"قدرا" - Traduction Arabe en Turc

    • bayağı
        
    • çanak
        
    • miktarda
        
    • leğene
        
    • hayatlarımızı
        
    Wraithlerin yeniden canlanma yeteneklerini ele alırsak bir tanesini öldürmek bayağı çaba gerektiriyor. Open Subtitles و الآن ، نظرا لقدرة الريث على التجديد الذاتى فسوف يتطلب قتل بعضهم قدرا من الجهد
    Bu bilgisayar çöktüğünde bayağı bir veri kaybettim. Open Subtitles لقد فقدت قدرا من المعلومات عندما تعطل هذا الكمبيوتر
    Carnaby sandığın içinde çanak olduğunu nereden biliyor peki? Open Subtitles هل لاحظتم انه من الغريب ان يعرف كارنابي ان الصندوق المفقود يحوي قدرا
    Kayıp sandığın içinde çanak olduğunu nereden bildin? Open Subtitles كيف عرفت ان الصندوق المفقود يحوي قدرا
    Sanırım belli bir miktarda olması gerekli olduğunu kabul etmeliyiz. Open Subtitles أنا أظن أن على المرء أن يتوقع قدرا معينا من الأعمال الكتابية لماذا؟
    Bir gün, annemle sen dışarıdayken bir leğene sıcak su doldurdum... içine koca bir kaşık Vicks attım ve başıma bir havlu örttüm. Open Subtitles وذات يوم عندما خرجت أنت مع أمي أحضرت قدرا كبيرة مملوءة بالماء الساخن... ووضعت بها كمية كبيرة من المرهم ثم وضعت المنشفة فوق رأسي
    Asıl sorun birlikte olmamızın hayatlarımızı zorlaştırması. Open Subtitles المشكله ان هذا لم يكن قدرا ولكنك تحاولين جعله قدرا
    Kurbanlarıyla geçirdiği zamanı düşünürsek... bayağı gizliliğe ihtiyacı var. Open Subtitles بالنظر للوقت الذي يمضيه مع ضحاياه فذلك يتطلب قدرا كبيرا من الخصوصية
    Bu karanlık o şebekeleri bayağı zorladı. Open Subtitles هذا الإنقطاع وضع قدرا كبيرا من التوتر عليهم
    Fakat, sizin iştahınızı düşününce bayağı az et aldığımı fark ettim. Open Subtitles ...ولكن بالنظر إلى شهيتكم أدركت أنه كان قدرا ضئيلا
    Bunu yapmak bayağı bir konsantrasyon gerektiriyor. Open Subtitles هذا العمل يتطلب قدرا معينا من التركيز.
    O çanak değil! Open Subtitles هذا ليس قدرا
    Yeniden yapılandırmak için ciddi miktarda adli bilişim çalışması gerekti. Open Subtitles استغرق الأمر قدرا كبيرا من تكنولوجيا الرقمية للطب الشرعي لإعادة بنائها
    Ona yapılanların etkisini gidermek için belli miktarda pigmente ihtiyaç duyuyor. Open Subtitles كي يعكس ما فُعل به سيتطلب قدرا كبيرا من الصبغة
    Harici kameralar, kara kutu kayıtları, uzaktan ölçüm sensörleri, çok büyük miktarda bilgi sağlanacaktır. Open Subtitles هنالك كاميرات خارجية , وهنالك تسجيلات الصندوق الأسود هناك أجهزة استشعار القياس عن بعد، هناك قدرا كبيرا من المعلومات.
    Bir gün, annemle sen dışarıdayken bir leğene sıcak su doldurdum... içine koca bir kaşık Vicks attım ve başıma bir havlu örttüm. Open Subtitles وذات يوم عندما خرجت أنت مع أمي أحضرت قدرا كبيرة مملوءة بالماء الساخن... ووضعت بها كمية كبيرة من المرهم ثم وضعت المنشفة فوق رأسي
    Asıl sorun birlikte olmamızın hayatlarımızı zorlaştırması. Open Subtitles هذا ليس قدرا و لكن المشكله انك تحاولين ان تجعلينه قدرا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus