Şimdi yürüttüğüm örgüt "Kamboçyalı Çocukların Güveni" artık bir yetimhane değil. | TED | المؤسسة التي أديرها حاليًا، ثقة أطفال كومبوديا، لم تعد دارًا للأيتام. |
artık mirasına dürüst olmamaya başladı; Walt Disney'e dürüst olmamaya başladı. | TED | لم تعد صادقة مع تراثها. لم تعد صادقة مع والت ديزني. |
Onunla konuşmam gerek. daha eve gelmedi. Ceketini çıkar ve oturma odasına gel. | Open Subtitles | لم تعد بعد، اخلع معطفك و تعال إلى حجرة المعيشة، سأعد لك شراباً |
Bana Bay Patel demeyi de bırak. artık bir katip değilsin. | Open Subtitles | و لا تناديني سيد باتل فأنت لم تعد موظفا صغيرا الاّن |
Dört dakikada geri dönmezsen tek başınasın. | Open Subtitles | اذا لم تعد للسياره في اربع دقائق فأنت بمفردك |
Ve bir gün, klüpteki arkadaşlarımdan biri beni neden pek sık göremediğini sordu, ve bende ona artık gücümüzün yetmediğini söyledim. | Open Subtitles | ثم في يوم بعدها، سألت إحدى صديقاتي بالنادي لماذا لم تعد تراني مؤخراً و أخبرتها أنه لم يعد بإمكاننا تحمل التكاليف |
Hak yönetmeliği artık sadece sahip olmakla ilgili değil. Karmaşık bir ilişki ağı ve kültürel yapımızın önemli bir parçası. | TED | الآن، إدارة الحقوق لم تعد مجرد سؤال بسيط عن الملكية. إنها شبكة معقدة من العلاقات وجزء مهم من المشهد الثقافي. |
artık hizmetlerime ihtiyaç duymadığınızı söylediğiniz gün yumrukladığınız tavan. Pekala Tatum. | Open Subtitles | هل تتذكر ذاك اليوم عندما أخبرتني أن خدماتي لم تعد مطلوبة |
Belki bu hikayeyi anlatmaya başladığında öyleydi ama artık değildir. | Open Subtitles | ربما كانت كذلك أول القصة , ولكنها لم تعد كذلك |
Ama artık imkansız. Senden nefret ediyorum çünkü beni kaldırmaktan acizsin. | Open Subtitles | الآن هذا مستحيل أكرهك لانك لم تعد قادر على التأثير فيّ |
Birincisi, burası artık senin evin değil. Yıllar önce burayı terk ettin. | Open Subtitles | الاول ، ان هذه لم تعد ارضك لقد تخليت عنها منذ سنوات |
Oraya giden numuneye kamera yerleştirmiştik numune geri gelmedi ama bu resimler geldi. | Open Subtitles | وضعنا كاميرا على آله ارسلناها هناك لم تعد الآله ولكن هذه الصور عادت |
Atlanta'ya gitti, sonra eve gelmedi, çünkü çok iyi vakit geçiriyordu. | Open Subtitles | لقد ذهبت لزيارة إبنة عمها فى أتلانتا و لم تعد للبيت لأنها كانت تقضى وقتاً رائعاً |
artık evde neler olduğunun farkında değilsin! Sağda solda konuşma yapıp duruyorsun! | Open Subtitles | لم تعد تعرف ما يدور هنا بعد الآن أنت مشغولا بإلقاء الأحاديث |
Eğer geri dönmezsen çok üzülürüm, eğer söylemezsen. | Open Subtitles | سوف اشعر بالحزن الشديد اذا لم تعد مرة أخرى على الأقل أخبرني |
artık pek kullanılmayan bir oyun. | Open Subtitles | لم تعد الكثير من العصابات تعتمد عليه هذه الايام |
Sovyet İmparatorluğu'nun çöküşünden sonra hiç bir devlet bizim sorumluğumuzu üstlenmedi. | Open Subtitles | ومنذ سقوط الإمبراطورية السوفيتية لم تعد هناك حكومة تشعر بالمسئولية تجاهنا |
Bu öğleden sonra Mösyö Murtagh'la birlikte gittiğinden beri dönmedi. | Open Subtitles | هل لم تعد منذ خروجها مع السيد مورتاه في الظهر |
Neden daha sonra eve geri gelmedin oğlum? | Open Subtitles | لماذا فقط لم تعد في وقت لاحق للبيت، يا فتى؟ |
Sen geri gelmeyince, yatak odasına taşınıp, arabanı kullanmaya başladık. | Open Subtitles | عندما لم تعد انتقلنا الى غرفة النوم وبدأنا نقود سيّارتكَ |
Bitmesini istiyorlar çünkü bundan para kazanıyorlar. artık sınır falan kalmadı. | Open Subtitles | يرغبون بالقضاء عليها لأنها تكسب لم تعد هناك حدود بعد الآن |
Bu benim hakkımda değil. Sen ve artık çalışmadığın işin hakkında. | Open Subtitles | هذا ليس عني، بل عنك أنت ووظيفتك التي لم تعد تملكها |
Ve daha önceki başıboş yaşamımın bir önemi olmadığını anladım. | Open Subtitles | وأكتشفتُ أن حياة الحرية القديمة لم تعد تهمني بعد الآن |