Ona buradan sonrasının çok kolay olacağını söylemeye cesaretim yok. | Open Subtitles | لآ أملك القلب لأقول لها أنّ كلـه أتى من هنا |
Ben öyle demezdim. Biz onun için çalışıyoruz. | Open Subtitles | أتعرف ، لم أكن لأقول هذا ، نحن نعمل لصالحه |
"Aşkın gözü kördür" derdim ama, ikimiz de bunun yalan olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | حسنا, كنت لأقول الحب أعمى لكن كلانا نعرف أن ذلك غير صحيح |
Buraya, senin ve çevrendeki tüm varlıkların amına koyayım demeye geldim. | Open Subtitles | حسناً، ها أنا لأقول لك تباً لك وإلى الكيان الذي حولك. |
- Mr. Monk. - Derek, bir uğrayıp hoşçakal demek istemiştim. | Open Subtitles | ـ سيد مونك ـ ديرك اريد فقط التوقف لأقول لك وداعا |
Onu sevdiğimi söylerdim ve beni kasten terk etmediğini bildiğimi söylemek isterdim. | Open Subtitles | كنت لأقول له فقط اني احبه واني اعرف انه لم يتركني عمدا |
Ben öyle söylemezdim. İyi geceler tatlım. | Open Subtitles | إننى لما كنت لأقول ذلك طابت ليلتك يا عزيزتى |
Bozulmaya bakarak iki ya da üç hafta önce öldüğünü söyleyebilirim. | Open Subtitles | من خلال مستوى التحلل كنت لأقول أسبوعان أو ثلاث على الأرجح |
Doğrumu söylemem gerekirse... ..telefonu kapatırsan memnun olurum... ..çünkü konuşmanın ortasındaydık. | Open Subtitles | لأقول الصدق سوف أقدر إذا أغلقت السماعة لأننا في وسط محادثة |
Bugün buraya gelip sana, asla benim affımı alamayacağını söylemeye geldim. | Open Subtitles | أتيت هنا اليوم لأقول أنك لن تجد المسامحه أبدا من طرفي |
Buraya, bütün bunların değişeceğini söylemeye geldim çünkü piyasaya yeni bir oyuncak sürüyoruz. | Open Subtitles | ولكنني هنا لأقول لكم أن كل شيئ سيتغيّر. لأننا أحضرنا لُعبةً جديدةً للسوق. |
Böyle demezdim fakat meslek dışı tabirle: 'Evet'. | Open Subtitles | لم أكن لأقول هذا لكن بالنسبة لشخص عادى .. أجل |
Ben bir şey değişmedi demezdim. Ama ne yapabilirim ki? | Open Subtitles | لم أكن لأقول هذا ولكن ما الذى يفترض أن أفعله يا رجل؟ |
Sana çabuk dön derdim, ama biliyorumki gelecek kemoterapi seansı için geleceksin zaten. | Open Subtitles | كنت لأقول تعالي قريباً لكني أعرف أنكِ ستعودين خلال جولة العلاج الكيميائي القادمة |
Başka bir ortamda olsak, iyinin kötüye galip gelmesini izlemek gelenek olmuş derdim. | Open Subtitles | مع رفقة أخرى كنتُ لأقول يشرّفني مشاهدة فيلم يحاكي إنتصار الخير على الشرّ. |
Herşeyden fazla da, aranızda bu hissi paylaşanlara, gözlerinizi ödülden ayırmayın ve dayanın demeye geldim. | TED | وأكثر من أي شيءٍ آخر ، لاؤلئك الذين يشاطرونني في هذا ، أتيت لأقول لكم ببساطة أبقوا الهدف نصب عينيكم ، اصبروا. |
Hoşçakal demeye ve iyi dileklerimi iletmeye geldim. | Open Subtitles | لقد حضرت لأقول لك وداعا و أتمنى لك الخير |
Hikaye burada bitiyor demek için her şeyi verirdim. | Open Subtitles | . كنت سأفعل أى شئ لأقول أن القصة تنتهى هنا |
1 milyona herşeyi söylerdim. | Open Subtitles | كنت لأقول له بأنني سأفعل أي شيء لقاء مليون دولار. |
Onunla görüşmeyeceğini bilsem hiçbir şey söylemezdim. | Open Subtitles | ما كنت لأقول أي شيء إن علمت أنك ستنفصل عنها |
Ve mutlulukla söyleyebilirim ki o bölgeden sadece bir kişide daha çocuk felci görüldü. | TED | وأنا سعيدة لأقول أن شخص ثاني فقط أصابه شلل الأطفال في المنطقة. |
Belki de Ali Baba'nın saklandığı yeri sana söylemem içindir. | Open Subtitles | إلا حيلة منك لأقول لك المخبئ السري لعلي بابا |
Yine de, sen olmasaydın, hayatta olup bir şeyler söyleme şansım bile olmayacaktı. | Open Subtitles | على كل حال, لم اكن سأصبح على قيد الحياة لأقول اي شيء, لولاك |
Dinle , sana birşey söyleyeceğim tatlım,dinle. | Open Subtitles | أسمعنى, على أن أكون رجل لأقول لك هذا, حبيبتى, انظرى |
Eğer cevap evet olabilseydi, "evet" derdim. Ama cevap neden evet değil sana söyleyeyim. | Open Subtitles | كنت لأقول نعم لو كانت الإجابة نعم, لكن هنا الإجابة ليست نعم. |
Bunu söylemenin kolay bir yolu yok, ancak şöyle diyeyim. | Open Subtitles | لاتوجد أيّ طريقه سهله لأقول هذا.. لذلك.. |
Doğruyu söylemek gerekirse Gina henüz okumaya hazır olmadığımı düşünüyorum. | Open Subtitles | لأقول الحقيقة يا جينا لا أظن أني مستعد لقرائته بعد |
Amaç bu ve şunu söyleyecek kadar da sığım, bu yıl varış noktası yolculuktan daha tatlıydı. | TED | إنه الهدف المنشود، وسأكون سطحية للغاية لأقول بأن هذه السنة، نقطة الوصول كانت أحلى من الرحلة نفسها. |