Doğrusu, artık o kadar emin değilim. - Regl oldum. | Open Subtitles | كي كون صريحاً أنا لستُ متأكد من ذلك بعد الآن |
Saçları altın sarısı veya açık kahverengi, tam olarak emin değilim. | Open Subtitles | شعرها كستنائي غامق أو بني فاتح لستُ متأكد. |
Saçları altın sarısı veya açık kahverengi, emin değilim. | Open Subtitles | شعرها كستنائي غامق أو بني فاتح لستُ متأكد. |
ama şu anda emin değilim. | Open Subtitles | . إعتقدت أني كرهتُ أبي , لكن الأن لستُ متأكد |
Amanda'nın yeni aşamaya hazır olduğuna emin değilim. | Open Subtitles | لستُ متأكد بأن أماندا جاهزة للخطوة التالية |
Şu anda, kaygılandığım kişinin o olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | لستُ متأكد أنها هي من عليّ أن أقلق منها الآن. |
Ama kapağa çıkacak bir resim çektiğimizden emin değilim. | Open Subtitles | لكني لستُ متأكد كلياً إنه لدي صورة الغلاف التي أريدها. |
Bu adama çok benziyordu ama şimdi düşünüyorum da bundan pek emin değilim. | Open Subtitles | نوعًا ما يبدو مثل هذا الرجل، لكن الآن أفكر في ذلك، أنا فقط لستُ متأكد |
Şey, hakkındaki her şeyi bilmiyorum ve resmen olup olmadığından emin değilim. | Open Subtitles | إننى لا أعرف كل شىء عنكِ، و انا لستُ متأكد أن ذلك بشكل رسمى |
Öncelikli planda çok fazla hasar verdiğimizden emin değilim. | Open Subtitles | لستُ متأكد إذا سببنا الكثير من الأضرار فى خطة المناورة. |
Ama üniversite öğrencisi gibi gözüken birine destek olabileceğimden emin değilim. | Open Subtitles | لكنني لستُ متأكد من دعم شخص يبدو طالباً في الكليّة |
Geçide gidebildiğinden pek emin değilim. | Open Subtitles | أنا لستُ متأكد بإنها قد ذهبت إلى المَذبَحٍ فعلًا |
Bunları Delphine'in yaptığından emin değilim. | Open Subtitles | لستُ متأكد من أن ديلفين المذنبه بهذه الفضائع. |
Kendi kendine iyileşeceğinden emin değilim. | Open Subtitles | لستُ متأكد بأن هذا الشيء سيُشفى من تلقاء نفسِه. |
Yani emin değilim ama şüphelerim var. | Open Subtitles | نعم، حسناً، أنا لستُ متأكد لكن لدي شكوكِي |
Öyleyse, onun yanlış olduğundan emin değilim itiraf etmek güvenli midir? | Open Subtitles | هل أعترف أني لستُ متأكد أنه لم يكن على صواب؟ |
Cüret ettiğinden emin değilim. Sadece adı geçiyor, henüz böyle bir adım atmadı. | Open Subtitles | لستُ متأكد من انه فعل هذا فقد تم مجرد ذكر أسمه,ولم يتم الموافقه على شيء بعد |
Selülozik bir reçine olduğunu buldum ama çok da emin değilim. | Open Subtitles | أشعة " فوريير " تحت الحمراء وجدت " راتنج سليلوزية "، لكن لستُ متأكد حول البقية |
Bu adamlar hakkında ne diyeceğimden emin değilim. | Open Subtitles | لستُ متأكد ماذا يقول ذلك عن الرجل. |
- Sen de aynı şeyi yapardın. - Yapacağımdan emin değilim.. | Open Subtitles | كنت ستفعل مثل الشيء - لستُ متأكد بانني سأفعل - |
Gerçi hiçbir şeyi kesin olarak bilmiyorum. Çünkü bilgileri nereden aldığını bana söylemiyorsun. | Open Subtitles | بالطبع لستُ متأكد من أي شيء لأنّك تأبى إخباري بمصدر معلوماتك |