Bir arkadaşım vardı ve bazı kararlar verdi ama kararlarının hepsi geri tepti. | Open Subtitles | عِنْدي صديق، وهو قرر بَعْض القراراتِ، لَكنَّه يَظْهرُ بأنّه كَان خاطئ كُلياً. لِماذا؟ |
Bizi aynen bu şekilde oturtan, bir erkek arkadaşım vardı. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدي صديق اعتاد انُ يجَعْلنا نجلس مثلما نجلس الان |
Zaman paradır ve açıkçası ikisinden de bende yeterince yok | Open Subtitles | الوقت مالُ، وبصراحة، أنا ما عِنْدي ما يَكْفي من أمّا. |
Doktor, Benim sadece bir canım var! Bunu unutma tamam mı? | Open Subtitles | ايها الطبيب، عِنْدي حياةُ واحدة فقط هَلّ بالإمكان أَنْ تَتذكّرُ ذلك؟ |
Dünyanın bütün derslerini alsam da şu an sahip olduğum şeyleri bana veremeyecekler. | Open Subtitles | أنا يُمْكِنُ أَنْ آخذَ كُلّ الدروس في العالمِ، ولكن لَنْ يَعطيني ما عِنْدي. |
Elimde olağanüstü eski bir büyükbaba saati var. | Open Subtitles | أنا عِنْدي اشياء قديمة رائعة ساعة الكبيرة هنا، لو عِنْدَكَ مكان لها. |
Tanışman gereken birini buldum. - Söyleyemem ama... - Bekle! | Open Subtitles | عِنْدي شخص ما اود ان تقابلية استني استني |
Yasal sistemin bu kadar ciddi olduğu hakkında... herhangi bir fikrim yoktu. | Open Subtitles | أنا أنا أنا ما كَانَ عِنْدي فكرةُ النظام القانوني كَانَ عميقَ جداً |
2 yıl önceye kadar New York İkinci Cadde'de dükkanım vardı. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدي دكان قبل سنتان في نيويورك على الدربِ الثانيِ. |
Senden önce, ...bir sürü sevgili vardı, bu doğru. | Open Subtitles | تَعْرفُ، بانة قبلك كَانَ عِنْدي الكثير مِنْ العشاق حقيقيُ. |
Elinde 2 çifti vardı. Onu yendim. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدَهُ زوجُ.و كَانَ عِنْدي إحمرار. |
Senin cesaretin olmasaydı bende bu işe asla kalkışmazdım. | Open Subtitles | بدون شجاعتِكَ، نفسي أنا ما كَانَ عِنْدي مُجرّبُ. |
Buraya ne için geldiğini çok iyi biliyorum ve sen de aradığının bende olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أَعْرفُ جيداً ما جِئتِ من أجلهِ وأنت تَعْرفين جيداً بأنّهن عِنْدي |
Levritt Benim için sadece bir tercih olduğundan emin olmak istemiş. | Open Subtitles | ليفريت أرادَ التَأْكيد بأنّني كَان عِنْدي فقط خيارُ واحد متوفر لي. |
Benim de zor günlerim oldu ama hiç onun mükemmel olduğunu söylemedim. | Open Subtitles | نعم، حَسناً، كَانَ عِنْدي أيامُ قاسيةُ وأنا مَا قُلتُ بأنّها كَانتْ مثاليةَ. |
Bu defa beyaz gelinliğe, duvağa ve düğün pastasına sahip olacağım. | Open Subtitles | سَيكونُ عِنْدي حجاب أبيض ، رباط كعك في الوجهِ كُلّ شيء |
Gelirken sahip olduğum kuşkuları düşünüyorum da... çok korkmuştum. | Open Subtitles | و لافكر بالهواجسِ الي عِنْدي. أنا كُنْتُ خائفَة جداً. |
Şimdi. Tam şuradan Elimde olağanüstü eski şeyler. | Open Subtitles | الآن، هنا عِنْدي بَعْض الأشياءِ القديمةِ الرائعةِ، |
Doğrusu iki yeni peri buldum bile. | Open Subtitles | في الحقيقة، عِنْدي حَصلتْ على جنيّتين جديدتينِ. |
Aslında pekte seçeneğim yoktu. | Open Subtitles | مع ذلك، أنا ما كَانَش عِنْدي إختيارُات كثيرُة. |
Çünkü cebimde bir tane var, seninle tanışmak için can atıyor. | Open Subtitles | لِماذا؟ لأنني عِنْدي واحد في جيبِي، وهو متلهّفُ جداً لمُقَابَلَتك. |
Wilson Heights Çetesi'nin karşıdaki mücevherciyi soyacağı haberini aldım. | Open Subtitles | أنا عِنْدي فكرة جيدة جداً و هي عصابة مرتفعات ويلسون سَيَسْرقُوا مخزنَ المجوهراتَ عبر الشَّارِعِ. |
Bunun için gerekli şeylere sahibim. | Open Subtitles | عِنْدي ذاتهُ الأجهزة لتَعمَلُ تلك. أَنا متأكّدُ أنت تَعمَلُ. |
Daha önce birisi teklifte bulundu, ama ben asla onlar gibileri için çalışmam. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدي العديد مِنْ الفرصِ لكن في الحقيقة لم أعمل فى اى منها. |
Biliyorum çılgınca geliyor ama kitaplar getirdim yanımda. | Open Subtitles | أَعْرفُ هذا يَبْدو طرف من الجنون لَكنِّي أنا عِنْدي كُتُبُ هنا انظر |