"فلابد" - Traduction Arabe en Turc

    • olmalı
        
    • göre
        
    • varsa
        
    • demektir
        
    • olması
        
    • gerekiyor
        
    • olmalısın
        
    • gerekir
        
    • olmalılar
        
    • eğer
        
    • ise
        
    • o zaman
        
    • gerekecek
        
    Bu iki bilginin de eksik olduğu tek sütun ortadaki olduğu için bu, İngiliz'in kırmızı duvarlı evi olmalı. TED وبما أن العمود الذي لا توجد به هذه المعلومة هو الأوسط فلابد أن يكون منزل البريطاني ذو الطلاء الأحمر.
    eğer kare kapalı bir figürü simgeliyorsa bu bir açılış olmalı. Open Subtitles إذا كان المربع هو شكل مغلق، فلابد أن هذه بداية جديدة.
    Ona göre, üç köşeli yarış yelkeninin ne olduğunu bilen herkes aziz olmalıydı. Open Subtitles كان يعتقد أن أى شخص يعرف ما هو الشٌراع فلابد أن يكون قديساً
    eğer imzam için boşluk varsa, atılan benim imzam olmalıdır! Open Subtitles اذا كان هناك مساحه لتوقيعي فلابد ان يكون هذا توقيعي
    Ama hep kabul ettiğimiz ölçüsüz şeylerden rahatsız olmaya başladıysan, işte bu sorgulama zamanı gelmiş demektir. TED لكن إن كنت موشوشًا بسبب الأمور غير المعقولة التي يتحتم علينا قبولها فلابد إذا أن يكون ذلك وقت المساءلة.
    İlk kez bir kadınla beraber. Biraz endişeli olması normal. Open Subtitles إنها المرة الأولى لها مع امرأة فلابد أن تكون حريصة
    eğer bu şüpheliden bilgi almak istiyorsak, bunu kapalı kapılar ardında yapmamız gerekiyor. Open Subtitles لو أردنا استخلاص أي معلومات منه فلابد أن نقوم بهذا خلف أبواب مغلقة
    Birkaç hafta önce ayrıldık muhtemelen ayrıldıktan hemen sonra yetiştirmeye başlamış olmalı. Open Subtitles لقد أنفصلنا منذ بضعة أسابيع فلابد أنها بدأت بالزراعة مباشرةً بعد انفصلنا
    Bana bak,eğer duvarın arkasından geldinse, geri dönüş için bir planın olmalı. Open Subtitles إذا كنتم قد أتيتم من خلف الجدار فلابد أن لديكم خطة للعودة
    Yani onları burasıyla, kulübe arasında bir yere saklamış olmalı. Open Subtitles اذاً فلابد انها اخفتهم في مكان ما بين هنا والكوخ.
    eğer birini yumrukladıysan, bunun için mutlaka iyi bir sebebin olmalı Open Subtitles إن كنت لكمت أحداً ما، فلابد من وجود سببٍ قوي لهذا
    Ve eğer bu doğruysa, yine aynı Tanrı insan ruhundaki neşe ve coşkuyu da biliyor olmalı. TED وإذا كان هذا صحيحاً, فلابد أن الرب يعلم أيضاً البهجة والفرحة الخاصتين بالروح البشرية أيضاً.
    - Ufak bir sorun vardı. Biri sakalına yapışmış olmalı. Open Subtitles انه يعاني من مشكلة , فلابد أن أحدهم قد قام بانتزاع لحيته
    Yani size göre bir kız benden hoşlandıysa kesin bir sorunu mu vardır? Open Subtitles إذاً تعتقدون بأنه إذا اعجبت بي فتاة فلابد أن يكون هناك خطب بها؟
    Havuzda olmadığına göre biri onu çıkarmış olmalı. Open Subtitles إن لم يكن فى المسبح فلابد أن شخصاً ما أخذه
    eğer imzam için boşluk varsa, atılan benim imzam olmalıdır! Open Subtitles اذا كان هناك مساحه لتوقيعي فلابد ان يكون هذا توقيعي
    Hiç şüphesiz efendim, bir adam bu kadar çabuk yükselmişse kendisine yaraşmayan bir kökeni var demektir. Open Subtitles بالتأكيد يا صاحب السمو, عندما يرتقى رجل إلى هذه المرتبة وبهذه السرعة فلابد أن نتشكّك فى أُصوله
    eğer herhangi bir güzelliğin yoksa, en azından stilin olması gerektiğini söyler. Open Subtitles انها تقول : ان لم تكوني على قدر كبير من الجمال فلابد من أن تكون لكِ طلتك
    eğer arkadaş olacaksak birbirimize güvenmemiz gerekiyor. Open Subtitles اذا كنا سنصبح اصدقاء فلابد ان نثق فى بعض
    Şimdi o serseriyle birlikte olduğuna göre onu çok üzmüş ya da kızdırmış olmalısın. Open Subtitles كونها الآن مع ذلك الأحمق فلابد أن ذلك بسبب أنك قد أغرقتها في التعاسة، أو الجنون
    156 santimden kısaysan, Çar'dan özel izin gerekir. Open Subtitles عندما يزيد طولك عن 3ر5 قدم، فإنك يمكنك أن تمتلك أرضاً، ولكن أقل من هذا الطول، فلابد أن تحصل على تصريح من .القيصر
    Ama insanlar beni uğurlayamayacak kadar meşgulse epey bir meşgul olmalılar. Open Subtitles ولكن. إذا كان الناس منشغلون جداً لوداعي فلابد بأنهم منشغلون فعلاً
    Her ne var ise oldukça önemli olsa gerek zira benimle birlikte bir evden bir eve, oradan başka bir eve seyahat etti, taşındı durdu. TED أيًا كان، فلابد أنه مهم لأني اصطحبته في سفري وتنقلاتي من شقة إلى أخرى إلى أخرى
    Öyle bir şey yoksa, o zaman bildim... Hiç yatağa girmedi bu gece Romeo! Open Subtitles وإن لم يكن كذلك، فلابد أنك لم تنم منذ البارحة
    Kahve içeceksen soba için odun gerekecek. Open Subtitles إذا أردت سيجارة فلابد من خشب كي أشعل النار

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus