"قضيته" - Traduction Arabe en Turc

    • geçirdiğim
        
    • davası
        
    • davayı
        
    • davasını
        
    • dava
        
    • geçirdiğin
        
    • davasına
        
    • geçirdim
        
    • geçirdiğimiz
        
    • davasında
        
    • dosyasını
        
    • davasının
        
    • Davada
        
    • davasıydı
        
    • harcadığım
        
    Uzakta geçirdiğim süre bana çok şey sorgulattı. Open Subtitles الوقت الذي قضيته بعيدًا جعلني أتسائل عن الكثير من الأشياء
    Beklenmedik durumda davasına ben bakacağım, cezai tazminat davası açarak. Open Subtitles وسأتولى قضيته بصورة عاجلة والمطالبة بتعويضات عن الأضرار النفسية والماديه
    Ondan sonra davayı tekrar açamazsınız ve idam tarihi kesinlikle değiştirilemez. Open Subtitles ليس بإمكانكم المباشرة بفتح قضيته بعد ذلك وسيكون تاريخ إعدامه قاراً
    davasını kabul ettiğin için sana minnettarmış gibi göründüğünü ima ediyordum. Open Subtitles لقد كنت ضمنا انه كان انه كان ممتنا لانك تسلمتي قضيته
    Ve ona ofisimin son dava dosyalarını görmek istediğini söyle. Open Subtitles وكنت أقول له مكتبي يريد لمشاهدة كافة الملفات قضيته الأخيرة.
    Senin geçmişine ve içeride geçirdiğin zamana bakarak kim sana düzgün bir iş teklifi sunar? Open Subtitles نظراً لسجلك الأجرامى والوقت الذى قضيته هنا من الذى سيعرض عليك عمل لائق ؟
    Ve onun davasına isteksiz bir yargıç ataman onun dikkatini çekmiş. Open Subtitles ونما لعلمه أنك قمت بتعيين أحد المحاميين غير المتحمسين لتداول قضيته.
    Yaptıklarım için üzgünüm, hapiste geçirdiğim günler için değil. Open Subtitles أنا آسف على ما فعلته لكن ليس على الوقت الذي قضيته فى السجن
    '68 Demokratik Kongresi, hayatımda geçirdiğim en manyak dönemdi. Open Subtitles .. الاجتماع الديمقراطي لعام 1968 كان أسوأ وقت قضيته في حياتي
    Oh, pişmanlık duyduğum şeyler var, Will, fakat onunla geçirdiğim bir tek günden bile pişman değilim. Open Subtitles لقد ندمت يا ويل, لكنى لا أندم على أى يوم قد قضيته معها
    Şimdi kızıyla birlikte tutuksuz bir şekilde davası için savaşabiliyor. TED الآن، بعد أن جُمع شمله مع ابنته، كان قادرًا على النضال لأجل قضيته من الخارج.
    Psikoloji uzmanı olduğum için benden Titus'un davası üzerinde çalışmam istendi. TED لذا طلب مني العمل في قضيته لأني عالِم نفسي
    Şu an 100. davası üzerinde çalışıyor. Open Subtitles و الآن عودة إلى قضيته الـ 100 امرأة شابة تم خنقها بوحشية
    Avukatı olan bir göçmenin davayı kazanma olasılığı, olmayana göre 10 kat fazla. TED اللاجئ الذي يملك محامي هو قادر بأن يكسب قضيته أكثر عشر مرات ممن لا يملك واحداً.
    davayı sizin sex yaşamınız üzerine kuracaktır.. Open Subtitles سوف يقوم ببناء قضيته على حياتِك الجنسية.
    Bir kaç gün sonra adam sabah 2'de davasını hazırlamak için evine gelmiş. Open Subtitles بعد أيام قليلة، ظهر الرجل في منزلها الساعة الثانية صباحاً ليُجادل حول قضيته.
    Her neyse, eğer davasını düşürmenin bir yolu varsa, ...hafif bir ceza ver. Open Subtitles على أي حال إن كان هناك أي طريقة بأن ترد قضيته واعطائه توبيخ
    Bir dava için geç saatlere kadar çalışıyor, tatlım. Şimdi onunla buluşacağım. Open Subtitles مازال يعمل فى قضيته حتى الأن وسأذهب لمقابلته الأن
    Burada öyle zamanlar geçirdiğin ki, yaşadıklarınız çoğu zaman ölümden beterdi. Open Subtitles الوقت الكثير الذي قضيته أنتَ هنا ينبغي أن يكون أسوأ من الموت
    Bense burada hep onlarla zaman geçirdim çünkü benim arkadaşlarımdı. Open Subtitles لقد كنت مسرورا طيلة الوقت الذي قضيته معهم لأن هؤلاء أصدقائي على أية حال
    Juan'la evde geçirdiğimiz bir hafta, hayatımın en mutlu günleriydi. Open Subtitles الأسبوع الذي قضيته مع إجناسيو كان أسعد أسبوع في حياتي
    Hayatı hakkındaki film davasında temsil ettiğimiz. Open Subtitles الذي قمنا بتمثيله في قضيته ضد الفيلم عن حياته؟
    Aynen. Mahkeme dosyasını incelerken onu burada tutuyoruz. Open Subtitles بالظبط , إننا نحتجزه هُنا . حتى تراجع المحكمة قضيته
    Sanığın yüzünden, özellikle de dudaklarının şeklinden... .. davasının nasıl sonuçlanacağı anlaşılabilirmiş. Open Subtitles يفترض بك أن تكون قادرًا على أن تعرف من وجه الرجل ومن خط شفاهه خصوصًا، كيف ستنتهي قضيته
    Davada kullanabileceğim kirli çıkısı var mı diye araştırıyordum. Open Subtitles كنت أبحث عن هيكل في خزانته يعني تحايل في قضيته
    Bu onun davasıydı, birşeyler çağrıştırıyor mu bir baksın. Open Subtitles حَسناً، هذه كَانت قضيته إن كان هذا هو الوضع فأعرفي ما إذا يعرف شيئاًً عن الأمر
    Ben seni tanımaya harcadığım zamandan gerçekten büyük zevk aldım. Open Subtitles وانا... انا حقاً استمتعت بالوقت الذي قضيته في التعرف اليك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus