"في عطلة نهاية" - Traduction Arabe en Turc

    • hafta sonu
        
    • sonları da
        
    • sonu bir
        
    • sonu tatili
        
    • Bu haftasonu
        
    Tırnak içinde söylüyorum, "bu hafta sonu takımımız kazanacak" ve biz bu bilgiyi sadece haklı çıktığımız nadir zamanlarda hatırlayacağız. TED نعلم أن فريقنا سيربح في عطلة نهاية الاسبوع هذه ونتذكر فقط هذه المعلومة في المرات التي نكون فيها على صواب
    Bu hafta sonu amatörlerinin seni yenmelerine izin mi vereceksin. Open Subtitles هل ستدع نفسك تنهزم أمام هاوي في عطلة نهاية الأسبوع؟
    Lütfen bu hafta sonu başıma gelen sadece kötü şey bu olsaydı. Open Subtitles بحقـك، كأن هذا كان أسوأ ما حدث لي في عطلة نهاية الأسبوع
    Haftanın her günü terörü kınayan bir websitesi, hafta sonları da dâhil. TED إنه الموقع الإلكتروني الذي ينددُ بالإرهاب في كل أيام الأسبوع، بينما يتوقف في عطلة نهاية الأسبوع.
    Ama kaybederseniz hafta sonu bir dağ kaçamağı yaparız. Open Subtitles إذا خسر فريقك ، نذهب إلى الجبال في عطلة نهاية الأسبوع
    Senin erkek arkadaşın olsaydı ve o hafta sonu tatili için senden daha iyi bir kız bulup, voleybol falan oynasaydı... Open Subtitles ..وهذا الرجل خرج مع فتاة أفضل منكِ في عطلة نهاية الأسبوع.. في الشمال حيث لعبوا الكرة الطائرة
    - Bu haftasonu ne yapıyorsun? - Senin yaptığını. Burada çalışıyorum. Open Subtitles ـ ماذا ستفعلين في عطلة نهاية الاسبوع ـ مثلك اعمل هنا
    Bu hafta sonu korkunç yoğun. Londra'ya gidiyorum. Üç saat sonra Londra'ya gidiyorum. Open Subtitles إنني مشغولة جداً في عطلة نهاية الأسبوع سأسافر إلى لندن بعد ثلاث ساعات
    Hafta içi ya da hafta sonu olup olmadığı önemli değildi. Open Subtitles لا يهم إذا كان يوم عادي أو في عطلة نهاية الاسبوع
    Bu hafta sonu New Mexico'ya gideceğiz, sonra tur bitiyor. Open Subtitles نيو ميكسكو في عطلة نهاية الأسبوع ومن ثم ستنتهي الجولة
    Bu genellikle hafta sonu arkadaşlarım dışarıda oynarken mutfak masamızda okuma dersleri yapmak demekti. TED عادة ما تضمن هذا القراءة في عطلة نهاية الأسبوع على طاولة المطبخ بينما أصدقائي يلعبون خارجًا.
    2014 yılında bir hafta sonu, laboratuvarımda bir lisans üstü öğrencisi altı harfli DNA'yla bakteri yetiştirdi. TED في عطلة نهاية أحد الأسابيع في عام 2014، أنتج أحد الخريجين في مخبري جراثيم بـ6 أحرف في حمضها النووي.
    Cheryl birçok çocuğunun hafta sonu hiç yemek yemediğini söyledi. TED انظروا، شرحت شيريل بأنه وبالنسبة إلى العديد من أطفالها، لا توجد وجبات غذائية في عطلة نهاية الأسبوع.
    Parti elbisemi giymeyi ve hafta sonu oraya gitmeyi gerçekten isteyecek miyim? TED هل أُريد حقًّا ارتداء ملابس الحفل والذهاب إليه في عطلة نهاية الأسبوع؟"
    - Tabii, ne demek. hafta sonu boş musunuz? Cumartesi uygun mu sizin için? Open Subtitles تمامًا، في أيّ وقت في عطلة نهاية الأسبوع، أأنت متاح يوم السبت؟
    Sekreteri de bana bu hafta sonu etrafı gezdirecek. Open Subtitles وسكرتيرته سوف تريني المدينة في عطلة نهاية هذا الأسبوع.
    İstediğin zaman onları deneyebilirsin. İstersen hafta sonu evine götür. Open Subtitles حاولي معهم في أي وقت يمكنكِ ذلك في عطلة نهاية الأسبوع
    Çalışmadığım her hafta sonu giderim. Open Subtitles أذهب في عطلة نهاية الأسبوع عندما لا يكون عندي عمل.
    Hafta sonları da çalışıyorsun demek. Kendini asistanlığa bayağı adamışsın. Open Subtitles أراكِ تعملين في عطلة نهاية الأسبوع، يا لكِ من مساعدة تتعب نفسها
    Hafta sonları da geleceğim artık. Open Subtitles بدأت المجيء في عطلة نهاية الأسبوع
    Geçen hafta sonu bir partide Hurley'yle konuştum. Open Subtitles لقد تكلمت مع هيرلي في عطلة نهاية الأسبوع الماضية في الحفل
    Tamam, biliyorsun ki adet olarak yılın en iyi satış yapan elemanı Riverside'ta bir hafta sonu tatili kazanıyor. Open Subtitles حسناً إسمع كما تعرف مؤتمر أفضل بائع لهذه السنة سيقام في عطلة نهاية الإسبوع في ريفرسايد
    Şimdi çalışmama izin verirsen, seninle Bu haftasonu oynayacağım. Open Subtitles لإذا تركتيني أدرس الآن فسألعب معك في عطلة نهاية الأسبوع

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus