"كان علينا" - Traduction Arabe en Turc

    • zorundaydık
        
    • gerekiyordu
        
    • zorunda kaldık
        
    • gerekti
        
    • gereken
        
    • gerektiğini
        
    • biz
        
    • gerekirdi
        
    • gerekeni
        
    • etmeliydik
        
    • zorunda kaldığımız
        
    • olmalıydık
        
    • Acaba biraz
        
    • zorunda olduğumuz
        
    • bunu
        
    Yani Arşimet'i incelemeye başlamadan önce, bu kitabı parçalara ayırmak zorundaydık. TED قبل أن نبدأ تصوّر أرخميدس، كان علينا أن نحلّل هذا الكتاب.
    İşte, bunu yapmak zor, bu yüzden bazı teknolojiler geliştirmek zorundaydık. TED حسنا, من الصعب فعل ذلك, لذلك كان علينا أن نحدث تكنولوجيا.
    Normalde, bunun Linc ve benim için bir haftalık giyecek stoğu olması gerekiyordu. Open Subtitles كان علينا أصلاً أن نفترض هذا أسبوع يساوي من الملابس لي ولـ لينك
    Bu yarışmayı kazandığımızda Çin'de projemizi açıklamak için bir gösterim yapmak zorunda kaldık. TED لذلك عندما فزنا بالمنافسة كان علينا ان نقوم بعمل معرض بالصين لشرح المشروع
    Ön bacaklardaki servo motorlar, onları kas gibi şekillendirmemiz gerekti. TED كان علينا تشكيل الأقراص التي بالقدمين الأماميين على شكل عضلات
    Konut yapımında olduğu gibi, bunun için çözüm bulmakta toplumu dâhil etmek zorundaydık ve katılımcı bir tasarım süreci başlattık. TED وكما فعلنا في عملية الإسكان، كان علينا إشراك الأهالي في عملية البحث عن حلّ لهذا. حيث بدأنا عملية تخطيط تشاركية.
    Olay yerinde temizleme yaptık ama onu hemen oradan çıkarmak zorundaydık. Open Subtitles قمنا بتطهير أولي في الموقع، لكن كان علينا إخراجه من هناك.
    - Avukatlarımızı yolladık hakiki korucunun peşinden çünkü lisans sözleşmelerimizi korumak zorundaydık. Open Subtitles لقد ارسلنا المحامين خلف الحامي الحقيقي لأنه كان علينا حماية حقوق صفقاتنا
    Ve bu konuşmayı hep ben vermedim. Siz verdiniz, ve bizler sizi izlemek zorundaydık, ve böyle devam eder. TED ولم أكن أعطي المحاضرة دوما. بل أنت فعلت, و كان علينا أن نشاهدك, وهلم جرا.
    Bu bizimdi. O kadar çay içtikten sonra birşeyler yememiz gerekiyordu. Open Subtitles لقد كانت لنا ، كان علينا أن نأكل شيئاً ليمتص الشاي
    İki gün önce buluşmamız gerekiyordu ama olmadı... -...ama merak etme, işin üzerindeyim. Open Subtitles كان علينا أن نتقابل قبل يومين، بس لم نستطع لكن لاتقلق سأهتمُ بذلك
    Ulusal güvenlik çıkarlarımız için durumu kontrol altına almamız gerekiyordu. Open Subtitles كان علينا أن نسيطر على الوضع الراهن لمصلحة الأمن القومي
    Onları alabilmek için mekiği 180 derece çevirmek zorunda kaldık. Open Subtitles كان علينا أن نحول المركبة بدرجة 180 درجة للوصول إليهم
    Şey, dedektif, olan şu ki adamı duvardan kazımak zorunda kaldık. Open Subtitles حسناً، أيها المحقق، كان علينا أن نُزيل آثارهم من على الحائط
    Böbreklerinden birini ve bağırsağının bir kısmını almak zorunda kaldık. Open Subtitles كان علينا أن نستأصل احدى كليتيه و جزء من أمعائه
    Bugün yaşayan en büyük timsahları arayıp bulup ölçmemiz gerekti. TED كان علينا أن نجد ونقيس التماسيح الأضخم والتي تعيش اليوم.
    Baştan beri sormamız gereken soru da bu. Neden Megan? Open Subtitles كان علينا أن نسأل هذا السؤال منذ البداية، لماذا مايجن؟
    Ne yapmamız gerektiğini biliyorduk, uçağın arkasında bu kadar yük varken sağlam kalabileceğinden emin olmak için mühendisleri devreye sokmak lazımdı. Open Subtitles كنا نعرف ما كان علينا القيام به. كان علينا أن تتورط المهندسين. للتأكد من أن الطائرة يمكن أن يقف هذا الإجهاد.
    biz hemen hemn onu bulduk. Sizi yakalamak için bağlantıyı kesmeliydik. Open Subtitles لقد وجدناه فعلاً و لكن كان علينا أن نتوقف لكي نلتقطك
    Onu yakalamak için bizim de kalpsiz olmamız gerekirdi ama olamadık. Open Subtitles كان علينا أن نكون بلا رحمة للإمساك به ولم نكن كذلك
    70'li yıllardı. Yapmamız gerekeni yaptık. Open Subtitles كانت فترة السبعينيات وقد فعلنا ما كان علينا فعله
    Sanırım böyle bir şeyin onun gücünü arttıracağını tahmin etmeliydik. Open Subtitles أظن أنه كان علينا أن ندرك أنها تخفي خطة كهذه
    Biliyorum. Ve partini iptal etmek zorunda kaldığımız için de çok üzgünüm. Open Subtitles أنا أعلم، وأنا آسفة للغاية كان علينا إلغاء حفلتُكَ.
    Ayrıca sensörün 12 milimetreden yüksek olmadığına da emin olmalıydık. TED كذلك كان علينا التأكد من أن ارتفاع جهاز الاستشعار يجب ألا يعلو 12 ملليمتر.
    Acaba biraz... Open Subtitles كان علينا...
    Ve bu gerçekten üzerinde uğraşmak zorunda olduğumuz bir şeydi: kitabın omurgasında tutkal vardı. TED وهذا أحد الأشياء التي كان علينا التعامل معها: كان هناك غراء على ظهر الكتاب.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus