Her şey mantıklı ancak beynim mantıksız işler için yapılmadı. | Open Subtitles | كُلّ شيء معقولُ لكن عقلي ما كَانَش صمّمَ للعملِ الطائشِ |
Ölmeden önce, acıyı yeterince hissedersen,Her şey birden öylesine biter mi? | Open Subtitles | إذا تَشْعرُ بالألمِ الكافيِ، هَلْ كُلّ شيء فقط يَسْدُّ؟ أمامك عَملَه. |
Aç gözlülüğün tutup beni arkamdan bıçaklayana dek Her şey yolundaydı. | Open Subtitles | كَانَ كُلّ شيء على مايُرام حتى أصبحتِ طمّاعة طَعنتني من الخلف |
Ve bugün ben planör pilotu toplumda Herşey bir şiddet. | Open Subtitles | واليوم انا طيار منزلقَ في مجتمع كُلّ شيء فية عَنيف. |
Pekala, ama istediğim herşeyi yapacakmısın? | Open Subtitles | حَسَناً،لكن هَلْ ستعمل كُلّ شيء أَقُولُة؟ |
Küçücük bir hata Her şeyi mahvedebilir ve BAE de yürür gider. | Open Subtitles | فقط شق صغير فوق يمكن أَن يخرب كُلّ شيء ومشي بي أي |
Bakın, içten içe ölüyorum ve Her şey harika gidiyormuş gibi davranmak zorundayım. | Open Subtitles | إسمعوا، أنا أموتُ بالداخل ويجب أن أتظاهر بأنّ كُلّ شيء على ما يُرام |
Her şey bittiği zaman, en sonda tiyatro perdesi kapanıyor. | Open Subtitles | خصوصًا في النهاية، حينما ينقضي كُلّ شيء ويُسدل السِتار أخيرًا. |
Her şey oluna girecek, Andy ya da Jenny. | Open Subtitles | كُلّ شيء سَيصْبَحُ حسناً الآن أندي أَو جيني |
Başına gelen en kötü şey olduğunu biliyorum ama bundan sonra Her şey güllük gülistanlık olacak. | Open Subtitles | أَعْرفُ ان هذا أسوأ شيءِ حَدثَ لك لكن من الآنَ فَصَاعِدَاً كُلّ شيء سَيصْبَحُ وردَ |
Sahip olduğum Her şey, arabalar, evler, şirketler... bir gün hiçbirine sahip olamazsın. | Open Subtitles | أن كُلّ شيء أَمتلكُه السيارات، البيوت، العمل.. يوماً ما لا شيئ مِنْها سَيَكُونُ لك |
Özel yardım olmadan... gördüğümüz Her şey kapanacak. | Open Subtitles | بدون إعانة خاصةِ كُلّ شيء رَأينَا سَيُغلقُ |
Her şey senin içinmiş, ...yüzüme kimse bakmadı bile. | Open Subtitles | كُلّ شيء كَانَ لَك. كان هناك لا شيءُ تَوجّهَ إلاني. |
Yaptığın Her şey, hatta beni bacağımdan vurman... beni kaderime zorladı... | Open Subtitles | كُلّ شيء أنت قمت به. . إطلاق النار على ساقي. |
Sadece bir gece benim hakkımda olsun istedim ve yine Herşey Midge'le ilgili. | Open Subtitles | حَسناً، أردتُ ليلَ واحد الذي فقط حول ني، والآن كُلّ شيء حول البرغشةِ. |
Benim için Herşey siyahtı ama öğretmenim bana siyahın yeni anlamını öğretti. | Open Subtitles | بالنسبة لي كُلّ شيء كَانَ أسود لكن معلّمَي علّمَني المعنى الجديد للأسود |
Kök çubuklarımıda temizlersem, Herşey yolunda olacak. | Open Subtitles | لو أنا يُمْكِنُ أَنْ أَحْصلُ على تعفنِ الجذرَ لتَوضيح، كُلّ شيء سَيَكُونُ حسنا |
Zaten akıntı herşeyi götürüyor. Birazdan hava da kararacak. | Open Subtitles | التيارِ يحرك كُلّ شيء و سيحل الظلام قريباً |
Diğer Her şeyi oraya koyuyorsun, kasık bitlerini niye koymayasın? | Open Subtitles | وَضعتَ كُلّ شيء آخر فوق هناك، لم لا تعفن منشعبكَ؟ |
Burada her şeyin yolunda olduğuna inanmadığım için döndüm. | Open Subtitles | أنا رجعت لأني لا أعتقد كُلّ شيء بخيرُ هنا |
hepsi burada. hepsi kaydedildi, hepsi ezberlendi Bekliyorsun, göreceksin. | Open Subtitles | كُلّ شيء أَشّرَ، كُلّ شيء . تَنتظرُ، أنت سَتَرى. |
Kendi oğluma söylediğim şeylerin Hepsini tartışmamız gerektiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لَمْ أُفكّرْ بأنّنا كان لا بُدَّ أنْ نُناقشَ كُلّ شيء أَقُولُ إلى إبنِي الخاصِ. |
Benim için yaptığın her şeye minnettar olduğumu bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُك أَنْ تَعْرفَ أنا حقاً أُقدّرُ كُلّ شيء عَملتَه لي |
Sonra ritüel odasına gittim. Herşeyin fotoğrafını çekiyordu. | Open Subtitles | ثمّ ذَهبتُ إلى غرفةِ الطقوسِ، كَانَ بيُصوّرُ كُلّ شيء. |
Babam, bu yüzük dışındaki neredeyse her şeyini kumarda kaybetti. | Open Subtitles | ،وأبّي خسر تقريبًا كُلّ شيء ما عدا هذا الخاتم يعني شيء له، أخمّن |
Her yerimi. | Open Subtitles | كُلّ شيء. |
Şunu anladım ki onu her şeyden, herkesten çok severdim, aşıktım. | Open Subtitles | بأنّني حَببتُه أكثر مِنْ كُلّ شيء في العالمِ. |