| Peder Bobby, Kral Benny hesabına çalıştığımızı biliyor ve buna üzülüyordu. | Open Subtitles | الأب بوبي عرف بأننا عملنا للملك بيينى، وهو لم يكن مسرور |
| Kral olabilecek olan sensin. - Sanırım onları getirebilirim o zaman. | Open Subtitles | ـ لابد من وجود خدم للملك ـ أعتقد أننى يمكننى إحضارهم |
| Kral'ın piçi ki kendisi beni, boğulan oğlu kadar çok seviyor. | Open Subtitles | ، الإبن الغير شرعي للملك الذي يحبّه بقدر إبنه الذي غرق |
| Bu grubun yarisi af için gözünü kirpmadan seni krala teslim eder. | Open Subtitles | هؤلاء , نصفهم سيسلمك للملك و كأنهم يبصقوا فقط من أجل العفو |
| krala yaltaklanmaktan bıktım. | Open Subtitles | لقد سأمت من الخضوع وتقديم فروض الولاء للملك |
| Şehir, tahıl ve koyun yönünden zengindi ve hepsi Kralın mülkiyetindeydi. | Open Subtitles | إنها كانت مدينة غنية بالخراف والحبوب كل شيء فيها ملك للملك |
| Kral'a, cemaatimizin bu katedral için ne kadar sıkı çalıştığını göstermeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نظهر للملك كيف كرّسنا هذه الأبرشية لبناء كاتدرائيتنا الجديدة |
| Bir şekilde o yüzük babamın eline geçmiş ve bence bu, Kral'a ulaştırması gereken bir kanıttı ama bunu engellemek için onu susturdular. | Open Subtitles | وبطريقة ما حصل أبي على الخاتم ولا بد أنه كان علامةً ما حتى ينوي أن يسلمه للملك لكنهم أسكتوه قبل أن يحدث ذلك |
| Tanya, KlM Hong-ryuk ve Veber'e karşı Kral'a tercümanlık yaptı. | Open Subtitles | تانيا قامت بالترجمه للملك ووقف بضد غيم هونغ ريوك وويبر |
| Beni kraliyet ailesinden sandınız galiba, Ben Kral Shahu'nun mütevazı bir kuluyum. | Open Subtitles | انت ظننتنى من العائلة الحاكمة فى حين انى خادم متواضع للملك شاهو |
| Kral'ın baş danışmanı olarak, fark etmemelerini sağlamak benim görevim. | Open Subtitles | كُمستشار للملك مِن واجبي ان اؤكد انهم لن يُلاحظوا غيابك |
| Kral Philip'e oğlunun trajik kaderi ile ilgili neler söyleyeceksiniz? | Open Subtitles | مالذي ستقولونه للملك فيليب بشأن الظروف المحيطه بموت ابنه المأساوي |
| Ama bu demek değildir ki, krala saygı gösterilmeyecek. | Open Subtitles | ، هذا لا يعني، رغم ذلك بأنكم لا تُظهرون الإحترام للملك |
| Fransa piskoposu şehrin anahtarını yarın sabah sekizde, katedralde krala teslim edecek. | Open Subtitles | والأسقف الفرنسي سيسلّم مفاتيح المدينة للملك بالساعة الثامنة في الكاثدرائية |
| Hayır, krala zenginliğini artırabilmesi için, yaşayan kentler vermek istiyorum. | Open Subtitles | كلا، بل أريدُ أن أقدم للملك مدنا تعج بالحياة لتزداد ثروته |
| Sana vereceğim tek şey krala olan sadakatin sevgisi olabilir. | Open Subtitles | الحب الوحيد الذى أستطيع منحك أياه هو حب أحد الرعايا المخلصين للملك. |
| Ben de dedim ki: "Majesteleri, kendini sadece krala ve İngiltere'ye adamış bir Kardinal'e sahip olduğu için çok şanslı." | Open Subtitles | لقد قلت انه لمن حسن الحظ أن يكون للملك كاردينالا جيد يكرس نفسه فقط الى الملك وأنجلترا. |
| Çünkü Kralın ejderhanı öldürmesinin en kolay yolu seni öldürmek. | Open Subtitles | لانه أسهل وسيلة للملك لكي يدمر التنين هي ان يقتلك |
| Bir Kralın, ona ihanet eden bir köleyi takip ederken boğulması yakışık almaz. | Open Subtitles | أنه شيء غير أخلاقي للملك أن يغرق وهو يطارد العبد الذي يخدعه |
| Ben Kralın sadık bir uyruğuyum... ve onun için, ülkem için dua ediyorum. | Open Subtitles | أنا تابع مخلص للملك وأُصلّى لإجله وللمملكة بأسرها |
| İspanya kralı 5. Charles'ın Metalurji Uzmanı. | Open Subtitles | رئيس عالم المعادن للملك تشارلز في إسبانيا |
| Bir hainin tohumundan olan çocuk Kralımız için uygun bir eş değildir. | Open Subtitles | الطفل المولود من نسل خائن ليسّ مناسباً كي يكون قرين للملك. |
| Şimdi, Mathayus, bir Kara Akrep olarak kralına bağlılık borcun var. | Open Subtitles | الآن ،ماثيوس كما العقرب الأسود انت مدين بالولاء للملك |
| Evet. Peki ya kraldan aldığın komisyon? Bu sayılmıyor mu? | Open Subtitles | -و ماذا عن قصائدك التي تعطيها للملك أهي دون نقود؟ |
| Duyduğumuza göre, ahırı yeniden yapmaya izin almak için kralla konuşmaya gitmiş. | Open Subtitles | سمعنا أنه ذهب للملك يطالبه بإعادة بناء الحظيره |
| Hem Kralınıza meydan okuduktan sonra kovulduğunuzdan daha iyi, bir mevkiiyi mi talep ediyorsunuz? | Open Subtitles | تريد منصباً أفضل من المنصب الذى طُردت بعد تحديكَ للملك ؟ |