"كشفت" - Traduction Arabe en Turc

    • ortaya
        
    • açığa
        
    • ifşa
        
    • buldun
        
    • buldu
        
    • ele
        
    • açık
        
    • yakaladın
        
    • gösterdin
        
    • gösteriyor
        
    • gizli
        
    • ettim
        
    • olduğunu gösterdi
        
    • çözdüm
        
    • da gösterdi
        
    Şimdi hayat ortaya çıkıp bana amacımın ne olduğunu gösterdi. Open Subtitles لقد ذهبت حياتنا و كشفت عن غرضها مني دفعة واحدة
    İnanıyorum ki, burada bütün Konfederasyonu getirecek bir şey ortaya çıkardım. Open Subtitles أعتقد أنني قد كشفت شيئا هنا أن يمكن اسقاط الاتحاد بأكمله.
    Çocuğumu nasıl yetiştirmem gerektiği konusunda kendime güvenimi artırdı. Bu, çocuklara nasıl yardım edebileceğimiz konusunda çok şeyi açığa çıkardı. TED لقد ساعدني لأكون أكثر ثقة فيما يخص تنشئتي لأبنائي، وقد كشفت لي الكثير في ما يخص قدرتنا كمجتمع على مساعدة جميع الاطفال.
    Bakışını gördüm Bayan Marianne! Sanırım bir sırrı ifşa ettim. Open Subtitles أستطيع أن أراك يا آنسه ماريان أظن أنني كشفت سراً
    Çünkü bir kalıp daha buldun. Open Subtitles لأنك كشفت للتو نمطاً آخر للمجرمان
    Parmak İzi Tarama'da sonuç buldu. Open Subtitles كشفت علية فى نظام تحديد بصمات الأصابع الآلي
    Şimdi örneklerimde sosyal robotlar sayesinde algoritmik dışlanmayı nasıl ortaya çıkardığımı gördünüz. TED الآن قد رأيتم في أمثلتي كيف أن الروبوتات الاجتماعية كشفت لي الإقصاء المنتهج في تحيز الخوارزمية.
    Üvey annenin gerçek yüzü, bu iyi adamın zamansız ölümünden sonra ortaya çıkmış. Open Subtitles وقضى ذلك الرجل الشاب نحبة قبل أوانه ، على أية حال كشفت زوجة الأب عن وجهها الحقيقى
    Sanırım telgraf söylediğiniz yalanı ortaya çıkardı... ve siz de polise gittiniz. Değil mi? Open Subtitles هل كانت الأكاذيب التى كشفت جعلتك تذهب للشرطة؟
    Ne de olsa en önemli özelliklerini açığa çıkardı, işletme ve finansın kısıtlamalarını kaldırmak, kamu korumalarını yok etmek, bizi birbirimizle aşırı bir rekabet içine sokmak elbette biraz kusurlu. TED بعد كل شيء، قد كشفت معالمها الرئيسية، التي كانت رفع القيود عن الأعمال والمال، وهدم دور الحماية العامة، ووضعنا في منافسة شديدة مع بعضنا البعض، كأنه لا توجد عيوب تذكر.
    Ama teyzeleri, annesinin hayatından unutulmuş ve derin bir sırrı açığa çıkardıklarında Jing-Mei, annesi ve kendisi hakkında hâlâ öğrenecek çok şey olduğunu fark ediyor. TED لكن عندما كشفت خالاتها عن سر مدفون بعمق عن حياة سو يان، علمت جين ماي أنَّ هناك الكثير لتتعلمه عن حياة والدتها وحياتها.
    Aceleci bir açıklama yapıyor. Sizin umutsuz durumunuzu açığa çıkaran, bu nadide kristaldi. Open Subtitles هذا إدعاء متهور ، هذه البلؤرة النادرة هى من كشفت المأساة البأسة التى حلت بك
    Eğer onları ifşa edersem, Marke'ın kalbini ve diğer baronlara olan güvenini kıracaktır. Open Subtitles إذا كشفت أمرهما , فإن هذا سيكسر قلب مارك وسيُضعف سيطرته على الزعماء
    Eğer onları ifşa edersem, Marke'ın kalbini ve diğer baronlara olan güvenini kıracaktır. Open Subtitles إذا كشفت أمرهما , فإن هذا سيكسر قلب مارك وسيُضعف سيطرته على الزعماء
    Ama bu gece bir yılan yuvası buldun hem de Detroit Emniyeti'nde. Open Subtitles ولكنك الليلة، كشفت وكر كامل للثعابين، داخل قسم شرطة (ديترويت .. )
    Taramalar, ameliyat edilemeyecek bir beyin tümörü buldu. Open Subtitles كشفت المسح الضوئي ورم الدماغ غير قابل للعمل.
    İpek Yolu sunucularından ele geçirilen veriler tüm özel mesajlaşmaları içeriyordu. Open Subtitles والتي كشفت أن الكثير من الناس تعاونت بشكل جماعي لادارة الموقع
    Çok açık biçimde ağzınızdan kaçırdınız, ancak o sırada Poirot bunu fark etmemişti. Open Subtitles كشفت وبوضوح تام, رغم ان بوارو لم يرى الأمر وقتها
    Tamam... beni yakaladın. Depodaki çocuklara biraz pruno götürüyorum. Open Subtitles حسناً، كشفت أمري كنت أنقل شراب الخوخ إلى الرجال في المخزن
    Ayrıca ordumuzun ne kadar hazırlıksız olduğunu da gösterdin. Open Subtitles كما أنك كشفت حالة الترهل السائدة حالياً في الجيش
    Bu mekanizma, Yunanlıların zorlu bir astronomik sorunu nasıl çözdüğünü gösteriyor. Open Subtitles هذه الآلة التي تعكس نظرة اليونانيين للكون كشفت عن مشكلة عويصة
    gizli dünyada yapılan taş çıkarma ve maden çalışmalarının getirdiği açılım vardı. Open Subtitles التوسع في عمليات الحفر و التعدين والتي كشفت المزيد من الأرض الخفية
    Bütün sırlarını çözdüm. Open Subtitles لقد كشفت الغطاء عن جميع أسرارهم
    Ama aynı anket, göçmenliğin yanlış anlaşıldığı ve onunla ilgili yanlış bilgilerin olduğunu da gösterdi. TED ولكن نفس الدراسة كشفت أيضاً تضليلاُ جماهيرياً كبيراً وسوء فهم لطبيعة الهجرة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus