| Ben sadece 636 çevrimini bitirmene ne kadar kaldı diye soracaktım. | Open Subtitles | كنت فقط أتساءل إلى أي مدى وصلت في عملية الترجمة 636 |
| Evet bayan, Ben sadece bu şeyleri eskiden nasıl kullandığımı anlatıyordum... | Open Subtitles | نعم, سيدتي, أنا كنت فقط أشرح كيف اعتدت الطيران بمثل هذه.. |
| Dinle,üzgünüm tamam mı? Ben sadece... Hayır,üzülmeni gerektirecek bir şey yok,Dave. | Open Subtitles | أنا آسف كنت فقط لا, لا داعي أن تتأسف يا ديف |
| Ama Ben sadece o parayla yapabilecek iyi birşeyler arıyordum. | Open Subtitles | لكنني كنت فقط ابحث عن هدف طيب أصرف المال فيه |
| Bak... Ben sadece yarışıyordum, devriye arabalarını görünce korktuğum için kaçtım. | Open Subtitles | لنرى كنت فقط أتسابق هربت عند رؤية سيارات الشرطة لأنني خفت |
| Biliyor musun, babam bana bunlardan birini verdi Ben sadece yaşlarında idi. | Open Subtitles | تعلمون، أعطى والدي لي واحد من هذه عندما كنت فقط عن عمرك. |
| Kıyma bana. Ben sadece bir köpeğim. | Open Subtitles | أنا كنت مستغل كنت فقط أنفذ أوامرهم أرجوك ارحمني |
| Ben sadece gazetenizdeki başlıkları okuyordum. | Open Subtitles | لقد كنت فقط أقرأ العناوين البارزه في صحيفتك. |
| Ben sadece yasak olduğunu anlatmaya çalıştım. | Open Subtitles | أنا كنت فقط أذكرك بالقوانين والاجراءات لدينا |
| Calvert? Bay Lovett Ben sadece Okyanusun Kalbini henüz buldunuz mu onu merak ettim. | Open Subtitles | كنت فقط أتساءل إذا أنت وجدت قلب المحيط ، سيد لوفيت |
| Ben sadece listede bir sonraki şanslı adamdım. | Open Subtitles | كنت فقط الشخص المحظوظ التالى على القائمه |
| Ben sadece topluluk önünde konuşma korkumu yenmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت فقط أعالج خوفي من الحديث على الملأ. |
| ..Ben sadece çalışırken kalçamı acıttım ve.. | Open Subtitles | كنت فقط انزع العظم عن السي بي ار الخاصة بي وعندي ايضاً سلسلة مؤلمة كالتي كنا بها |
| Ama Ben sadece orada duruyordum. İşi kız yapıyordu. | Open Subtitles | لكني كنت فقط أقف هناك انها كانت تعمل كل العمل |
| Hayır Ben sadece kağıt işlerini, yönetimsel şeyleri yaptım. | Open Subtitles | لا،انا كنت فقط أقوم بعمل الأوراق أشياء إدارية |
| Ben sadece anahtarlarımı unuttuğumu söyleyecektim. | Open Subtitles | كنت فقط أريد أن أقول أن تركت مفاتيح بلدي. |
| Hayır , hayır , söylüyorum ya ,Ben sadece bu kızların göğüs kanserini kontrol ediyordum. | Open Subtitles | أخبرتك. أننى كنت فقط أفحص هؤلاء البنات من سرطان الثدي |
| - Ben de tam kardeşinize buraların satılık olduğunu duyduğumdan bahsediyordum. | Open Subtitles | كنت فقط اقول لزوجة شقيق زوجك هنا سمعنا المكان معروض للبيع |
| Hayır, Yalnızca alışveriş merkezinde fotoğraf çekiyordum ve seni camdan gördüm. | Open Subtitles | لا, فقد كنت فقط أخذ صوراً في المتجر, ورأيتك عبر النافذة. |
| Ben, ben merak ediyordum da acaba, eski işlerimizi geri almak gibi bir şansımız var mı, efendim. | Open Subtitles | أنا كنت فقط أتساءل لو كان هناك .. إم .. أي فرصة يمكننا بها أن نستعيد عملنا السابق يا سيدي |
| Uzak dur benden. Sen sadece arkadaşlarının kız arkadaşlarını mı becerirsin? Saplantın bu mu? | Open Subtitles | كنت فقط نكاح بك الأصدقاء والصديقات ، هاه؟ |
| - Papaz Dave, Ben sadece- | Open Subtitles | ـ ولكن،أيها القس ديف، لقد كنت فقط |