"فرصتي" - Traduction Arabe en Turc

    • şansım
        
    • şansımı
        
    • şans
        
    • fırsat
        
    • şansımdı
        
    • şansı
        
    • fırsatım
        
    • fırsatı
        
    • şansımın
        
    • şansını
        
    • fırsatımı
        
    • şansıma
        
    • şansımsın
        
    • fırsatını
        
    Bazen bunun tek şansım olduğunu ve berbat ettiğimi düşünüyorum. Open Subtitles أحياناً أفكر أن هذه كانت فرصتي الوحيدة و أنا أضعتها
    Ve bu benim bir ustayı tek yakından izleme şansım olabilir. Open Subtitles وهذه قد تكون فرصتي الوحيدة لاشاهد مسخروا النار المحترفين واتعلم منهم
    Kovulmamak adına daha fazla satış yapmak için bu son şansım. Open Subtitles أعمل نوبة مضاعفة إنها فرصتي الأخيرة للقيام بمبيعات كي لا أُطرد
    Bu yıl ki tek sevgili şansımı kaybetmem ne kötü. Open Subtitles أمر مؤسف أني أضعت فرصتي مع صديق حميم هذه السنة
    Bu, her şeyi sistemimden atmam için bir şans olmalıydı. Open Subtitles كان يفترض بهذا أن تكون فرصتي لأزيل الأمر وأستعيد نظامي
    Benim gibi olan, yeterince temsil edilmemiş kadınların sesi olmak için bir fırsat olarak gördüm. TED وجدت أنها فرصتي لأمثل أي امرأة شعرت بالنقص مثلي.
    Kendimi kanıtlamam için son şansımdı ve başarısız olacağımı sandı. Open Subtitles كانت هذه فرصتي الأخيرة لإثبات نفسي وافترض هو أنني سأفشل
    Ailem için biraz arazi alacağım. Bu benim son şansım. Open Subtitles أُريدُ أن أحصل على أرضٍ لعائلتي هذه هي فرصتي الأخيرة
    Ehliyetimi almak için tek şansım ve o ehliyeti alacağım tamam mı? Open Subtitles لا, لا هذه فرصتي الوحيدة لأحصل على رخصتي و أنا سأحصل عليها
    Bu kadınla işleri gerçekten batırdım, ve bunu düzeltmek için bu tek şansım. Open Subtitles لكنني فعلاً أفسد الأمور مع تلك المرأة وهذه هي فرصتي الوحيدة لإصلاح ذلك
    Ama benim tarafımda, o kızla seks yapmak son şansım! Open Subtitles ولكن من منظوري للأمر مضاجعة, تلك الفتاة هي فرصتي الأخيرة
    Aniden 15 yıldır planladığım intikam için bir şansım olduğunu gördüm. Open Subtitles رأيت فرصتي للإنتقام كنت أخطط لهذا لـ15 سنة
    Kaderim..., şanssız olabilir ama şansım kaderimi açıklayamaz. Open Subtitles ايماني لا يمكنه استبعاد فرصتي ولكن فرصتي يمكنها شرح ايماني
    Zamanım...tükenmiş durumda. şansımı kaybettim. Ve şimdi sadece 2 yumurtam kaldı. Open Subtitles ليس لديّ الوقت , لقد فوّت فرصتي والآن تبقى لدي بويضتان
    şansımı denedim ve özgürce takip ettim, yolu Tennessee'ye yönlendirdiler. TED فأخذت فرصتي وأتبعتهُم بحرية، وسلكوا الطريق إلى تينيسي.
    Çatışmaya girme gibi bir niyetim yoktu ama arkamı kollasaydın, şansımı denerdim. Open Subtitles لم ادّعي مطلقا اني مقاتل ولكن كان بمقدوري ان آخذ فرصتي لو كنت تسندني
    Üzgünüm dostum ama bu benim için ikinci şans. Open Subtitles آسف يا صديقي لكن يبدو إنها فرصتي الثانية
    Perili ev diye bir şey var mı öğrenmem için bir fırsat bu. Open Subtitles لو هناك شيء اسمة بيت مسكون هتبقي فرصتي علشان اكتشفها
    Bu fare yarışından kurtulup normal bir hayat sürebilmek için son şansımdı. Open Subtitles كانت فرصتي الأخيرة لأترك سباق الجرذان هذا وأعيش حياة طبيعية
    Bu dünyada yüzyıllardır hüküm süren kötülük bir kez daha gölgelere karıştı ve ben bu şansı kaçırdığımı hissettim. Open Subtitles الشر الذي ترأس هذا العالم عدداً من القرون قد انسحب وعاد للإختباء مرة أخرى، وأنا.. شعرتُ أنني ضيعتُ فرصتي
    Bu benim intikam alma fırsatım. Senin bunu herkesten iyi biliyor olman gerek. Open Subtitles يجب ان تعرفي ان هذه فرصتي للأنتقام منك اكثر من اي شخص اخر
    Fiona'nın babasıyla durumu düzeltmek için tek fırsatı da ormanda kaybolarak heba ediyorum' Open Subtitles فرصتي الأخيرة لتحسين الأمور مع والد فيونا وإنتهت إلى أنني مفقود في الغابة معك
    Doktorlar bana hep hamile kalma şansımın çok az olduğunu söylüyorlardı. Open Subtitles الاطباء يخبرونني دائماً ان فرصتي ضئيلة للحمل
    Tabi, görüşürüz. Sen herkesin şansını mahvettin Teknik koleje gitmek zorunda kaldım! Open Subtitles انت افسدت فرصتي بالذهاب الى جامعة التكنولوجيا
    Bana uğursuzluk getirip son sınıftaki fırsatımı da bu şekilde tepmeme sebep olacaksın. Open Subtitles أنت ستجلبي النحس على فرصتي من قضاء هذه السنة الأخيرة على الموضة.
    Altın Yumurtalar'ı alma şansıma mal oldun, dostum! Göster bakalım pençelerini. Open Subtitles لقد أضعت فرصتي في نيل البيضات الذهبيّة يا صاح.
    Sen bu dünyaya anlamlı bir katkı yapabilmem için son şansımsın. Open Subtitles أنته فرصتي الأخير لتقديم مساهمه لها معنى لهذا العالم.
    Senden daha zeki olduğumu son kez kanıtlama fırsatını nasıl geri çevirirdim? Open Subtitles . . كيف يمكنني تفويت فرصتي الأخيره لاثبات إنني أكثر ذكاء منك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus