"قطّ" - Traduction Arabe en Turc

• hiç
• asla
• zaman
• en
• bile
• daha önce
• kedi
• kez
• kedisi
• zaten
• Pussy
• olmadı
• Gelmiş
• görmedim

Benim babam 10 yaşımdayken gitmemişti. Daha bebektim. Onu hiç tanımadım.
لم يتركني أبي عندما كنتُ بالعاشرة، كنتُ رضيعاً، لم أعرفه قطّ

en son anlarında ölüm döşeğindeyken bile hiç unutmayacağı şeyler vardı.
بالنهاية، حتى على فراش موته. كانت هنالك أشياءً لمّ ينساها قطّ.

Doktorum bazı testler yaptı. daha önce hiç karşılaşmadığı bir şey buldu.
أجرتْ طبيبتي بضعةَ فحوص، و وجدتْ شيئاً لم ترَه من قبلُ قطّ.

Biliyor musun, iyi bir kariyerim varken, ve sen sıradan bir ev kadınıyken, ben sana asla tepeden bakmamıştım.
أتعلمين، عندما كان لديّ مهنة ذات مستوى عالٍ، وأنتِ كنتِ مجرّد ربّة بيت، لم أنظر إليكِ قطّ بنظرة استصغار

SULLIVAN kasabaya geri DONOVAN'S BODY GETİRDİĞİ zaman , HE KAYBOLDU.
وأحصل على مقابلة واحدة فقط لم أحظى بها من قبل قطّ

O kadar güzel varligin benim gibi bir kötülügü nasil sevdigini hiç anlayamadim.
لم أفهم قطّ كيف يمكن لشخصٍ بهذا الجمال، أن يحبّ شيئاً بهذه السواد

O kadar güzel varlığın benim gibi bir kötülüğü nasıl sevdiğini hiç anlayamadım.
لم أفهم قطّ كيف يمكن لشخصٍ بهذا الجمال، أن يحبّ شيئاً بهذه السواد.

Hayır. Zamanda yolculuk büyüleri karanlık sanatların başlangıcından beri vardı ama hiç yapılmadı.
لا، كُتبت تعاويذ السفر بالزمن منذ فجر السحر الأسود لكنّها لمْ تُلقَ قطّ

İlk kez olan bir şey değil. Ama o e-postayı hiç yollamadım ki.
لما كانت ستكون في بادئ الأمر، لكن انظر، لم ارسل ذلك البريد قطّ.

İnsanların öyle sitelerde ne diye kişisel bilgilerini girdiklerini hiç anlamamışımdır.
لم أفهم قطّ لِماذا يضع النّاس جميع معلوماتهم على هذه المواقع.

Savaştığım onca yıl boyunca hiç böyle bir şey görmemiştim.
على مرّ سنوات من القتال لم أشهد قطّ قتالًا كهذا

Geçinmek için silahlı adamları yere seriyordu ama onu hiç seninle ilk randevusundan önce o kadar korkarken görmemiştim.
أتعلمين، كان ليواجه سلاحًا عامرًا بجسارة لأجل الارتزاق لكنّي لم أرَه مُجفلًا قطّ مثلما كان قبل مواعدته الأولى معكِ

Onların diyarına hiç gitmemiş biri olarak bunu nasıl söyleyebiliyorsun?
كيف تقول هذا و أنتَ لمْ تذهب قطّ إلى عالَمهم؟

Geçinmek için silahlı adamları yere seriyordu ama onu hiç seninle ilk randevusundan önce o kadar korkarken görmemiştim.
أتعلمين، كان ليواجه سلاحًا عامرًا بجسارة لأجل الارتزاق. لكنّي لم أرَه مُجفلًا قطّ مثلما كان قبل مواعدته الأولى معكِ.

Bildiğin her şeyi bana öğrettin ama bildiklerimin yarısını asla öğrenemedin.
علّمتِني كلّ ما تعرفينه، لكن لم تتعلّمي قطّ نصفَ ما أعرفه.

Saçımı kestirmeden önce sana danışacağıma ve asla bıyık bırakmayacağıma söz veririm.
أعدكِ أنّي سأستشيركِ دائماً قبل إختيار قصّة شعري. ولن أنمّي شاربي قطّ.

Sahip olduğun şeylerin hala farkında değilsin. asla da olmadın.
ما زلتِ غير مدركة لما كنتِ تمتلكينه ولمْ تدركي قطّ

Yeterince uzun değil. Balayıları hiçbir zaman yeterince uzun sürmez.
،ليس كافياً بالمرة شهور العسل لا تستمر لفترة كافية قطّ

Bu eserler daha önce böyle sergilen memişti. Öyleyse neden riskli olsun?
حسنٌ، هذه التُحف الفنّية لم تكُن تُعرضُ هكّذا قطّ. حسنٌ، لمَ المُخاطرة؟

kedi Paolo`nun kedisiymiş. Ne komik değil mi ? Evet çok komik.
لقد ذهبت اليه انه قطّ باولو ألَيس ذلك مضحكِا؟

Boş ilaç kutusu elinin yanında bulundu. Arkadaşın bir kedisi bile yokmuş.
قنينة أقراص أدوية فارغة قرب يده، لم يكن لدى الرجل قطّ حتى.

Değil zaten. Burayı daha önce hiç görmedim.
إنّه ليس كذلك، لم أرَ قطّ هذا المكان من قبل

Tanrım, Pussy.
السيد المسيح، قطّ.

Onunla olan sorun, bu program hiçbir zaman sihir veya macera ile ilgili olmadı.
ذلك لأنّه لم يعِ قطّ أن هذا البرنامج ليس منوطاً بالمغامرة أو السحرِ.

İnsan tarihinde bir dönüm noktasındayız. Gelmiş geçmiş en güçlü ölümsüz varlığı dirilteceğiz.
نحن على وشك حدث سيُجلّه تاريخ البشر، فسنوقظ أقوى مخلوق خالد قطّ

Yıllardır sistemin içindeyim, ve bunu daha önce hiç görmedim.
لي سنون في النظام، ولم أر هذا من قبل قطّ.