Ekselansları ile gelecek Salı bir randevum var. Elim boş gidemem. | Open Subtitles | لدي موعد مع سعادته الثلاثاء القادم ولا يمكنني الذهاب فارغ اليدين |
Hayır ama bir randevum var, bovling salonunda bir oğlanla. | Open Subtitles | لا و لكن لدي موعد في صالة البولنغ مع شاب |
Benim bir randevum var. Çıkış yolunu biliyorsunuz. Zamanınız için teşekkür ederiz. | Open Subtitles | حسناً ، لدي موعد الآن ، بوسعك الخروج شكراً لك على وقِتك |
Hayır, ben Bay Theo van Gogh'u görmeye gelmiştim. randevum vardı da. | Open Subtitles | لا , انا اتيت لرؤية السيد ثيو فان كوخ لدي موعد معه |
Selam. Bay Dardis'le 09:15'te randevum vardı. | Open Subtitles | أنا كارل برنيستين و لدي موعد في التاسعة و الربع مع السيد دارديس |
Dışarı çık. 15:00'de vekil ile görüşmem var. | Open Subtitles | اخرج ، لدي موعد مع النائب بعد ثلاث دقائق |
Kaba olmak istemem ama bir randevum var. | Open Subtitles | كولونيل لا أريد أن أتصرف بقلة تهذيب و لكن لدي موعد |
- Gitmeyin, Bay Martinez. - Başka bir randevum var. | Open Subtitles | لا تذهب سيد مارتينيز لدي موعد في مكان آخر |
Çok önemli bir randevum var. | Open Subtitles | لدي موعد هام للغاية . أكون شاكر إذا وصلتيني |
- Oh, aklıma gelmişken. Cumartesi gecesi şu küçük tatlı günahkar ile bir randevum var. | Open Subtitles | ليلة السبت لدي موعد مع هذه الخاطئة الجميلة الصغيرة |
- Bak, gitmem lazım. bir randevum var. | Open Subtitles | يجب أن أذهب الأن ، لدي موعد و لكن جرب هذه الطريقة |
Bu büyük bir tesadüf gibi görünebilir ama o balinayla bir randevum var. | Open Subtitles | هذا قد يبدو كصُدْفة غريبة لكن لدي موعد للسباحة مع هذا الحوت |
Gitmeyin, Bay Martinez. - Başka bir randevum var. | Open Subtitles | لا تذهب سيد مارتينيز لدي موعد في مكان آخر |
Gerçekten zamanım Tempe. bir randevum var. | Open Subtitles | ليس لدي الوقت فقط يا تيمبر لدي موعد رسمي |
Bu olamaz. Bu gece bir randevum var. Üzgünüm, bu kaçırmayın. | Open Subtitles | لا يمكن أن يحدث هذا ، لدي موعد الليلة . أعتذر لا يمكنني أن أفوّته |
Dün onunla saat üçte randevum vardı. | Open Subtitles | حسناً، أنا كان لدي موعد معه بالأمس في حوالي الساعة 3: |
Evet, öyle. Neyse, bugün Mercedes'le randevum vardı. | Open Subtitles | أجل إنه كذلك, على أية حال لدي موعد مع ـ مارسيدس ـ اليوم |
Eagleton Odasında Bay Rupert Potter'la bir randevum vardı. | Open Subtitles | لدي موعد لرؤية السيد روبرت بوتر بغرفة ايجلاتون |
Ar-Ge'de 4:30'da randevum vardı. | Open Subtitles | لدي موعد في الرابعة والنصف مع النائب التنفيذي |
Ben, randevum vardı,Kremlin'imden Beyaz Rusya'yı kovacaktım. | Open Subtitles | بيتر جريفين لدي موعد لــ إبعاد الروس البيض من قصر الكرملين |
Saat 14'te Emerson İlkokulu'yla görüşmem var. | Open Subtitles | لا أستطيع لدي موعد في الثانية في إيميرسون الأبتدائية |
Daha sonra da olmaz. Bugün çok önemli bir toplantım var. | Open Subtitles | لا أستطيع فعلها لاحقا، أيضا لدي موعد مهم جدا اليوم |
İlginç. Ben de 4:30'da onunla buluşacağım. | Open Subtitles | مثير للفضول، لدي موعد معه الساعة الرابعة و النصف |
Gelemem. Yarın sağlam bir buluşmam var. | Open Subtitles | لا أستطيع, لدي موعد كبير غداً |