İki hafta önce raporunuzu gördüm, düşündüm ki, kayıp listemizi gözden geçireyim. | Open Subtitles | لقد شاهدت تقريرك منذ بضعة أسابيع و قمت بمراجعة السجلات بحثاً عنه |
Az önce silahlı bir grup adamın bir tekneye bir şeyler yüklediğini gördüm. | Open Subtitles | لقد شاهدت للتو مجموعة من الرجال مع مسدسات يقومون بتحميل شئ ما للقارب |
Tv'de boşanma reklamları gördüm 200 dolar gibi bir şeydi | Open Subtitles | لقد شاهدت اعلانـات الطلاق على التلفاز تقريبآ بـ 200 دولار |
Para mevzularının, adalet mevzularını içine alışını izledim, bu da tüm Amerikan yargı sisteminin güvenilirliği hakkında şüphe uyandırıyor. | TED | لقد شاهدت قضايا عدالة يتم إدراجها تحت القضايا المالية، ملقية بظلال الشك على شرعية نظام القضاء الأمريكي بأكمله. |
- Bugün 18:00 haberlerini izledim. Hep sıradan şeyler. | Open Subtitles | لقد شاهدت أخبار السادسة اليوم، كانت مركزّة ومباشرة |
Bir filmde görmüştüm. Adam Telly bilmem ne gibi kel olmuştu. | Open Subtitles | لقد شاهدت هذا مرة فى فيلم إنتهت حياة شخص أصلع كتلفزيون |
Bir film izlemiştim. 12 defa falan, her defasında mutlu sonla bitti. | Open Subtitles | لقد شاهدت هذا الفيلم أكثر من 12 مرة ودائما ينتهي بنهاية جيدة |
Minibüsümü gündüz gözüyle gördüm, olan bu, ve berbat bir durumda. | Open Subtitles | لقد شاهدت هذا, و نور الصباح ما يحدث و هذا سيء |
Bu insanların kendilerinden çalınanları geri koymak için usanmadan ne kadar çalıştıklarını gördüm. | Open Subtitles | لقد شاهدت مدى تفانيكِ وحرصك على رجوع كلّ شيء سُرق من هؤلاء الناس |
150 tane Noel filmi gördüm, ve hiç siyah elf yoktu! | Open Subtitles | لقد شاهدت 150 فيلم للعيد و أبدا لم أرى قزم أسود |
Dördüncü Katılımcı: Herkesi gördüm Japonya, Venezuela, Birleşik Devletler'den Knoxville, Tennessee'ye kadar. | TED | مساهم 4: لقد شاهدت الجميع من اليابان، فنزويلا، الى الولايات المتحدة، الى كنوكسفيل، تينيسي. |
Mahallemdeki binaların neredeyse yarısının yanıp kül olduğunu gördüm. | TED | لقد شاهدت نصف المباني الموجودة في منطقتي تحترق |
Oh, evlat, ben bu ormanda herşeyi gördüm. | Open Subtitles | أوه , يا ولد , لقد شاهدت أشياء كثيرة في حياتي ولكن |
Herkesi gördüm ve bazı sonuçlara vardım. | Open Subtitles | لقد شاهدت الكل وخلصتُ إلى بعض الاستنتاجات. |
Sahne şovunu izledim. Bence çok iyiydi. Çok beğendim. | Open Subtitles | لقد شاهدت اداءك علي المسرح كان جيدا كان ساخنا |
Sizin büyük bir hayranınızım. Bütün filmlerinizi izledim. | Open Subtitles | أنا فقط من أشد معجبيك لقد شاهدت كل أفلامك |
Ben de birkaç filmini izledim. O hareketlerde numara yapılamazdı. | Open Subtitles | شكراً ، لقد شاهدت بعض أفلامك لا يمكنك أن تمثل هذه الحركات |
Peacekeeperlar tarafından birçoklarının öldürülüşünü izledim. | Open Subtitles | لقد شاهدت العديد من الأخرين يموتون بينما البيس كيبرز لايهتمون |
Bunlar kesin Arap. TV'de görmüştüm. | Open Subtitles | اراهن إنهم العرب لقد شاهدت العرض بالتلفزيون هذا ما يفعلونه |
Mm-hmm. C-SPAN'da izlemiştim. Daha önce hiç böyle bir toplantıda bizzat bulunmamıştım. | Open Subtitles | لقد شاهدت هذا من قبل فى التلفزيون ولكنى لم أذهب أبدا الى احداها |
30 insanın, cam ve metal yığınları içine uçtuğunu gördün. | Open Subtitles | لقد شاهدت 30 شخصاً يتطايرون نحو الزجاج و المعدن |
E-postalarından birini görmüş. | Open Subtitles | لقد شاهدت احدى رسائله الالكترونيه |
Annem o müzikali 27 kere izledi... ve Michael Crawford'un resmini buzdolabımıza koydu. | Open Subtitles | لقد شاهدت أمي هذه الحفلة 27مرة ووضعت صورة مايكل في الثلاجة |
Bu konu hakkında yeterince televizyon seyrettim... FBl bu gencin intiharını açıklayamadı. | Open Subtitles | لقد شاهدت التليفزيون بقدر يجعلني أعلم أن المباحث الفيدرالية لا تتحرى عن انتحار المراهقين |
Tüm ülkede bir çok binaya baktım. | Open Subtitles | لقد شاهدت كل المبانى فى البلد كل مرة أرى فيها مبنى يعجبنى |
Rosy'i biriyle beraber görüyorum, ve şey...... sanırım çocuk bir uyuşturucu satıcısı. | Open Subtitles | لقد شاهدت روسي مع هذا الشاب و و اعتقد انه يتعاطي مخدرات |