Virüs ve bakterilerin bağışıklık sistemimizle olan bitmek bilemeyen savaşını düşünün. | TED | أعني، فكروا بتلك المعركة المفتوحة بين الفيروسات والبكتيريا، ونظام المناعة لدينا. |
Okuldan veya işten eski bir arkadaşınızı en son gördüğünüz zamanı düşünün. | TED | فكروا في آخر مرة رأيتم فيها زميل دراسة قديم أو زميل عمل. |
düşünün, Kenya'nın ortasında cep telefonlu bir Masai savaşçısının, 25 yıl önce Başkan Reagan'dan daha iyi mobil iletişimi var. | TED | فكروا فيها، أن هاتف نقال محارب الماساي في وسط كينيا لديه ارسال جوال أفضل من الرئيس ريجان قبل 25 سنة. |
O duyguyu düşün, zihninde sıraya soktuğum o duygu. | TED | لذلك فكروا حول تلك المشاعر التي جعلتكم تحتفظون بها في ملفاتكم الدائرية المتحركة. |
Atom çok, çok, çok küçüktür. Greyfurtun içindeki atomların Dünyadaki yaban mersinleri gibi olduğunu düşün. | TED | الذرة هي حقا صغيرة جدا. فكروا في ذرات الليمون الهندي مثل العنب البري بالنسبة للأرض. |
O pislik hepinizin nefret ettiği Düşünsene zencilerin intikam için harekete geçtiğini | Open Subtitles | ♪ الحثالة الذي تكرهونه جميعا , فكروا فقط إن فكّر بالثأر ♪ |
Bir dakikalığına düşünün: 1.1 milyar dolar ve 26 yaş. | TED | فكروا في ذلك لبرهة: 1.1 مليار دولار، بعمر 26 سنة. |
Amacınızı biliyor olsanız bile fikirlerinizi özgürce düşünün sanki gözleriniz kapalı dart oynar gibi. Eğer böyle yaparsanız, kesinlikle, | TED | حتى ولو كنتم تعرفون ما تهدفون إليه، فكروا بأكبر قدرٍ من الحرية في أفكاركم و ارموا السهام بأعينٍ مغلقة. |
Dünyanın başlangıcından beri, her yere yağmış olan bütün kar tanelerini bir düşünün. | Open Subtitles | أعني، فكروا في كُل كِسَف الثَلج التي سقطَت فوقَ العالَم خِلالَ تاريخ الأرض |
Orta yaşlarda bir adam düşünün. Okuma yazması yok ve zengin de değil. | Open Subtitles | فكروا فى هذا انه رجل فى متوسط عمره لا يعرف القراءة أو الكتابة |
düşünün, iğrenç çocuklarım insanken olduğunuzdan daha iyi değil misiniz? | Open Subtitles | فكروا حيالها، يا طفلاي البشعان ألستم فضل مم كنتم بشر؟ |
İkinci olarak işinizi nasıl karbon nötr hale getirebileceğinizi düşünün. | TED | التالي، فكروا جدياً في جعل أعمالكم لا تبعث الكربون. |
Şimdi siz nasıl...? şimdi bir an için düşünün | TED | الآن كيف يمكننا تطبيق هذا .. فكروا بهذا للحظة .. |
Bu pamuk tarlalarını, bu pirinç tarlalarını, bu tütün tarlalarını ve bu şeker tarlalarını düşünün. | TED | فكروا بحقول القطن هذه ومزارع الأرز وحقول التبغ ومزارع السكر. |
Bütün o arabaları bir-fit-kutunun içine koyduğunu düşün. Yoruldum sanırım. | TED | فكروا في جميع تلك السيارات إن وضعت في مربعك ذي طول قدم واحد. أعتقد أنني قد تعبت. |
Evlilikte eşitlik hakkındaki normların son günlerde nasıl değişime uğradığını düşün. | TED | فكروا كيف تتطور المعايير حول مساواة الزواج اليوم. |
Arap Baharı'nın ya da Çay Partisi'nin yükselişini düşün. | TED | فكروا في الربيع العربي أو صعود حزب الشاي. |
Ama bir düşün. Bir lo'taur bir Goa'uld'un en güvenilir hizmetkarıdır. | Open Subtitles | و لكن فكروا في هذا، العبد هو أكثر خادم جواؤلد موثوق به |
Ya da çok havalı, seni duyuyorum. Ama bunu bir düşün, çocuğun genişletilmiş ailesi olabiliriz. | Open Subtitles | لكن فكروا بالموضوع، إن الطفل سيزيد من حجم العائلة |
Vicdansız birinin neden olacağı kargaşayı Düşünsene. | Open Subtitles | فكروا بما قد يصنعه شخص عديم الضمير، من الفوضى. |
- O sözleri nasıl düşünmüşler? | Open Subtitles | -كيف فكروا بهذه الكلمات؟ -إنهم أذكياء، أليسوا كذلك؟ |
Ben olduğumu düşünseler bile, peşime düşüp beni sıkıştıracaklar, değil mi? | Open Subtitles | إن فكروا حتى أنني القاتل سيلصقون بي التهمة، أليس كذلك؟ |
Söylemediler ama kutunun dışını düşündüklerini söylediler. | Open Subtitles | لم يخبروني شيئا عنه ولكنهم يقولون أنهم فكروا بإبداع عند اختياره للمنصب |
Ve San Fransiscolular da aynısını yapmak zorunda olduklarını düşündüler. | TED | وكذلك فكروا شعب سان فرانسيسكو أن عليهم صنع الشيء نفسه. |
Hayır, millet, ben ciddiyim. düşünsenize duyamamak nasıl birşey olmalı? | Open Subtitles | بجدية , فكروا بها يا أصحاب , كيف سيكون الأمر |