"لم تفهم" - Traduction Arabe en Turc

• Anlamıyorsun
• anlamadın
• anlamıyor
• anlamadı
• anlayamadı
• Anlamıyorsunuz
• anlayamadın
• noktayı kaçırıyorsun
• Anlayamazsın
• türlü anlayamıyorsun

Anlamıyorsun. Üstlerimizden baskı gören ben oluyorum.
لم تفهم كلامى انا الذى اتعرض للضغط من أعلى

Anlamıyorsun. Kimseye söylemem. Sadece bilmek istiyorum.
أنت لم تفهم , أنا لن أخبر أحد كل ما أريدهـ هو أن أعرف

anlamadın diye hepimiz tekrar mı izleyeceğiz yani, şaka mısın?
حقاً، ستجعلنا نستمع إليه مرة أخرى لأنك لم تفهم.. حقاً؟

Bunu belki de hayatları boyunca bir daha yapmayacaklar ve sen hiçbir şey anlamadın.
وربما لن يفعلوا ذلك ثانية ومع ذلك أنت لم تفهم شيئاً

Ayrıca şaşkın bir şekilde oturan Abby var çünkü aklında söylediği şeyin ciddiliğini ve herkesin neden bu şekilde tepki verdiğini anlamıyor.
وهناك آبي، التي كانت تجلسُ حائرة تمامًا لأنها وحسب تفكيرها لم تفهم تأثير ما قالته ولماذا يتصرف الجميع بهذه الطريقة.

Onun ve ailen için ne yapmak zorunda kaldığını anlamadı.
إنها لم تفهم ما الذي كان عليك فعله من أجلها و من أجل عائلتك

Bu kadar ufak bir yaratığın nasıl birden uzadığını anlayamadı.
لم تفهم كيف ازداد طول هذا المخلوق الصغير فجأة

Anlamıyorsunuz yanan bir binanın içinde mahsur kaldığınızda diğer elemanların kuralları, korkaklığın önüne koyduklarından ve ateş duvarının içine, sizi almaya geleceklerinden emin olmalısınız.
انت لم تفهم.. ولكن عندما تتم مُحاصرتك داخلمبنىمُحترق.. فإنك ستعلم ان الرجال الاخرين.

Tamam, belki anlaşmanın doğasını anlayamadın galiba.
حسنا.. ربما لم تفهم طريقة التعامل

-Aksi yönde bir tıbbi prosedürleri olmalı. -Hala Anlamıyorsun.
لابد أن لديهم وسيلة لعكس الوضع أنت لم تفهم الأمر بعد

Dostum hala Anlamıyorsun değil mi?
انت يا رجل،انت لم تفهم الى حد الان،اليس كذلك؟

Anlamıyorsun, mesele bu değil...
أنت لم تفهم الأمر انه لا يتعلق بالعمل ولا يتعلق بالوظيفه

- Şimdi anladın. - Anlamıyorsun.
ــ والآن عليك تفهي الأمر ــ أنت فقط لم تفهم الأمر

Artie'yi hiç anlamadın, değil mi?
طوني المسكين ، أنت لم تفهم آرتي هل فهمته؟

Sanırım benim hamamböceği örneğimin mesajını anlamadın.
أندي أظنك لم تفهم قصدي من موضوع الصراصير.

Yani bu at arkadaşın giysilere neden ihtiyaç duyulduğunu anlamıyor muydu?
هل تريد أن تقول أن صديقتك الفرسة لم تفهم الحاجة إلى الثياب ؟

O asla anlamadı, birlikteyken birlikte olmamak için kavga ettik.
لم تفهم مطلقاً بأننا عندما نكون مع بعضنا نتعارك للإفتراق عن بعضنا

Sanırım çoğu cinsiyet değiştirmeyen gibi o da benim neden ameliyat geçirmek zorunda olduğumu anlayamadı.
أظنها ،مثل معظم الذين يعتقدون أن الهوية الجنسية يحددها جنس المولود أنها لم تفهم لماذا كان علي إجراء عملية جراحية

Ne kadar şakacı şeyler. Anlamıyorsunuz, bir çocuğun hayatı tehlikede.
ــ يا لكم من مزاحين ــ أنت لم تفهم

Tüm hizmetçiler seni dışarı attılar, sen hala anlayamadın mı?
كل الخدم طردوك , والى الآن أنت لم تفهم

Evet, ama bir noktayı kaçırıyorsun. Başımın üzerindeki çatıyı aldılar.
.أجل، لكنك لم تفهم الأمر جيداً .لقد صادروا منزلي

Eğer bunu kendin anlayamıyorsan, hiçbir zaman Anlayamazsın.
إذا لم تفهم ذلك لوحدك، لن تفهم ذلك أبداً ..

Bir türlü anlayamıyorsun.
أنت لم تفهم فحسب