"كنت أتحدث" - Traduction Arabe en Turc

• konuştum
• konuşuyordum
• bahsediyorum
• konuşurken
• konuştuk
• diyordum
• konuşmuştum
• konuştuğumu
• söyledim
• konuştuğum
• konuşuyordu
• konuşuyorduk
• görüşüyordum
• anlatıyordum
• söz ediyordum

Belediye başkanıyla konuştum opera evinde bir davet vermek için kulağını biraz çıtlattım.
كنت أتحدث مع المحافظ و أ ُلح عليه لنقيم الحفل فى قاعة الأوبرا

Orada olduğum süre boyunca ailemle her gün konuştum. Birlikte zaman geçirmek adına oğluma kitaplar bile okudum.
كنت أتحدث مع عائلتي تقريباً بشكل يومي طوال مكوثي هناك، وكنت أقرؤ الكتب لابني كطريقة لبقائنا معنا.

Onun geçmişi ile hemen girebilir. Bir kaç kişiyle konuşuyordum da...
،بسجلاتها، إنها أفضل شخص للوظيفة لقد كنت أتحدث مع بعض الأشخاص

Gene ve Paul'den bahsediyorum.
على الأرض مزهل، أليس كذلك؟ كنت أتحدث جين بول والحية، كلكم.

Hırsızları temsil etmek üzere atanmış avukatlardan bazılarıyla konuştum.
منذ برهة كنت أتحدث مع إثنين من المحامين كان يفترض تعيينهما من قبل المحكمة للدفاع عن المقتحمين

Az önce Beyaz Saray kütüphanesiyle konuştum.
لقد كنت أتحدث على الهاتف مع أمينة مكتبة البيت الأبيض

Biraz önce halamla konuştum. Polisi aramamı istedi.
كنت أتحدث للتو مع عمتي وتريدني أن أطلب الشرطة

Onunla konuştum ve bunun, antrenörüne fırdöndüye benzediğini söylemenle ilgisi olabileceği kanısına kapıldım.
ولكن كنت أتحدث فقط له، وكنت أفكر أنه ربما يمكن أن تكون ذات صلة أقول لكم مدربه

Şunu demeye çalışıyorum, büyük konuştum, çünkü korkuyordum.
اسمع , مقصدي هو لقد كنت أتحدث بتفاخر لأنني كنت خائفاً

Konut yöneticimle konuşuyordum, ve o bir havuz temizleme elemanı arıyor.
لقد كنت أتحدث مع مدير الشقة وهو يبحث عن فتى للمسبح

Arkadaşın Gina'yla konuşuyordum da Bask Bölgesi'nde büyük bir havacılık endüstrisi vardı.
كنت أتحدث لصديقك جينا. هناك ضخمة صناعة الطيران في المنطقة يدفع الباسك.

Ben seçmelerden bahsediyorum eğer sorun Londra'ya gitmekse, yol parasını ben verebilirim.
. كنت أتحدث عن الإمتحانات اسمع ، إنها مجرد أتعاب . الرحله إلى لندن . سأعطيك المال على التوصيل

Ben çikolatamdan bahsediyorum kaltak!
لقد كنت أتحدث عن لوح الشيكولاتة الخاص بي أيها الوغد

Almam gerek yok. Bugün Shane ile konuşurken ikinci kez yine mesaj attı.
لم يتوجب عليّ ، بينما كنت أتحدث معه اليوم ، راسلته للمرة الثانية

Onunla her gün, günde iki kere özel jetten konuştuk.
كنت أتحدث معها كل يوم مرتين من طائرتهم الخاصة

Rosa'nın ailesiyle yapacağı sözde yemeği diyordum.
كنت أتحدث مع "روزا" بشأن عشائها مع والديْها

Daha önce küçük ellerden bahsettiğimde kendim için konuşmuştum, kendi ellerim için.
عندما تحدثت سابقًا عن الأيدى الصغيرة كنت أتحدث عن نفسى كنت أتحدث عن يدى

Bu akşam ölmüş bir adamla neden konuştuğumu söyleyecek misiniz?
لذا، كنت أريد أن تقول لي لماذا كنت أتحدث إلى رجل ميت بعد ظهر هذا اليوم؟

Sanat olduklarını hiç söyledim mi ki? Ben etkileşim tasarımlarından bahsediyordum.
هل قلت يوما إنه فن ؟ كنت أتحدث عن التصميم التفاعلي.

Evet, konuştuğum birinin önerisi üzerine... 100.000 dolarlık bir avans var.
كنت أتحدث للتوّ مع أحدهم هناك دفعة مقدمة بمائى الف دولار

Leo, ocağın değil, kalpten konuşuyordu.
ليو ، لقد كنت أتحدث من القلب ليس من قوتي

Yönetici Bey'le size iyi gelecek bir şey bulmak hakkında konuşuyorduk.
لقد كنت أتحدث مع السيد المدير من أجل ايجاد عمل لك

Kısa bir süre önce bir şirketin CEO'suyla görüşüyordum.
كنت أتحدث إلى شركة منذ وقت ليس ببعيد، للرئيس التنفيذي.

-Kesinlikle hayır. Geçen gün karıma anlatıyordum. Başlarda nasıl olduğunu falan...
كنت أتحدث للتو مع زوجتي عن هذا و كيف كان الأمر في البداية

Aslında Fransa ve İskoçya arasındaki ittifakın geleceğinden söz ediyordum.
في الواقع,كنت أتحدث عن مستقبل الحلف بين فرنسا و أسكتلندا.