى الغابة
    En kötüsü geride kaldı dediğimde, bir kaç dakika sonrası için söylemiştim. Open Subtitles عندما قلت ان الاسوأ قد فات كنت اعني انه ربما عن قريب
    Bu konferans için geldiğimden beri aldatma hakkında konuşacağımı söylediğimde bana sorulan ana soru destekliyor muyum, karşı mıyım? TED السؤال الرئيسي الذي طرح علي منذ وصولي المؤتمر عندما قلت أنني سأتكلم عن الخيانة الزوجية هو: مع أم ضدّ؟
    Şimdi, neden sen "bazen" dediğinde, bazen demek istediğini hissediyorum. Open Subtitles لماذا يساورني شعور أنك عندما قلت بعض الوقت تعني ما تقول؟
    Bak, sana Batı bölgesini alabileceğini söylediğim zaman tüm 11 Eyaleti kastetmemiştim! Open Subtitles أنصت، عندما قلت بأنك ستأخذ الأراضي الغربية لم أقصد الولايات الإحدى عشر
    Olmadı. Bunu söylerken suratının ne kadar çirkin olduğunu gördün mü? Open Subtitles لا , ألا تري كيف كان منظرك قبيحا عندما قلت ذلك
    Kati, modaya istinaden, Diana'ya, sarmal kıyafetleri nohut köftesi gibi gözüküyor derken bunu aslında bir iltifat olarak kullandığımı söyle. Open Subtitles ،كايتي ، تتولي أمور الموضة أخبري ديان أنني عندما قلت .. ان ملابسها تشبه الفلافل قدت ذلك كنوع من المجاملة
    Bu eldivenlerde yeteri kadar güç var derken dalga geçmiyordum. Open Subtitles لم أكن أمزح عندما قلت هذا لأن قوة هذه القفازات
    Yardımına ihtiyacım var derken diplomatik bir olay yarat dememiştim. Open Subtitles عندما قلت أنني بحاجة لمساعدتك لم أقصد، إنشاء ازمة دبلوماسيه
    Dün gece ona iyi geceler dediğimde bana karşılık bile vermedi. Open Subtitles ليله امس عندما قلت لها ليله سعيده لم ترد علي حتى
    "Doğru bir hareket değil o" dediğimde sizi oraya götürmeyeceğim anlamına gelir. Open Subtitles عندما قلت انها ليست خطوه جيده اقصد انى لان اقود الى هناك
    Bence, Bay Kuzey Kore dediğimde, ne demek istediğimi anlarsın. Open Subtitles اعتقد انك تعرف ماذا اعني عندما قلت سيد كوريا الشمالية
    Bu davetiyelerin resmi bir çağırma olduğunu söylediğimde bunun altını çizerek söyledim. Open Subtitles عندما قلت بأن عليك أن تعتبر هذه الدعوة على أنها إستدعاء, أفهم
    Böbreğimi vereceğimi söylediğimde herkes dalga geçtiğimi düşündü. Open Subtitles الجميع توقع المزاح عندما قلت بأنني سأتبرع
    Neysen, onu yaparsın dediğinde haklıydın. Open Subtitles عندما قلت بأن أفعالك معناها أنت كنت محقاً
    Buraya geleceğini söylediğim zaman, bu konuda kötü bir kehanette bulundu. Open Subtitles عندما قلت بأنك ستأتي هنا تنبأ بوقوع كارثة
    Sahile çıkacağını söylerken aslında beni postalayacağını varsaymakta haksız mıyım? Open Subtitles هل أفترض عندما قلت بذهابك للشاطئ، وتقوم بالمناشدة، كنت تقصدني؟
    Biliyorum ama bunu en son söylediğinde "bir hafta" lafını duymuştum. Open Subtitles أعرف , أعرف عندما قلت ذلك المرة السابقة لدي دماغ غريب
    Seninle de yatarım deyince... bana nasıl baktığını görmedim mi sanki? Open Subtitles ماذا ؟ تعتقد اني لم أرى نظراتك لي عندما قلت أني ساذهب للفراش معك ؟
    Birine baktığında yüzde ellisini görürsün dediğim zaman. Open Subtitles عندما قلت أنك حين تنظر إلى شخص ما ترى خمسين بالمئة منه
    Ah, anlıyorum. Bitti dediğin zaman, bitmiş demektir. Open Subtitles أنا أفهم ، عندما قلت انها انتهت فهى انتهت بالفعل
    Az önce, bunu söylediğin zaman içindeydin, fakat artık içinde değilsin, artık içinde değilsin, artık içinde değilsin. Open Subtitles كنت آنذاك فحسب، عندما قلت ما قلته، ولكنك لست فيه الآن، أنت لست فيه الآن، أنت لست فيه الآن.
    Geçiyorduk, adamlarıma dedim ki: "Neden arkadaşım Tobias'a bir uğramıyoruz?" Open Subtitles كنَا مارَين بالصدفة عندما قلت :لرجالي لم لا نزور صديقي توباياس؟
    Gitmem için bir fırsatım olduğunu söylediğimi hatırlıyor musun? Open Subtitles هل تذكر عندما قلت لك أن هناك فرصة أتيحت لي للرحيل؟ و أنهم سيدفعون لي مالاً أكثر؟
    Bunu yüksek sesle söyleyince o kadar da asil durmadı. Open Subtitles لـم يقترب صـوتي من النبل عندما قلت ذلك بصوتٍ عالٍ
    Hatırlıyor musun, benimle birlikte olduğun sürece herşeyin üstünden gelebileceğini söylemiştin? Open Subtitles أتذكرين عندما قلت أنك تستطيعين تولي كل شيء طالما أنا معك؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus