"كانا" - Traduction Arabe en Turc

• Onlar
• iki
• ikisi
• vardı
• onların
• birlikte
• mıydı
• birkaç
• o
• varmış
• ile
• onları
• olduklarını
• oldukları

Aralarından hiç birisi neye bulaştıklarını bilmiyordu, Onlar büyük bir oyunun sadece piyonlarıydı.
لم يعرف إيهما ما كانا يفعلان لقد كانا ألواح شطرنج في مباراة كبيرة

Eğer Onlar da polis ise,Bende UDS'denim (Uyuşturucu Denetim Sistemi)
ان كانا من الشرطة أنا سـأكون من شرطة مكافحة المخدرات

Şimdi, önceki verdiğim iki örnek sektörel yolsuzluğun inşaasıyla ilgiliydi, değil mi?
الآن، المثالين السابقين الذيّن ضربتهما كانا متعلقين بالفساد في قطاع البناء، حسنا؟

Yani Madam de Montpellier'nin yatağında iki kişi mi yatmıştı?
لكن هناك شخصين كانا يناما في سرير السيدة دي مونتبيللر؟

Ne korkunç bir talihsizlik! İkisi de öyle iyiydi ki!
يا له من سوء حظ مخيف لقد كانا لطفاء جداً

Son birkaç hafta gerçekten zor geçti. Uzaklaşmaya ihtiyacım vardı.
لقد كانا أسبوعين قاسييَن، أنا حقّاً كنت بحاجة إلى الإبتعاد

Onlar odaklı ultrasonla tedavi edilen ilk hastalardı.
كانا أول ما عُولج بواسطة الموجات فوق الصوتية المركزة.

Kısa bir süre sonra, Onlar mutfakta İspanyolca şakalaşıyorlardı ki, hiçbir şeyin benimle ilgisi yoktu ve işte bu ikiliktir.
وبعد فترة وجيزة، كانا يمزحان مع بعضهما في المطبخ، ولم يكن لي صلة بالموضوع، تلك هي الازدواجية.

Eğer Onlar bilmiyorsa, bu kocaman yaşlı dünyada tek bilen benim. Harika!
لو كانا لا يعرفان, فانا الشخص الوحيد فى العالم الذى يعرف.

Üzülmemelisin. Onlar da üzülmeni istemezdi, öyle değil mi?
لا ينبغى أن تكونى حزينة هكذا إنهما لما كانا يريدانك هكذا

İki oğlu hapse atıldı, kendisi Brüksel'e sığınmak zorunda bırakıldı.
ابناه كانا مسجونين كما إنه اضطر لطلب اللجوء في بروكسل

Bizden önce buraya giren polyester takımlı iki adama ne oldu?
ماذا حدث إلى الرجلين اللذان كانا يرتديا البولستر اللذان جاءا قبلنا؟

İki bıçaklı tek şüpheli yoktu, kendi bıçakları olan iki şüpheli vardı.
لم يكن هناك شخصين مع سكينين لقد كانا مجرمين مع سلاح واحد

Henüz iki haftalıktı ve bebeğini çok fazla insan görmemşşti.
لقد كانا إسبوعين فقط والعديد من الناس لم يروا طفلها

İkisi de tam burada. Aynı zamanda. Buradaki yer neresi?
كلاهما كانا هناك في نفس الوقت ما هذا المكان ؟

İkisi de bütün gün içmişler, ve kızı ancak gecenin sonunda biraz görebilmiş.
كلاهما كانا يشربان معظم اليوم و لقد لمح الفتاة قبل ان يغادرا الحفلة

Memur bey, o ikisi bizimle birlikteydi. Kavgayı ayırmaya çalışıyorlardı.
إستمع إلى، يا حضرة الظابط، لقد كانا يحاولان إيقاف الشجار

Debbie ve Roger Zisk hakkında haklıydın.onların bir ilişkisi varmış
انظر كنت محقا بشأن ديبي وروجر زسك كانا على علاقة

- Gitmişler. Tüm planları buymuş. Çayırlarda buluşmuşlar ve sonunda birlikte olmuşlar.
كانا قد خططا لذلك كانا سيلتقيان في المرج و يكونان سويةً أخيراً

Bize tanınan tüm süre iki buçuk hafta mıydı?
أسبوعان ونصف كانا كل الوقت أكان مسموحا لنا؟

Anne ve babası naziymiş ama o buraya geldiğinde sekiz yaşındaymış.
والداها كانا نازيين، لكنّها كانت تبلغ 8 سنوات عندما جاؤوا هنا

"Mağdur buna itirazını belirtirken..." "..ve şirket ile mağdur, geçmişte çatışma içindeyken..."
في حال عارض الضحية هذا وفي حال الشبكة والضحية كانا متخاصمين سابقاً

Ama bir gün onları birlikte gördüm ve onların birbirlerine bakışlarını izledim.
ذات يوم، رأيتهما معاً و رأيت كيف كانا ينظران إلى بعضهما البعض

- Mutlu olduklarını sanıyordum. - Mutluydular. Mutlu olduklarını biliyorum.
ظننت بأنهما كانا سعداء لقد كانوا , أعرف بأنهم كانوا

Kimse annemin rahmine büyü yapmadı, annemler birinci dereceden kuzen oldukları için de olmadı, öyleler ama...
لم يضع أحدهم تعويذة على رحم أمي، لم أصب به لأن والديَّ كانا أبناء عمومة، رغم أنهما كذلك بالفعل.