"لسانه" - Traduction Arabe en Turc

    • dilini
        
    • dili
        
    • dilinin
        
    • dilinde
        
    • diline
        
    • ağzı
        
    • diliyle
        
    • dilinden
        
    • ağzını
        
    • dilinizi
        
    • çenesi
        
    dilini, eğer sağlam olsaydı dişlerinin olduğu yerden uzatan, adam. TED يدفع لسانه خلال ثقبٍ كان فيه سنّه، لو كان كاملاً.
    Senin oğlunun, geçen hafta sonu dilini buzluğa yapıştırdığını söylüyorum. Open Subtitles أقول أن إبنك لصق لسانه في المجمد نهاية الاسبوع الماضي
    Yalnız, cevap veremez çünkü dilini kopardım geri kalanıyla beraber. Open Subtitles لكنّه لن يتمكّن من الشرح لأنّي انتزعت لسانه وباقي إخوته
    Eğer dili bu şekilde hareket edebiliyorsa, bu dille ona neler yapabileceğini düşündü. Open Subtitles ولكن إذا لسانه يمكن أن تفعل ذلك، تساءلت ماذا يمكن ان يحدث لها.
    İçtikten kısa süre sonra dili ve boğazı şişmeye başlardı. Open Subtitles بعد فقط دقائق قليلة لسانه وحلقه سوف يبدأن في الانتفاخ
    - Eğil. Hastası dilinin çok süngerimsi olduğunu düşünüyor diye kim bana çağrı bıraktı? Open Subtitles من سمح للعيادة باستدعائي لأن أحد المرضى اعتقد أن لسانه متبلّد من ؟
    Anlaşılan, partnerinin dilini savuşturmak için hem kendi dilini kullanıyor hem de alt çenesini yanlara doğru hareket ettiriyordu. Open Subtitles يبدو أنّه يقوم باستخدام لسانه لصدّ اللسان الدخيل ولكنّه أيضاً يقوم بتحريك فكّه السفلي بينما يقوم بتضيق شفاهه السفلية
    Bu gerzek herifle tanışıp bu onu öldürene kadar dilini boynuna dolamak istiyorum. Open Subtitles أريد أن اقابل هذا اللعين و الف لسانه حول عنقه , حتى تقتله
    Kışkırtıcı konuşması ile dalga geçmek adına dilini kestiler ve kimse bedenine ne yaptıklarını bilmiyor. TED لقد قطعوا لسانه سخرية من خطابه، ولا أحد يعلم ما الذي فعلوه بجسده.
    Bu bir eksperin hazza tepkisidir ve ağzını açar dilini dışarı çıkarır ve emmeye başlar. TED إنه رد فعل مفعم بالفرحة، ويفتح فمه ويخرج لسانه ويبدأ في المص.
    Akşam yemeğine gittik ve arabanın arka koltuğunda birden üstüme atladı ve dilini boğazıma soktu. TED وفي المقعد الخلفي للسيارة قفز فوقي فجأة ولصق لسانه اسفل رقبتي
    Sanırım başvuracağı başka yol kalmamıştı ama öyle bile olsa dilini ısırmasına ne demeli? Open Subtitles أظن أنه لم يكن لديه سبيلاً آخر ولكنى بالرغم من ذلك أن يقتلع لسانه ؟
    Arkadaşımı seyredeceğim. Şimdi şu kıza dilini çıkaracak. Open Subtitles ، يجب أن أشاهد صديقى سيقوم بإخراج لسانه لتلك الفتاة
    Bana göre akşam yemeği ve sinema ve dilini kulağıma sokan bir sersemle uğraşmam gerekmez. Open Subtitles هذا العشاء، و هذه السينما و لا أحتاج للتعامل مع وغدٍ ما يضع لسانه في أذني
    Beyni mantarlaşmamışsa bile, ki mantarlaşmış, uzun zaman önce dilini yutmuş olmalı. Open Subtitles حتى لو كان مخه واعيا, ولكنه ليس كذلك فقد مضغ لسانه منذ وقت بعيد
    Bu oranla bir insan olsaydı, 2,5 metrelik bir dili olurdu. TED فإذا كان إنساناً، لبلغ طول لسانه تسع بوصات.
    Dudakları fırça, dili de renk spektrumudur. Open Subtitles شفتاه مع لسانه هما أداة الرسم ألوان الطبيعة
    Belki onu dev bir karınca yuvasına tıkarsam ufaklığın dili çözülebilir. Open Subtitles ربما لو ألصقته في كثبان النمل الصخمه ذلك سيفك لسانه ومن ثم أحصل عليه
    Tüm gece boyunca, mutfağa koşup, dilinin üstüne buz koydu durdu. Open Subtitles استمر الذهاب للمطبخ واخذ يضع الثلج علي لسانه.
    dilinde ve parmağında kara bir leke var tıpkı Peder William'ın önceden haber verdiği gibi! Open Subtitles لسانه أسود أصابعه سوداء . تماماُ كما تنبأ الأخ ويليام
    kederi yüzünden silip atıyor. Susuz parmağını, diline bastırıyor, ve tuzu tadıyor. TED يمسح الأسى من على وجهه، ويضع اصبعه العطشان، على لسانه العطشان، ويتذوق الملح.
    Onun koca ağzı için bir şey yapabilir misiniz? Open Subtitles هل من الممكن ان نفعل شىء حيال لسانه الطويل
    O aptalın diliyle beraber nedenini de bilmek istiyorum. Open Subtitles وسوف أحصل على سبب ذلك، جنباً إلى جنب مع لسانه
    Ne yazık ki dilinden önce kafasını kaybetti. Open Subtitles حسناً ، للأسف فقد رأسه قبل أن يفقد لسانه
    Kendini suça adayan ve ağzını kapalı tutamayan biri gibi. Open Subtitles شخص يركب المخاطر شخص يرتكب الجرائم ولا يستطيع إمساك لسانه
    Herhangi biriniz bu çiçeğe el sürmeye kalkarsa, dilinizi bara çivilerim. Open Subtitles إن وضع أحدكم يده على هذه الزهرة فأثبّت لسانه على المشرب
    Çünkü hepimizden çok daha uzun süredir bu adada bulunuyor çünkü ihtiyacımız olan bilgiye sahip, çünkü çenesi hariç tamamen zararsız. Open Subtitles نبقيه حيّاً لأنّه أمضى على هذه الجزيرة أكثر بكثير من أيّ منّا لأنّ لديه معلومات نحتاجها ولأنّه غير مؤذٍ البتّة بغضّ النظر عن لسانه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus