"عيدِ" - Traduction Arabe en Turc

• gününde
• Günü
• günüm
• günümde
• günün

bu yüzden her yıl doğum gününde Pooja ve ben onun için özellikle dua ederiz.
لِهذا كُلّ سَنَة فى عيدِ ميلاده نحتفل ونصلى

Şunu bil ki, dostum bu çocuğun her yaş gününde sana dadanacağım.
إعرفْ هذا، صديقي. كُلّ سَنَة على عيدِ ميلاد هذا الطفلِ سَأُطاردُك.

Sekiz yaşımdan bu yana yaşadığım en kötü doğum Günü partisiydi.
هو أسوأ عيدِ ميلاد كَانَ عِنْدي منذ أنا كُنْتُ ثمانية،

Geçirdiğim en berbat doğum günüm bu.
هذا أسوأ عيدِ ميلاد أنا أَبَداً كَانَ عِنْدي.

Doğum günümde, "30'un üstü" dalgasında gezindim.
حسنا, فى عيدِ ميلادي،تجولت في غرفة الدردشة فوق الثلاثين,كنوع من المزاح

Ama doğum günün yaklaşıyor. Bence bunu hafiffe almamalısın.
سيكون عِنْدَكَ عيدِ ميلاد ما رأيك في الموضوع

Bunu geçen yıl Annie'nin doğum gününde çekmiştik..
أَخذنَا هذا على عيدِ ميلاد آني السَنَة الماضية. عِنْدَكَ بنت جميلة.

Conrad onu Maggie'nin dokuzuncu yaş gününde yaptırmıştı.
كونراد كَانَ عِنْدَهُ الذي بَنى لماجي على عيدِ ميلادها التاسعِ.

10. yaş gününde ona ne verdiğinizi hatırlıyor musunuz?
أتذكرُ ما أعطيتهُ في عيدِ ميلادهِ العاشر ؟

Sevgililer gününde, hoşlandığın biri olduğunu söylemiştin.
في عيدِ ميلاد الحب .. أخبرتني بأنهُ لديك فتاة مُعجب بها

Her doğum gününde, şükran gününde ve her yılbaşı gününde.
في كلِ ذكرى ميلاد، في كل عيدِ شكر، في أيِ عيد ميلادٍ آخر

17. yaş gününde seni o konsere götürmüştüm.
لقد إصطحبتُكِـ لذلكَـ الحفلِ في عيدِ ميلادُكِـ السابعَ عشر

İşi sinsi sinsi gülümsemek ve tıpkı bir doğum Günü palyaçosu gibi dengesizce kahkaha atmaktı.
لديه إبتسامة كمصيدة دببة , و ضحكة كمهرّج عيدِ ميلاد مُفسد

Geçen Şükran Günü'nde onu yeni kocası, ...ve hamile bir şekilde görmüştüm.
آسف، لقد رأيتُها في عيدِ الشكرِ الفائت برفقةِ زوجها الجديد و كانت حاملاً.

Bu yüzden, ...en romantik Şükran Günü'nü hazırlamalıyım.
أن أعطيَه دفعةً بسيطة لذا سأجعلهُ أكثرَ عيدِ شكرٍ عاطفيٍّ أبداً.

Doğum günüm 10 Nisan 2017.
عُشُر أبريل عيدِ ميلادي، 2017.

Bugün doğum günüm gibi olacaktı.
اليوم كَانَ سَيصْبَحُ مثل عيدِ ميلادي0

Bu aynı 21. yaş günüm gibi.
مثل عيدِ ميلادي الحادي والعشرينِ.

Baba, bu yıl doğum günümde dışarı çıkmak istemiyorum.
الأَبّ، أنا حقاً لا أَوْدُّ الخُرُوج على عيدِ ميلادي هذه السَنَةِ.

Doğum günümde plan yapma iznim var.
أَنا مَسْمُوح لأَنْ يَكُونَ عِنْدي الخطط على عيدِ ميلادي.

Doğum günümde ne yaparsak yapalım, ...çok eğleneceğiz, çünkü, arkadaşlarımla birlikte olacağım.
مهما فعلنا في عيدِ ميلادي، فسنقضي وقتاً ممتعاً.

Alt tarafı doğum günün için turboya takmaya çalıştım.
أنا فقط كنت أحاول أن أكونَ مذهلاً من أجلِ عيدِ ميلادك.