Wraithlerin yeniden canlanma yeteneklerini ele alırsak bir tanesini öldürmek bayağı çaba gerektiriyor. | Open Subtitles | و الآن ، نظرا لقدرة الريث على التجديد الذاتى فسوف يتطلب قتل بعضهم قدرا من الجهد |
Bu bilgisayar çöktüğünde bayağı bir veri kaybettim. | Open Subtitles | لقد فقدت قدرا من المعلومات عندما تعطل هذا الكمبيوتر |
Carnaby sandığın içinde çanak olduğunu nereden biliyor peki? | Open Subtitles | هل لاحظتم انه من الغريب ان يعرف كارنابي ان الصندوق المفقود يحوي قدرا |
Kayıp sandığın içinde çanak olduğunu nereden bildin? | Open Subtitles | كيف عرفت ان الصندوق المفقود يحوي قدرا |
Sanırım belli bir miktarda olması gerekli olduğunu kabul etmeliyiz. | Open Subtitles | أنا أظن أن على المرء أن يتوقع قدرا معينا من الأعمال الكتابية لماذا؟ |
Bir gün, annemle sen dışarıdayken bir leğene sıcak su doldurdum... içine koca bir kaşık Vicks attım ve başıma bir havlu örttüm. | Open Subtitles | وذات يوم عندما خرجت أنت مع أمي أحضرت قدرا كبيرة مملوءة بالماء الساخن... ووضعت بها كمية كبيرة من المرهم ثم وضعت المنشفة فوق رأسي |
Asıl sorun birlikte olmamızın hayatlarımızı zorlaştırması. | Open Subtitles | المشكله ان هذا لم يكن قدرا ولكنك تحاولين جعله قدرا |
Kurbanlarıyla geçirdiği zamanı düşünürsek... bayağı gizliliğe ihtiyacı var. | Open Subtitles | بالنظر للوقت الذي يمضيه مع ضحاياه فذلك يتطلب قدرا كبيرا من الخصوصية |
Bu karanlık o şebekeleri bayağı zorladı. | Open Subtitles | هذا الإنقطاع وضع قدرا كبيرا من التوتر عليهم |
Fakat, sizin iştahınızı düşününce bayağı az et aldığımı fark ettim. | Open Subtitles | ...ولكن بالنظر إلى شهيتكم أدركت أنه كان قدرا ضئيلا |
Bunu yapmak bayağı bir konsantrasyon gerektiriyor. | Open Subtitles | هذا العمل يتطلب قدرا معينا من التركيز. |
O çanak değil! | Open Subtitles | هذا ليس قدرا |
Yeniden yapılandırmak için ciddi miktarda adli bilişim çalışması gerekti. | Open Subtitles | استغرق الأمر قدرا كبيرا من تكنولوجيا الرقمية للطب الشرعي لإعادة بنائها |
Ona yapılanların etkisini gidermek için belli miktarda pigmente ihtiyaç duyuyor. | Open Subtitles | كي يعكس ما فُعل به سيتطلب قدرا كبيرا من الصبغة |
Harici kameralar, kara kutu kayıtları, uzaktan ölçüm sensörleri, çok büyük miktarda bilgi sağlanacaktır. | Open Subtitles | هنالك كاميرات خارجية , وهنالك تسجيلات الصندوق الأسود هناك أجهزة استشعار القياس عن بعد، هناك قدرا كبيرا من المعلومات. |
Bir gün, annemle sen dışarıdayken bir leğene sıcak su doldurdum... içine koca bir kaşık Vicks attım ve başıma bir havlu örttüm. | Open Subtitles | وذات يوم عندما خرجت أنت مع أمي أحضرت قدرا كبيرة مملوءة بالماء الساخن... ووضعت بها كمية كبيرة من المرهم ثم وضعت المنشفة فوق رأسي |
Asıl sorun birlikte olmamızın hayatlarımızı zorlaştırması. | Open Subtitles | هذا ليس قدرا و لكن المشكله انك تحاولين ان تجعلينه قدرا |