"لكوني" - Traduction Arabe en Turc

• olduğum için
• olmaktan
• olmak
• olarak
• olmamın
• çünkü
• olmanın
• diye
• olmam
• davrandığım için
• olmakla
• olduğuma
• olduğumdan
• dolayı
• kaldığım için

Biz tanıştıktan sonra, eve gönderildim ve afaroz edildim... gay olduğum için.
بعد ان التقينا , قد ارسلت الى منزلي وقد اهانوني لكوني شاذ

Oh, burada olduğum için ben de aynı şeyleri hissediyorum.
وأنا لدي نفس الشعور لكوني هنا أشعر بأنني محظوظة جدا

Nadia Al-Sakkaf: Burada olmaktan çok mutluyum.
نادية السقاف : في الحقيقة انا ممتنة جداً لكوني هنا

Ama o bayan hayatta olmak için beni mutlu hissettiriyor.
لكن هذه السيدة جعلتَني أشعر بالسعادّة لكوني على قيد الحياة

Bağışlayın beni Şahım sadık bir asker olarak Babür İmparatorluğu'nun görkemini korumak zorundayım!
اعذر وقاحتي أيها الملك ولكن لكوني خادما وفياً سأفعل ما في مصلحت المغول

- Seni özledim. Ofisine geldim. Burada olmamın mantıklı tek açıklaması bu.
لقد إشتقت لك، إنّني بمكتبك، هذا هو التّفسير المنطقيّ الوحيد لكوني هنا.

Yaratıcı olduğum için bana kızıyorsun çünkü sen de yaratıcı olabilmek isterdin.
أنت غاضب علي لكوني خلاقاً لأنك ترغب بأن تملك القدرة على الإبداع

Senin fan sayını artırmak için burada olduğum için mutlu olmalısın.
يجب أن تكوني سعيده لكوني متواجده هنا حتى لأوسع قاعدتك الجماهيريه

Seninle beraber olduğum için beni zar zor affetti zaten.
وهي بالكاد سامحتني لكوني أقمت علاقة معك في المقام الأول

Evde olduğum için çok mutluyum anne, seninle olduğum için.
أنا سعيد للغاية لكوني بالمنزل أمّاه حقّا لأن أكون معك

Ön sevişme bölümünde olduğum için de çok heyecanlıyım.
وأنا متشوقة أيضاً لكوني في قسم الملاطفة.

Bu işin bir parçası olmaktan gurur duydum ve bu yasayı değiştirdi ve milyonlarca doları yerel topluluklara aktardı.
شعرت بالفخر لكوني جزء من ذالك لقد غير ايضا القوانين و قام بضخ ملاين الدولارات الى المجتمحات المحلية

Bunu almış olmaktan dolayı çok heyecanlıydım. Sahnede parlak gümüş bir baretle duran tek kişi olmaktan dolayı çok heyecanlıydım.
كنت سعيدا بالحصول عليها. كنت سعيدا لكوني الشخص الوحيد الذي يقف على خشبة المسرح مع خوذة فضية لامعة.

Onun bu sohbette kendiyle iligili söyledikleri beni içten parçalamıştı, bu kadar acıya sebep olmak.
لقد عبر عن مكنونات صدره في تلك المحادثة، ومزقني ذلك إربًا لكوني مصدر ذلك الألم.

Ve bu kulübün kart sahibi bir üyesi olarak bilmeliydim.
وكان يجب أن أعلم لكوني العضوا الحامل للتذاكر في النادي

Bu lanet çukura batmış olmamın tek sebebi, sürekli kendi altımı kazıyor olmamdı.
السبب الوحيد لكوني في هذه الحفرة هو إنني لا يُمكنني التوقف عن الحفر.

Sonra da neden onları zorlayayım dedim. çünkü ben harika bir babayım.
لذا قُلتُ لِنَفسي لِماذا أجبِرهُم تَعرِفين لكوني أبٌ رائع

Şerif olmanın yanısıra, vergi memuruyum... itfaiye müdürüyüm... ve partilerüstü anti-çinli derneği başkanıyım.
إضافة لكوني مدير الشرطة أنا محصل الضرائب أيضا قائد فرقة الاطفائية و رئيس الحزب المناهض لإتحاد الصينيين

Başım onu öptüm diye mi, sevgilimin saksofonunu çaldım diye mi dertte?
هل يعني ذلك اني في ورطة لكوني قَبلتُ صديقي او نمتُ معه؟

Şu an hayatta olmam büyük bir şans.
أنا محظوظ جدا لكوني لا زلت على قيد الحياة

Sana sert davrandığım için çok üzgünüm. Fakat emin oldum ki;
أريد أن أعتذر لكوني وقحاً معك و لكن كنت مضطرا للتأكد

Buradaki tek kız olmakla alakası yok, ama bunu izleyemeyeceğim.
ليس لكوني الفتاة الوحيدة هنا، لكن لا تمكنني مشاهدة هذا.

İşte bu komada olduğuma mutlu olduğum nadir anlardan biri.
هذه واحدة من اللحظات التي أكون فيها سعيدًا لكوني بغيبوبة

Bir kadın olduğumdan dolayı otomatik olarak değerimi ispatlamam gerektiğini biliyordum.
كنت أعرف أنه لكوني أنثى سيكون علي تلقائيا إثبات جدارتي.

Sizi tebrik etmekte sona kaldığım için beni bağışlayın, Asaletmeab.
سامحني لكوني واحد من آخر من يهنئونك يا فخامتك