Korkak değilsin sen, Gecenin kıyısından gelen Suratsız ve yaşlı kuzgun. | Open Subtitles | إنك غراب شجاع وقديم لكي تأتي من الشاطئ الليلي |
Dünya'da, hep yardımsever olarak bilinir, ve bu kuzgun şekliyle gösterilir. | Open Subtitles | على الأرض يمثل تقليديا الخير ويتم تمثيله بشكل غراب أسود |
Öyle görünüyorki bebekler Yani Kaledonya karga yavruları, tecrübesiz çaylaklar, | TED | حسنا، لقد تبين أن الصغار، صغار غراب كاليدونيا الجديدة، أفراخ غير معتمدة على نفسها. |
Seni seviyorum, Bay karga ama kanatların iyileşinceye kadar bu senin iyiliğin için. | Open Subtitles | ..انا احبك سيد غراب لكن الى ان تتحسن جناحيك فهذا لصالحك |
Bir tarafta Yeni Kaledonya kargası var. | TED | فعلى جانب نرى غراب كاليدونيا الجديدة |
O bahsettiğin anamın, pis kokulu bataklıklardan kuzgun tüyüyle sıyırıp topladığı uğursuz dumanlar ikinizin de tepesine yağsın! | Open Subtitles | فليسقط عليكما أكره ندى جمعته أمي من مستنقع سام بريشة غراب |
Bu sabah Kara Kale'den bir kuzgun geldi. | Open Subtitles | وصلنا غراب برسالة هذا الصباح من القلعة السوداء |
- Yine Stark seni bana yolluyor. Tıpkı mesaj taşıyan eğitimli bir kuzgun gibi. | Open Subtitles | ومع ذلك, فتى الستارك ارسلك إلي كـ غراب مدرب |
Ancak bir kuzgun göndermek veya bizzat benimle konuşmak yerine ülkeme gizlice girip misafirimizi zorla kaçırmaya mı karar verdiniz? | Open Subtitles | وبدلا من إرسال غراب أو التحدث معي مباشرة قررت أن تدخل مدينتي سراً وتخطف ضيفتنا بالقوة؟ |
Bir kuzgun masayı nasıl sever? | Open Subtitles | كيف ممكن أن يكون غراب أسود يبدو ككرسي ؟ |
İşte, kuzgun siyahından kanarya sarısına. | Open Subtitles | ها أنت ذا غراب أسود أصفر كناري |
Ona "Bizim tüylerimizle süslenmiş "sonradan görme karga" demişti. | Open Subtitles | الذي أطلق عليه غراب المغرور الذي أصبح جميلاً بريشنا. |
Evimde tilki, sıçan ve uçamayan bir karga besliyorum. | Open Subtitles | أنا متطرف، لدي ثعلب مدلل جرذ أليف و غراب لا يستطيع الطيران |
Bir kuş üç dalda Şüphe yok, bu bir karga. | Open Subtitles | في الثلج علامه لثلاث أغصان هل هو طير، لا ، هو غراب |
Direklerin üzerinde duran 11 karga, ona bakıyordu. | Open Subtitles | أحد عشر غراب واقفين على الأعمدة ويحدقون فيه |
Her karga vurduğumda babam bana bir çeyreklik verirdi. | Open Subtitles | أبي كان يعطيني ربع دولار عن كلّ غراب أصطاده. |
İşte bu Betty. Kendisi bir Yeni Kaledonya kargası. | TED | إذاً هذه "بيتي". أنها غراب جديد في كالدونيا. |
Grape Barrel'da onu çok daha ucuza alabilirdin. | Open Subtitles | - كان يمكن أن تحصل عليها (بثمن أرخص من (ذي غراب باريل |
Ve şimdi 5 km içindeki bölgede bulunan tüm Kargalar kaldırımda duruyor, öğlen yemeklerini toplamayı bekliyorlar. | TED | والآن، كل غراب على مسافة خمسة كيلومترات ينتظر قرب ممشى العبور منتظراً جمع الغذا. |
Bir zamanlar, insanlar birisi öldüğünde ruhunu bir karganın ölüler ülkesine taşıdığına inanırlardı. | Open Subtitles | اعتقد الناس بالسابق بأن الشخص عندما يموت يحمل غراب روحهم إلى أرض الموتى. |
Mub, Grub, bu goncaların hepsi çok güzel. | Open Subtitles | (ماب)، (غراب), لديكما مجموعة جميلة جداً من الزهور |
Fort Crow buradan aşağı yukarı 13 - 15 kilometre güneyde. | Open Subtitles | حصن غراب على بُعد 8, 9 أميال جنوباً من هنا |
Ben de en az onlar kadar kargayım. | Open Subtitles | إنّي غراب بقدرهم تمامًا. |
Pigeon drop, Ear Wigger, Brillstein Grab'ı anlatıyor. * | Open Subtitles | مثل عملية (بيجي دروب) (إير ويغر) و(برنلستين غراب) |
Beni bir kuzguna dönüştürsen de umurumda değil. | Open Subtitles | لا يهمني ان تحولني إلى غراب |
- Bir kargayla ilgili bir hikâyem var. | Open Subtitles | أعرف قصة عن غراب |