| Ama önce diyaliz merkezine arkadaşım Dick Barrows'un yanına gideceğim. | Open Subtitles | ولكن سأذهب أولا لمركز غسيل الكلى لزيارة صديقي ديك باروز |
| Bunun kötü bir fikir olduğunu belliydi, direkt polis merkezine gitmeliydik. | Open Subtitles | علمتُ أنها ليست بفكرة جيدة. كان علينا أن نذهب لمركز الشرطة. |
| Günde 1000 kadar insan rehabilitasyon merkezine geliyordu. | TED | ما يقارب 1000 شخص يوميًا يأتون لمركز الإنقاذ |
| Ve kalkış. Joel Levine: Bu Florida'daki Kennedy Uzay Merkezi'nden kalkış. | TED | جويل لافين : لقد سُجل هذا لمركز أبحاث الفضاء في فلوريدا |
| merkeze doğru gidiyorum. Yeşil ışık aldık. İyi haber. | Open Subtitles | أنا في طريقي لمركز القيادة لقد جاءنا الضوء الأخضر |
| Norland Yolu'nun ordaki karakola müsait olduğu bir vakitte uğrasın. | Open Subtitles | ثم يذهب لمركز الشرطة على طريق نورلاند باسرع وقت ممكن |
| Sonraki gün, ortopedi merkezine gittim. | TED | ولذلك في اليوم التالي ذهبت لمركز تقويم الأعضاء. |
| Eğer özel derslerine katılıyorsanız, semtinizdeki devlet okuluna gidin veya yerel mülteci eğitim merkezine uğrayın. | TED | وإذا أردت التعليم في مدرسة ثانوية خاصة، اذهب الى مدرسة محلية بالولاية أو قم بزيارة لمركز تعليم محلي للاجئين. |
| Intel süper bilgisayarların çalıştırdığı devasa bir veri merkezine muazzam miktarda bilgi gönderen yüzlerce kamera yerleştirdik. | TED | استخدمنا مئات الكاميرات، التي تبعث كمية هائلة من المعلومات، لمركز ضخم للبيانات يعمل بواسطة أجهزة حاسوب إنتل الخارقة. |
| Ertesi gün, nakledildim Ludovico sağlık merkezine kent merkezinin dışında bir yer. | Open Subtitles | فى الصباح التالي نُقلت لمركز لودوفيكو الصحي خارج المدينة |
| Sanırız onu polis merkezine muhtemelen altıncı bölgeye götürüp bu gece olan olaylara ışık tutmasını isteyecekler. | Open Subtitles | نعتقد أنّهم سيصطحبونه لمركز شرطة منطقة ستّة وهناك يأملون حل لغز أحداث الليلة |
| 5.46'da, bu numaradan polis merkezine iki dakikalık bir arama yapılmış. - Bu bir kaos ! | Open Subtitles | و في الخامسة و 46 دقيقة صباحاً مكالمة لمركز الشرطة مدتها دقيقتان |
| Size belki de adam öldüren iblislerden biri olabileceğimi söylüyorum siz de bana bekârların merkezine mi git diyorsunuz? | Open Subtitles | أنا أخبركم بأنني أحد أنواع الشياطين القاتلة للرجال و أنتم تُريدوني أن أذهب لمركز العُزّاب؟ |
| Komuta merkezine gidip durumu rapor et. | Open Subtitles | اذهب لمركز قيادة الكتيبه و اخبرهم عما احضرناه |
| Araştırma Merkezi'ne bilimsel örnek olarak satmayı deneyip yarı yarıya paylaşırız. | Open Subtitles | يمكننا أن نحاول بيع هذا لمركز البحوث كعينة علمية ونتقاسم المبلغ |
| Çabasını, barış ve iyilik hâli sağlayacak bir toplum Merkezi tasarımı için harcadı. | TED | وجاء ذلك على هيئة تصميم لمركز مجتمعي للمصالحة والعافية. |
| Eğer kamu çalışanıysanız o okul veya sağlık Merkezi için ayrılan fonları kişisel çıkarlarınız için çalmak yerine serbest bırakın. | TED | وإذا كنتَ موظفًا في القطاع العام، فحرر الأموال المخصصة لتلك المدرسة أو لمركز الرعاية الصحية بدلًا من سرقتها لأغراضك الشخصية. |
| - merkeze geliyorsunuz. - Lütfen memur bey... | Open Subtitles | حسناً أيها الفتى , ستأتي معي لمركز الشرطة |
| karakola gider misin diye sormamı istemişti. Herhangi bir ihbar gelmesine karşın. | Open Subtitles | أراد أن يطلب منك الذهاب لمركز الشُرطة، في حال ورد أيّ بلاغ. |
| Para merkezinin planı, güvenlik protokolleri ve ve binaya tüm giriş kodları. | Open Subtitles | المخططات لمركز العملات .. وبروتوكولات الأمن و كل الأكواد للدخول إلى المبنى |
| Bizi polis karakoluna götürebilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك إيصالنا لمركز الشرطة في المدينة المجاورة ؟ |
| Bu gece Lincoln Center'a jazz dinlemeye gitmek ister misin? | Open Subtitles | أترغبين بالذهاب لمركز لينكون و سماع موسيقى الجاز الليلة ؟ |
| Elinizdeki herşeyi DTM'ye gönderin. | Open Subtitles | إرسلواكلشئ لديكم لمركز التجارة العالمي الآن |
| Onu yaşlıların akıl hastanesine götürüp 72 saat gözetim altında tutacaklar. | Open Subtitles | سيذهبون بها لمركز اختبار الشيخوخة يمسكونها لمدة 72 ساعة يجرون تقييما |
| Atlanta Karargahı filo komutanına, Deniz Piyade Birliği Kumandanı'na yazı göndermiş. | Open Subtitles | لقد كتب الخطابات لمركز القيادة بالأطلنطي و لقائد الفرقة البحرية العسكرية |