"فافعل" - Traduction Arabe en Turc

• durma
• yapın

Kendini aklamaya çalışıyorsan hiç durma devam et ama benden sana hak vermemi bekleme.
إن أردت أن تجد لنفسك مبرراً، فافعل ولكن لا تتوقع مني أن أفعل مثلك

Oğlum benden nefret ediyor ve şimdi de banka evimi elimden almak istiyor. Boktan kafamı koparmak istiyorsan hiç durma!
يريد المصرف أن يصادر منزلي، فإن أردتَ قطع رأسي، فافعل

Onunla konuşmaya gitmek istiyorsan, durma git!
إن كنت تريد الذهاب ! والتحدث إليها، فافعل ذلك

Dediğim gibi eğer çişiniz varsa... okyanusun içinde yapın gitsin."
وقلت له اذا كان عليك التبول فافعل ذلك في المحيط'

Tekneye zamanında yetişemezsem, yapmanız gerekeni yapın.
إن لم أكن على متن القارب بالوقت المحدد فافعل ما يتوجب عليكَ فعله

O çok kötü ve kovacaksan kov, hiç durma.
إنها سيئة وأذا أردت فصلها فافعل

Eğer sürekli avuçlarına düşmek istiyorsan durma.
إن أردت مواصلة إعطائهم الأفضليّة، فافعل

Eğer beni bu yüzden öldüreceksen hiç durma.
إن كنت ستقتلني عقابًا لهذا، فافعل.

Şimdi eğer bu hikayeyi basmak istiyorsan hiç durma.
والآن، إن كنت تريد نشر هذه القصة، فافعل

Eğer beni öldürmek istiyorsan, durma öldür.
،إن أردت قتلي فافعل ذلك

O yüzden durma beni öldür hadi. Çünkü Damon'a bu hazzı tattırmak istemiyorum.
لذا هيّا اقتلني، لأنّي لا أريد أن أعطي (دايمُن) لذّة الإرضاء، فافعل.

Bak üzerime gelmek istiyorsan durma.
-لحظة . -حسنٌ، إن أردت لومي، فافعل .

Elijah, eğer beni öldüreceksen hiç durma.
-طالما ستقتلني يا (إيلايجا)، فافعل .

Onun dediğini yapın.
بما إن شينو يصر إلى هذا الحد.. ‏ ‎فافعل كما يقول.

selam, ben Zoe, ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz, hadi yapın.
معك (زوّي) ، تعلم مالذي يحدث فافعل ما عليك فعله

Eğer bir meteoroloji uzmanını sorgulamak istiyorsanız Bay Schmidt, öyle yapın.
إذا أردت استجواب عاملٍ في الأرصاد الجوية يا سيد (شميت), فافعل هذا