"لتخبر" - Traduction Arabe en Turc

    • söylemenin
        
    • söylemeye
        
    • anlatacak
        
    • anlatmanın
        
    • söylemek için
        
    • söyleyeceksin
        
    • anlatmak
        
    • söyleyecek
        
    • anlatmanız için
        
    Fakat bu şartlar altında, farkı söylemenin bir yolu yoktu. Open Subtitles في تلك الظروف لم تكن هناك وسيلة لتخبر بالفرق
    Ama siz buraya mahkeme çağrılarını kabul etmeyeceğinizi söylemeye geldiniz. Open Subtitles و أنت هنا لتخبر المحكمة بأنك لن تذعن لمذكرة إحضارهم
    Yani Adrea'ya cinayetten arandığını anlatacak vaktin vardı öyle mi? Open Subtitles كان لديك الوقت لتخبر اندريا بأنك مطلوب بجريمة قتل؟
    Hikayenizi anlatmanın başka harika bir yolu da çocuklarınıza onların nereden geldiklerini anlatmaktan geçer. TED طريقة رائعة إخرى لتخبر قصتك هو أن تطلع أطفالك عن المكان الذي جاءوا منه.
    Sanırım kocasına hamile olduğunu söylemek için buradaydı. Open Subtitles وأظن أنها كانت هناك لتخبر زوجها وكانت حاملا. انها جلبت الاختبار لإثبات.
    Dee'ye gidip kocasını öldüreceğini söyleyeceksin. Open Subtitles وستذهب لتخبر دي، إنّك ستقتل زوجها.
    Mimar Mies Van Der Rohe'nin bir sözünü hatırladım ve aklımda kaldığı kadarıyla şöyle demiştir; bazen doğruyu anlatmak için yalan söylemeniz gerekir. TED أنا اذكر ما قاله المعماري ميس فان دير روه ، و سوف أعيد صياغة ما قاله ، عليك أحيانا أن تكذب لتخبر الحقيقة.
    Sonra da savcıya, kaçıp onu da öldüreceğini söyleyecek kadar ahmakmışsın! Open Subtitles لتخبر المدعي العام بأنك سوف تهرب لكي تقتله أيضاً.
    Ve hikayenizi herkese anlatmanız için bir fırsatınız olacak. Open Subtitles وستكون لديك الفرصة لتخبر قصتك لكل شخص
    Ve artık senin Carl'a ne yapması gerektiğini söylemenin vakti geldi. Open Subtitles و أعتقد أن الوقت حان لتخبر "كارل" بما يفعله
    Consigliere, herkesin bildiği şeyi Don'a söylemenin vakti geldi. Open Subtitles يا مستشاري، أظن أنه حان الوقت لتخبر زعيمك ما يبدو أن الجميع يعرفونه."
    Ya da bir tanığa benimle konuşmaması gerektiğini söylemenin uygunsuz bir davranış olduğunu unuttun. Open Subtitles لتخبر شاهد ان لا يتحدث معي
    O herifle evlenmiyormuş. Eve annesine söylemeye gitti. Open Subtitles قالت انها لن تتزوج ذالك الرجل ذهبت للمنزل لتخبر امها
    Federallere, senin Wallace ve benimle çalıştığını söylemeye. Open Subtitles لتخبر الفيدراليين بأنك تعمل مع والاس ومعي
    Ne kadar az şey bilirsen FBI'a anlatacak o kadar az şeyin olur. Open Subtitles كلما قلت معرفتك كلما قل الأغواء الذي ستكون عليه لتخبر أصدقائك الجدد في المباحث الفيدرالية
    Bahse girerim anlatacak bir hikayen var. Open Subtitles اراهنك انك ستحصل على القصة لتخبر
    Ayrıca, iş yerinden birine bunu anlatmanın ne kadar kolay olduğunun da farkındayım. Open Subtitles انا ايضا ادركت كم سيكون سهلا عليك لتخبر شخصا من العمل
    Psikoloğa Mariouka olayını anlatmanın vaktidir. Open Subtitles حان الوقت لتخبر الأخصائي عن ماريوكا.
    Yani... tüm soruşturmamı, adamlarıma sadece motorun ısındığını söylemek için mi durdurdun? Open Subtitles إذاً... قمت بتوقيف كامل تحقيقاتي، فقط لتخبر فريقي بأن المحرك قد سخن؟
    Emily, Mark'a... Dedektif Walsh'a söylemek için buraya geliyordu. Open Subtitles اميلي كانت في طريقها إلى هنا لتخبر مارك, المحقق والش
    Koşup anneme mi söyleyeceksin? Open Subtitles هل ستذهب مسرعا لتخبر ميمى
    Koşup anneme mi söyleyeceksin? Open Subtitles هل ستذهب مسرعا لتخبر ميمى
    Bize şunu sordular: "Hikayeyi anlatmak için yeniden inşaların yer aldığı sanal bir müze kurmamızı ister misiniz?" TED وسألونا، "مرحباً، هل ترغبون أن نبني متحفًا افتراضيًا لوضع النماذج المعاد بناؤها في الداخل، لتخبر القصص؟"
    Kral'a duymayı istemeyeceği bir şey söyleyecek kadar dürüst müsün? Open Subtitles وهل أنت صادق بما يكفى لتخبر ملكا بشيئ لا يريد سماعه؟
    Ve hikayenizi herkese anlatmanız için bir fırsatınız olacak. Open Subtitles وستكون لديك الفرصة لتخبر قصتك لكل شخص

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus