Ama sen kişiliğinin bütün ağırlığını kendin hakkında keşfettiğin bu korkunç saçmalığa veriyorsun. | Open Subtitles | لكنكَ تُبادِل ثقلَ ما أنتَ عليه بتلكَ القذارَة المُريعَة التي تكتشفها عَن نفسِك |
Hayır, ben orada olacağım, Ama sen olmayacaksın. Bundan sen sorumlusun, oyundan alındın. | Open Subtitles | لا، سأحضر ، لكنكَ لن تفعل فأنت غير مسؤول وتم منعك من ذلك |
Şu sıralar karar vermede güçlük çekiyor olabilirim Ama sen de aynısın. | Open Subtitles | ربما أمر بوقت عصيب في إتخاذ القرارات مؤخرًا لكنكَ كذلك |
Hiç doğmayacak Fakat babasının yanında dövüşmeye devam edersen tüm bunlar yeniden yaşanabilir. | Open Subtitles | و لكنكَ لو رجعتِ مرة أخرى للقتال لمصلحة والدهُ سيحدث ذلك مِراراً وتكراراً. |
Düşündüğün şeyi söylemekte özgürsün Fakat sen bir zorbasın ve ben bundan bıktım. | Open Subtitles | و يمكنكَ قول ما تشاء , لكنكَ مستبد و قد سئمتُ ذلك |
- Kim...kim olduğunu bilmiyorum. - Ama bir şey biliyorsun. - Söyle! | Open Subtitles | لستُ أعرف مَن هو لكنكَ تعرف شيءٌ ما , أخبرني |
Evet Ama sen tren istasyonuna gidiyorsun. | Open Subtitles | اجل , لكنكَ سوف تذهب الي محطة السكة الحديد |
Ama sen satmaya devam ediyorsun. Bu ne demek? | Open Subtitles | لكنكَ تَستمرُ ببيعها لوَحدِك، ما هذا يا رجُل؟ |
Beni tutuklayacağını sanmıştım Ama sen sadece beni vurup gittin. | Open Subtitles | ظننت أنكَ ستقبض عليّ لكنكَ أصبتني و غادرت |
Hala da... Ama sen bana dünyanın birçok olasılığı olduğunu öğrettin. | Open Subtitles | و ما زِلت لكنكَ علَّمتني في العالَم العديد منَ الإمكانيات |
Belki bazı şeyler yaptın Ama sen onlardan değilsin. | Open Subtitles | ربما فعلت ما عليكَ فعله هناك لكنكَ لستَ مثلهما |
Neredeyse paçayı kurtaracaktı... Ama sen onu küçük bir kızın yazdığı mesajlarla köşeye sıkıştırdın. | Open Subtitles | لكنكَ واجهته بالرسائل الإليكترونية من الفتيات القاصرات |
Sana bir seçenek sundum Ama sen yanlış yolu seçtin. | Open Subtitles | منحتكَ خياراً، لكنكَ اخترتَ الطريق الخاطئ |
Karanlık senin müttefikin sanıyorsun. Ama sen karanlığı sonradan kucakladın. Ben onun içinde doğdum. | Open Subtitles | تظن أن الظلمة لعبتك، لكنكَ ببساطة تبنيتَ الظلام أما أنا، فأنا ولدتُ فيها، ترعرتُ بداخلها |
Ama sen isteyebilirsin. Bilemiyorum. Sana kalmış. | Open Subtitles | .لكنكَ ربما ترغب بحملها إفعل ما يحلو لكَ |
Ama sen her zaman biliyordun. Derinlerde bir yerde adamın nasıl biri olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | لكنكَ دائمًا كنت تعلم بداخلك، أيّ نوع من الرجال هو. |
Ne olduğunu bilmiyorum! Ama sen sandığın kişi değilsin. | Open Subtitles | لا أعلم ما حدث و لكنكَ لستَ من تحسب نفسكَ |
Fakat seninde bildiğin gibi yarın astronomi sınavımız var. Boş ver dersi. | Open Subtitles | و لكنكَ تعلم بأنه لدينا إختبار في علم الفلكِ، غدا. |
Polis kayıp kız hakkında bugün benimle konuştu, Fakat sen zaten bunu biliyordun. Bu geceki kıza ne demeli? | Open Subtitles | قدّ تحدثت الشرطة إليّ عن الفتاه المفودة، لكنكَ تعرف ذلك سلفاً. |
Fakat bir saat sonra havalandırmayı tekrardan açacaksın, değil mi? | Open Subtitles | لكنكَ ستعيد تشغيل المراوح بعد ساعة مرّة أخرى، صحيح؟ |
- Ama fabrika nerede biliyorsun. | Open Subtitles | و لكنكَ تعلم أين يوجدُ المصنع. اللعنة، يا رجل. |
Evet, ama yapmayacaksın çünkü sana doğruyu söyleyen tek kişi benim. | Open Subtitles | نعم، لكنكَ لَن تَفعَلَ ذلك لأني الوَحيد الذي يَقولُ الحَقيقَة لَك |