"كلاسيكي" - Traduction Arabe en Turc

    • klasiktir
        
    • klasik bir
        
    • bir klasik
        
    • klasiği
        
    • - Klasik
        
    • Her zamanki
        
    • klasikti
        
    • klasiğidir
        
    Her hırsızlığı tamamen farklı ve eşsiz, kavram olarak klasiktir. Open Subtitles كل سرقة مختلف وفريد جدا، كلاسيكي في مفهومه.
    Onu seviyorum. Klasik klasiktir, anlıyor musun? Open Subtitles أنه كلاسيكي ، أتعرف ما أقصده أذهب إلى هناك ، وضع خصيتيك في مشروبه
    70'lerden klasik bir filmi kim yeniden çekmek istiyor lan? Open Subtitles من يريد ان يعيد إنتاج فيلم كلاسيكي لعين من السبعينات؟
    Kadın: Eğer Dan bir marka olsaydı, o üstü açılan klasik bir Mercedes Benz olurdu. TED المرأة: إذا دان لبس علامة تجارية، قد يكون متحول كلاسيكي مرسيدس بنز.
    Hevesli çalışma. Bu bir klasik. İşe yaramaması çok kötü. Open Subtitles المُجنّد المتلهّف ،هذا كلاسيكي من المؤسف أن هذا لن ينجح
    Görünüşe göre ona Yeni Papa diyecekler, John Paul'a tekabül eden Papa klasiği. Open Subtitles على ما يبدو انهم سوف يسمونه البابا جون بول مثل البابا كلاسيكي.
    Düşmanını şaşırtmak ve devre dışı bırakmak için kör etmek. - Klasik. Open Subtitles إصابة عدوّك بالعمي لتُحيّره وتُضعفه هذا كلاسيكي
    Her zamanki gibi destek ekip işi bitirir saha ekibi ise şöhret kazanır. Open Subtitles هذا كلاسيكي المجال يضمن لك المجد ، الدعم يُساعد على إتمام العمل
    Mükemmel tercihler. Bu bir klasiktir. Open Subtitles انها خيارات ممتازة هذا كتاب كلاسيكي
    Bart'ın tişörtü bir klasiktir, Marge. Aynı "Büyük Düşün" gibi. Open Subtitles قميص (بارت) كلاسيكي يا (مارج) مثل قول "استمر بكونك رائعاً"
    Hayır, Alien bir klasiktir. Open Subtitles لا، أن الكائن الفضائي كلاسيكي.
    Çifte Şantaj bir klasiktir. Open Subtitles لا تقسو على نفسك ابتزاز كلاسيكي مضاعف
    - Viski soda klasiktir. Open Subtitles حسناً، الماء و الويسكي مزيج كلاسيكي
    klasik bir gama retrovirüs, ama tamamen yeni; kimse daha önce görmemişti. TED انه نوع كلاسيكي من فيروس الغاما و ذلك جديد للغاية لم يره أحد من قبل قط
    Tepedeki Ev'in tarihinin bu kadar klasik bir şemayı izlemesini kastediyorum. Open Subtitles أعني؛ الطريق و تأريخ بيت التل يتبع نمط كلاسيكي
    klasik bir pariyi kaçırıyorsun. Open Subtitles أنت جوتا يَجيءُ في هنا. أنت مفقود حزب كلاسيكي.
    Belli bir yaştaki bir kadın ve bu bir klasik. Open Subtitles , انها امرأة في سن معين و هو لون كلاسيكي
    Hayattaki diğer bir hayalim de büyük bir klasik kemancı olmaktı. Open Subtitles طموحي الآخر في الحياة هي أن أكون عازف "كمان" كلاسيكي كبير
    Çığır açan ve benim durumumda yarı otobiyografik olan bir Broadway klasiği söyleyeceğim. Open Subtitles سوف أمثل الحيوانات المنوية وفي خالتي عرض برودواي كلاسيكي يجمع بين السيرة الذاتية و الخيال
    Bu bir doğu Hindistan klasiği, tatlım. Open Subtitles أنه طبق هندي شرقي كلاسيكي ، يا عزيزي.
    - yani gelişini de görememişler. - Klasik ani saldırı. Open Subtitles بحيث لم يتسنى لهم رؤية ما هو قادم أنه أسلوب هجوم كلاسيكي
    Her zamanki gibi destek ekip işi bitirir saha ekibi ise şöhret kazanır. Open Subtitles هذا كلاسيكي المجال يضمن لك المجد ، الدعم يُساعد على إتمام العمل
    O gittiğiniz film bir klasikti, değil mi? Open Subtitles . لقد كان " كلاسيكي " اليس كذالك ؟
    Bir Amerikan klasiğidir bence. Open Subtitles أعتقد أنهما كما تعرف، طعام كلاسيكي أمريكي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus