"لأجله" - Traduction Arabe en Turc

    • Onun için
        
    • uğruna
        
    • yüzden
        
    • ona
        
    • uğrunda
        
    • Bunun için
        
    • adına
        
    • almaya
        
    • sebebi
        
    • yüzünden
        
    • içindi
        
    • sebebim
        
    • değer
        
    Onun için kurban olmadan önce şunu düşün bakalım Hazara: Open Subtitles قبل أن تضحى بنفسك لأجله فكر فى هذا أيها الهازاري
    Küçük kardeşim Onun için yapmayacağım şey yok ya da yapmayacağım fedakârlık yok. Open Subtitles أخى الصغير ، لا شيء لا أود فعله لأجله كُنت سأقدم أكثر تضحيات
    Duygusallığının, uğruna bir sürü çaba harcadığımız şeyleri mahvetmesine izin veremezsin. Open Subtitles لا يمكنك السماح للعاطفة تعطل كل شئ كنا نعمل لأجله بجد
    Yaptığım her şey uğruna savaştığım her şey, onun içindi. Open Subtitles كل ما فعلته، كل ما حاربتُ لأجله كان من أجلها
    Bu akşam bu yüzden buradayız. Rüzgâr hakkında konuşmak için. Open Subtitles هذا ما نحن هنا لأجله اليوم ، للتحدث عن الرياح
    Anja'yı bulamazsak aynısını ona da yapacak. Bunu ister misin? Open Subtitles الرجل الذي قتلت لأجله فعل هذا هل تود ذلك ؟
    Bana yalan söylüyor ve uğrunda uğraştığı her şeyi fırlatıp atıyor. Open Subtitles والآن هي تكذب عليّ وإنها تتخلى عن كل شيء عملت لأجله
    Bir şeye ihtiyacı olduğunda, Onun için burada olacağımı söyle ona. Open Subtitles حسناً , أخبريه إذا كان يريد أي شيء فإنّي موجود لأجله
    Onun için yaptıklarımız için bize teşekkür ederken veda ediyordu. Open Subtitles حينما شكرنا على كل ما فعلناه لأجله كان يقول الوداع
    Ben sadece bugünün Jordi'nin günü olduğunu söylüyorum Onun için orada olmamız gerek. Open Subtitles انا اقول أن اليوم هو عن جوردي فقط علينا أن نكون هنا لأجله
    Onun için her şeyi yapacağımı anlamak için çok gerzek. Open Subtitles أشد غباوة من أن يدرك أنني سأفعل أي شيء لأجله
    Seni güvene aldıktan sonra Onun için geleceğime söz veriyorum. Open Subtitles بمُجرد أن أخرجك من هُنا ، أعدك بأن أعود لأجله
    Ama son kararını vermeden önce ne uğruna savaştığımızı tam olarak anlayabilmen için görmeni istediğim son bir şey var. Open Subtitles ،لكن قبل أن تصلي لقراركِ النهائي هناك شيء أخير أريدكِ أن ترينه لكي تفهمي تماماً ما الذي .نُحارب لأجله هنا
    uğruna yaşayacak bir şeyi olanların daha uzun yaşadığını duymuş. Open Subtitles أحدهم أخبرها المتزوّجون يعيشون أطول لأن لديهم شيء يعيشون لأجله.
    Yanılıyorlar, çünkü tam olarak da uğruna savaştığımız şey bu. Open Subtitles أنهم مخطأون لأن ذلك تماما ما نقاتل لأجله لأجل ثقافة
    Ama uğruna yaşayacak hiçbir şeyi kalmamış biriyle karşı karşıyasınız. Open Subtitles ولكنك تبحث عن شخصٌ ما ليس لديه ما يعيش لأجله
    Endişelenmekte haklısın ama biz buraya bu yüzden geldik zaten. Open Subtitles لديكِ الحق لتقلقي، لكن هذا هو ما نحن هنا لأجله
    Bu yüzden sen öldüğün zaman onunla beraber olacak bir kadın arıyorsun. Open Subtitles إذا أنتِ تحاولين العثور على إمرأة لأجله ليكون معها بعد أن تموتي.
    "Zevk, uğrunda yaşanması gereken tek şeydir." Open Subtitles المتعة هي الشيء الوحيد الذي يجب على المرء ان يعيش لأجله
    Bence önemli noktayı atlıyoruz. Buraya Bunun için geldik değil mi? Open Subtitles أعتقد أننا نخطئ الهدف هذا ما جئنا لأجله أليس كذلك ؟
    Perşembe gecesi onun adına büyük bir doğum günü yemeği vereceğiz. Open Subtitles الستون بالفعل؟ مذهل سنتناول عشاء عيد ميلاد ضخم لأجله ليلة الخميس
    Gerçek olsa da olmasa da dostlarımız bu parayı almaya gelecek. Open Subtitles لكن لا علاقة لهذا بالموضوع, حقيقية أم لا أصدقاءنا سيعودون لأجله
    ve bunu size izletmemin sebebi, size göstereceğim sahnenin kızların seslerini dinlediğinize göre size tanıdık gelmesini umuyor olmam. TED والسبب الذي لأجله أريكم هذه هو أنني أمل أن المشهد الذي ساريكم هو سيكون مألوفاً. لقد أستمعتم لأصوات بعض الفتيات.
    Eğitemediğiniz bir şey yüzünden olmalı. Open Subtitles ايا كان ما سبب انقلاب هذا العميل لا يمكن ان تتدرب لأجله انت مرحب بك لكل ما هو تحت امرتي
    Tek yaşama sebebim yazdığım şu iki şey ve ikisini de bitirmek isterim. Open Subtitles أعني، الشيء الوحيد الذي كنتُ أعيش لأجله كان هذين الشيئين اللذبن أكتبهما، واللذين أود إنهاء كليهما.
    İşimi ilk sıraya koymaya devam edersem değer verdiğim herkesi kaybedeceğim. Open Subtitles إذا بقيت أضع عملي في المقدمة سأفقد كل من أهتم لأجله

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus